En Sıcak Konular

'Töre cinayeti işleyen pişman değil'

14 Mart 2008 18:03 tsi
'Töre cinayeti işleyen pişman değil' Töre ve namus cinayetleriyle ilgili büyük bir araştırma devam ediyor. İlk sonuçları açıklayan Doç Mazhar Bağlı cinayetleri işleyenlerin pişman olmadıklarını söyledi. Konuyla ilgili ise yanlış bildiğimiz doğrular var

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı başkanlığındaki 8 kişilik ekip, Töre ve Namus Cinayetlerine ilişkin araştırma kapsamında 36 cezaevinde töre ve namus cinayeti işleyen 170 kişinin hayat hikayesini dinledi. 

Dicle ve Selçuk Üniversitesinin ortak projesini TÜBİTAK destekliyor. Doç. Dr. Bağlı, araştırmanın bu yılın ağustos ayında tamamlanacağını ve proje kapsamında 44 cezaevinde 200 kişi ile görüşeceklerini ifade ederek, “18 ay sürecek projede 12 ayı geride bıraktık. Bu süreçte de 36 cezaevinde töre ve namus cinayeti işleyen 170 kişi ile görüştük” dedi.

Doç. Dr. Mazhar Bağlı, dünyada ilk kez töre ve namus cinayetlerini akademik bir biçimde ele alarak konunun gündeme taşınmasını ve uygulanabilecek çözüm yollarının ortaya çıkarılmasını sağlayacak bir envanter hazırladıklarını söyledi. Doç. Dr. Bağlı, “Akademisyenler olarak sorunu ortaya koyduktan sonra konunun daha iyi tahlil edileceğini, daha doğru çözüm önerilerinin üretileceğini düşünüyoruz” dedi.

YAPTIRIMLARIN ARTIRILMASI CAYDIRICI DEĞİL
Antropolog, sosyolog, sosyal hizmet uzmanı ve psikologlardan oluşan bir ekiple cezaevlerinde yaptıkları görüşmelerde hükümlülerin hayat hikayelerini dinlediklerini ve hazırladıkları 250 sorudan oluşan anketi uyguladıklarını belirten Doç. Dr. Bağlı, Türkiye’de töre ve namus cinayetlerini önlemeye yönelik yürütülen çalışmaların daha çok hukuk üzerinden yürüdüğünü söyledi.

Doç. Dr. Mazhar Bağlı şöyle devam etti:

“Görüşmelerde töre ve namus cinayeti işleyenlerin sosyo ekonomik özellikleri, eğitim durumları, töre ve namusu nasıl tanımladıkları, pişman olup olmadıkları, çevrede nasıl bir tepki gördükleri, cezaevinde itibar görüp görmedikleri, mahkeme sürecinin nasıl devam ettiği, avukat tutup tutmadıklarını öğrenmeye yönelik genel sorular sorarak psikolojik bir test uyguluyoruz. Ülkemizde cezai yaptırımların artırılmasına gidilerek bu problemin çözülebileceği düşünülüyor. Bu ziyaretlerden edindiğimiz izlenimler doğrultusunda cezai yaptırımların artırılması belki bir faktör olarak düşünülebilir, ama kesin çözümü ortaya çıkarabilecek bir etken olarak görülmesi doğru değildir. Tutuklu ve hükümlülerle yaptığımız görüşmelerde hemen hemen hiç kimse cezai yaptırımların artırılmasının caydırıcı olacağını düşünmüyor.”

PİŞMANLIK DUYMUYORLAR
Doç. Dr. Mazhar Bağlı, proje kapsamında 36 cezaevinde yaptıkları görüşmelerde 170 tutuklu ve hükümlünün işlediği cinayetten dolayı pişmanlık duymadığını söylediğini belirtti.

Araştırmada, cinayetlerin kamuoyunda ifade edildiği şekliyle gerçekleşmediğini tespit ettiklerini aktaran Doç. Dr. Bağlı, özellikle ceza indiriminden faydalanılması için küçük çocuklara bu suçun işletildiğine dair yaygın olan kanaatin doğru olmadığını gördüklerini söyledi.

CİNAYETLER PLANLI İŞLENİYOR
Kamuoyunda dedikodular üzerinden basit nedenlerle cinayet işlendiğine dair bir görüşün hakim olduğuna değinen Doç. Dr. Bağlı, “Biz görüşmelerimizde böyle bir durumla karşılaşmadık. Töre ve namus cinayeti işleyenler planlı ve hazırlıklı bir şekilde hareket ediyor” dedi.

Doç. Dr. Bağlı, filmlerde görüldüğü gibi ailelerin kendi aralarından seçtiği bir kişiyi cinayeti işlemesi için yönlendirmediğini ifade ederek, aile bireylerinin bunu bir görev gibi algıladığını ve töre ve namus adına bir sorun yaşandığını düşündüklerinde kendiliğinden devreye girdiklerini belirtti.

Doç. Dr. Bağlı, “Görüşmelerimizde genel düşünce haline gelmiş pek çok bilinenin gerçekte doğru olmadığını tespit ettik. İşledikleri cinayetten ötürü pişman olan yok. Töre ve namus cinayeti işleyenler öldürdükleri kişi için değil, kendi hayatları için pişmanlık duyuyor” dedi.

CİNAYETLERİN YÜZDE 19’U MARMARA’DA
Doç. Dr. Mazhar Bağlı, töre ve namus cinayetlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile özdeşleştiğini, ancak 12 ay süresince yürüttükleri araştırmalarda Türkiye’nin bütün bölgelerinde töre ve namus adına cinayet işlendiğini tespit ettiklerini ifade etti.

81 ilin Emniyet Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 2001-2007 yılları içerisinde polis sorumluluk alanında 1091 cinayet işlendiğini belirten Doç. Dr. Bağlı, bunun 322’sinin namus adına işlenen cinayetler olduğunu bildirdi.

Doç. Dr. Bağlı, Töre ve namus cinayetlerinin yüzde 23’ünün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yüzde 19’unun Marmara ve yine yüzde 19’unun Ege Bölgesi’nde işlendiğini, Türkiye’de işlenen töre ve namus cinayetlerinin bölgesel dağlımında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Marmara ve Ege bölgelerinin takip ettiğini kaydetti.

ETNİK KÖKEN VE GELİR SEVİYESİNE GÖRE FARKLILIK YOK
“Cinayetlerin işlenme oranında bölgeler arasında eğitim, gelir seviyesi ve etnik kökene bağlı bir farklılık yok” diyen Doç. Dr. Bağlı, araştırmalarının teknik bakımdan Türkiye’de ve dünyada bir ilk olduğunu anlattı.

AVRUPA’DA SOSYOLOGLAR KARAR VERİYOR
Doç. Dr. Bağlı, şöyle dedi:

“Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında cinayetlerin yargılama aşamasında farklılıklar var. Örneğin başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin çoğunda davalara sosyologlar da bilirkişi olarak katılıyor. Yani cinayetin kıskançlık, namus ya da başka bir kategoriye mi girdiğine sosyologlar karar veriyor. Türkiye’de ise doğrudan hakim karar veriyor. Ülkelerin konuya yaklaşımları farklılık gösterse de çalışmamıza dünyadan da çok büyük ilgi var. Töre ve namus cinayetleri ile ilgili çalışmamız hakkında bilgi alışverişinde bulunmak ve konuyu akademisyenlerle paylaşmak için Güney Danimarka ve Kopenhag Üniversitelerinden davet aldık. Ayrıca İsveç Tıbbi Bilimler Akademisi, Almanya ve İngiltere’deki akademisyenler de töre ve namus cinayetleri araştırmamıza büyük ilgi gösteriyor.”

NTV-MSNBC



Bu haber 290 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,710 µs