En Sıcak Konular

Kapatma davası AK Parti'ye nasıl yansıyacak?

16 Mart 2008 10:39 tsi
Kapatma davası AK Parti'ye nasıl yansıyacak? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Güney Doğu turunda takip eden Ruşen Çakır bugünkü yazısında Başbakan Erdoğan'da gözlemlediği ilginç tespitlerini kaleme aldı. İşte Çakır'ın Siirt ve Batman izlenimleri...

Davaya sevinenler dün Siirt ve Batman’da olmalıydı

Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya tamamen hukuki gerekçelerle bu davayı açmış olabilir; hiçbir diyeceğim olamaz. Ancak AKP’nin kapatılma ihtimalinden derin bir memnuniyet duyanları anlamak imkansız. Bu dava açıldı diye sevinenlerin dün Siirt ve Batman’da olmalarını isterdim. O zaman kapatma davasının AKP ve lideri Erdoğan’ı daha güçlendirmiş olduğunu yerinde gözleme şansları olur, belki kafalarını ellerinin arasına koyar ve nerede hata yaptıklarını düşünürlerdi.

Daha önce RP’nin, ardından FP’nin kapatılmalarının bu hareketlere kısa vadede zarar verdiğini, ama orta vadede arzulananın tam tersi sonuçlar doğuracağını savunmuştum. 27 Nisan sürecinde de, e-muhtıranın AKP’nin oylarını artıracağını öngördüğüm için az küfür işitmemiştim. Bu sefer de benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuz çok açık. Ve inanılmaz olan, AKP’yi siyasi olarak durdurma başarısı gösteremeyenlerin “devletlerin kendilerini koruma hakları vardır” gibi gerekçelerle hâlâ başka çıkış yolları arıyor olmaları.

Dün Başbakan Erdoğan’la konuşma imkanım olsa kendisine “çok şanslısınız” derdim. “Rakip ve düşmanlarınızın önünüzü kesmek için giriştiği her manevra, attığı her adım fazlasıyla sizin hanenize yazıyor” diye de sürdürürdüm. Nitekim dün Siirt ve özellikle Batman’da, daha ilk günden AKP’nin bu darbeyi de kendi lehine çevirebildiğinin bol sayıda işareti vardı.

İLK ŞOKUN ARDINDAN

Siirt’te karşılaştığım ilk AKP’liler bir gün öncesinin şokunu hâlâ atlatamamışlardı. Kimisi “Ergenekon yüzünden bu işler başımıza geliyor” derken, bazıları da “niye devlet içinde aklı selim sahibi bir tek biz kaldık?” diye yakınıyordu. Hepsi davanın siyasi ve ekonomik istikrarı olumsuz etkilemesinden endişeliydi. Ama yine hepsi, davanın oylarını artıracağını da biliyordu. Başbakan’a yakın bir ismin, samimi olarak “böyle artacak oy gelmez olsun, keşke ülke daha gerilmese de oylarımız artmasa” dediğini kayda geçirmek isterim. Dün Siirt’te kendi kendime şu soruları sordum: “Erdoğan kendisine altın tepsi içinde sunulmuş olan bu fırsatı nasıl değerlendirecek? Gençleri ve kadınları sık sık davet ettiği gibi ‘itidal’ içinde mi davranacak, yoksa ‘nasılsa darbeler bana yarıyor’ diye karşısındaki cepheyi tahrik mi edecek?”

ARTIK KENDİNE GÜVENİYOR

Sonuç olarak, 20 yılı aşkın süredir siyasi macerasını yakından izlediğim Erdoğan’ın siyasi kariyerinde yepyeni bir aşamaya gelmiş olduğunu gözlediğimi söyleyebilirim. 15 Mart 2008 itibariyle AKP liderini daha farklı kılan noktayı şöyle özetleyebilirim: Erdoğan artık kendine güveniyor. Daha önceki bu tür olaylarda AKP liderinin çok fazla heyecanlandığını, bocaladığını, kararsızlıklar, gelgitler yaşadığını görürdük. Bütün bunların temelinde kendi gücüne fazla güvenememesi, rakiplerinkiniyse abartması yatardı. Dünse daha gerçekçi, dolayısıyla kendinden emin bir Erdoğan vardı karşımızda. AKP liderinin bu noktaya gelmiş olması açıkçası şaşırtıcı.

İtiraf etmeliyim ki, dün Erdoğan’ın kendine güvende aşırıya kaçmamaya bu kadar özen göstermesini de beklemiyordum. Bunun da adım adım gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Öğlen Siirt’te daha heyecanlı, ciddi potlar kıran, eleştirinin ucunu kaçırabilen bir Erdoğan’la karşılaştık. Üç saat sonra Batman’daysa, kısa zamanda kendi deneyiminden ders çıkartmış olduğu aşikar bir Erdoğan bulduk. Kuşkusuz iki yerde de genellikle aynı cümleleri kurdu, ancak Batman’daki yoğun coşkuya paralel olarak daha derli toplu konuştu ve gaz ile fren ayarını daha iyi yaptı.

Son olarak bir medya notu: Erdoğan bugün de Şanlıurfa ve Mardin’de olacak. Foto muhabiri arkadaşım Burak Kara ile birlikte, AKP liderinin Kürt sorunuyla ilgili mesajlar verme ihtimalini hesaba katarak bir hafta önceden bu turu izleme hesapları yaptık. Şansımıza Başsavcı kapatma davası açınca bu gezi daha da anlam kazandı, hatta “tarihi” bir nitelik kazandı. Tüm medya kuruluşlarının doğal olarak yoğun ilgi gösterdiği geziye yönetici ve köşe yazarı düzeyinde katılım olmaması -Başbakan uçağına gazeteci de almamıştı- medyamızın hali bakımından düşündürücü olsa gerek."

vatan



Bu haber 302 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,169 µs