KİM kapatmak istiyor?' | " /> KİM kapatmak istiyor?' | "/>

En Sıcak Konular

'AKP'yi KİM kapatmak istiyor?'

15 Mart 2008 12:33 tsi
'AKP'yi KİM kapatmak istiyor?' "Aslında beklenen oldu. İster kabul edilsin, ister reddedilsin, Türkiye başka bir devlet politikasının olduğunu dün bir kez daha bizzat Başsavcı'dan öğrenmiştir." Böyle diyen Murat Aksoy, yazısının sonunda ilginç bir noktaya değindi ve DTP'yi hatırlat

AK Parti'yi kim kapatmak istiyor

Murat Aksoy / Yeni Şafak

Ankara kulislerinde beklenen oldu! Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği iddiasıyla AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.

Kulislerde bekleniyor dedik çünkü, çok değil geçen yıl genel seçimler öncesinde bazı köşe yazarları AK Parti'nin icraatlarının birileri tarafından izlendiğini ve haklarında 4.5 yılda kapatmayı gerektirecek kadar icraat olduğu mealinde yazıları okuduk. Bu yüzden açılan kapatılma davasını sürpriz olarak karşılamak yerine adım adım ilerlenen bir süreç olarak okumak gerekiyor.

Ancak burada önemli nokta, bu adım adım ilerlemenin yanlış bir yolda olduğudur. AK Parti'nin laikliğe aykırı fiillerin odağı haline gelmesinde Sayın Başsavcı, şu anda Anayasa Mahkemesinde görüşülmekte olan Anayasanın 10. ve 42. maddesinde değişiklik yapılarak Başörtülü öğrencilerin üniversiteye rahatça girmesini sağlayan düzenlemeyi son damla olarak görmüş olabilir.

Çünkü kendisi bu düzenlemenin gündem geldiği ilk günlerde (17 Ocak) sert bir açıklama yaparak, böyle bir girişimin Cumhuriyetin değerlerini yok edeceğini ifade etmişti. Sayın Başsavcı o günkü açıklamasında; "Siyasi partilerin; Cumhuriyetin laiklik niteliğinin değiştirilmesi amacını güdemeyecekleri, Türkiye Cumhuriyeti Ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremeyecekleri, Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını, güdemeyecekleri bu yolda faaliyetlerde bulunamayacakları, bu kuralları görmezlikten gelmenin azınlık yaratılmasını ve devletin tekliği ilkelerini zayıflatacağı, ...

Bağımsız ve egemen olan her devletin, partiler üstü olan bir devlet politikası vardır. 1982 Anayasası ile de anılan devlet politikası değiştirilemez hükümleri de konulmak suretiyle koruma altına alınarak başlangıç hükümleri ve ilk dört madde açıklanmıştır. Cumhuriyet yönetiminin ilkesi olan halkın egemenliği kuralı gereği de halk oyu ile kabul edilmiştir.

Önerilecek değişikliğin kendisi temel demokratik prensiplerle anayasada belirtilen insan hakları ile, Atatürk Milliyetçiliği ile laik ve sosyal hukuk devleti ile bağdaşmalıdır. Demokrasinin bir veya birçok kuralına uymayan veya cumhuriyetin temel ilkelerinden olan laik ve üniter yapıyı, demokrasiyi yok etmeyi amaçlayan ve de demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlükleri yasa dışı yorumlarla tarif ederek oluşturulan siyasi projeleri öne süremeyecekleri, bu nitelikteki beyan ve eylemlerin gerek iç hukuk gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi korumasından yararlanamayacağı gözetilmelidir.

Eğitim ve öğretim kurumlarında bazı giysilerin kullanılmasının özgürlük sayılıp, özgürlükler içine alınmasının mezheplerin, cemaatlerin ırkçı örgütlerin ayrılıkçı güçlerin sembollerini rahatça kullanacakları, yayacakları, eğitim görenleri örgütleyerek huzursuzluğa, saflara ayıracağı, eğitim ve öğretim kurumlarının yukarıda sayılan etkin örgütlerin alanı haline getireceği, laik ve üniter yapıya aykırı bir faaliyet alanına dönüştüreceği Yüce milletimiz ve ülke ile milletin koruyucusu olan yasalar önünde sorumluluğun anayasa ve yasalar gereği bu yönde beyan ve faaliyetlerde bulunan siyasi partilere ait olacağı gözden kaçırılmamalıdır." diyerek temsil ettiği pozisyonu net biçimde ortaya koydu.

ERDOĞAN HANGİ CUMHURİYETİN BAŞBAKANI

Aslında bu açıklamada "Bağımsız ve egemen olan her devletin, partiler üstü olan bir devlet politikası vardır" ifadesi medyada çokça kullanılan "derin devlet"in bir üst devlet politikası olduğunu ifade ediyor. Ve yapılan düzenlemenin de bu devlet üstü politikaya aykırı olduğunu açıkça ifade etmiş oluyor.

Geçmişte Fazilet Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması; başörtüsüne özgürlüğü savunulmasını 'laiklik karşıtı eylem', başörtülü bir kişinin milletvekili yapılmasını ise 'laikliğe aykırı' bulması ile oldu. Burada gerekçe olarak gösterilen Anayasa'daki laiklik ilkesiydi. Ve biliyoruz ki, burada laiklik hukuki bir tanımı olmayan bir mefhum, aslında bir zihniyetin kendimi ifadesi.

AK Parti'nin kapatılması için öne sürülen ve başörtüsünü serbest bırakan düzenleme sadece olmayan bir yasağı anayasal olarak garanti altına almıştır. Evet yasal olarak yapılan Anayasa değişikleri ile partilerin kapatılması zorlaştırılmıştır.

Ama bu bile yargıyı kesmemiştir. Yargı kararlıdır. AK Parti'yi kapatmak istemektedir. 22 Temmuzda alınan oyun bir anlamı da yoktur. Çünkü AK Parti'nin kapatılması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ifadesinde kendini bulan; "Bağımsız ve egemen olan her devletin, partiler üstü olan bir devlet politikası"nın gereğidir.

Aslında dün tarihi bir gündü. Çünkü önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan, DTP'lilerle görüşme ile sor üzerine, onlara PKK'ya terör örgütü demedikçe "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı" olarak görüşmeyeceğini söyledi.

Acaba dün Tayyip Erdoğan hangi Cumhuriyetin Başbakanı olduğunu düşünmeye fırsat bulabilmişmidir? Çünkü kendisini Başbakanı gördüğü Cumhuriyet, AK Parti'yi de DTP'yi de bu ülkenin partisi görmüyor. İkisi de kapatılmak isteniyor.

22 Temmuz öncesinde "23 Temmuz'da "mağdurlar"ın hükümeti olabilir mi?" (http://www.siyar.org/index.asp?yid=15&sid=1895) diye yazmıştım. Bu şimdiye kadar olmadı ama belki bundan sonra olmalı.

Evet Türkiye ilginç bir ülke. Bir türlü normalleşemiyor. Çünkü siyasi alan dar. Siyaset dışı kurumlar siyasetin yerini almış. Belki de şöyle demek lazım; siyasetin hedefi; "Bağımsız ve egemen olan her devletin, partiler üstü olan bir devlet politikası"nı değiştirmek ve bu politikayı toplumun politikasi haline getirmektir.



Bu haber 1,595 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,129 µs