2’inci Clinton’a 2’inci Monica operasyonu!

14 Mart 2008 12:29 tsi
Skandalın bir ucu MOSSAD’a bir ucu Carlyle Group’a bir ucu da Wall Street’e kadar uzatılıyor ama, Vali Spitzer’in bir özelliği daha var?.. O özellik, ‘Cumhuriyetçiler’in Obama’ya oynadığı’ yolundaki iyibilgi

ABD Başkanlığı Amerikalı seçmene bırakılmayacak kadar önemli! Bu yüzden Başkan adaylarından Hillary Clinton’un ekibinde süren kan kaybı farkı okunabilir.

Önce “Kurtlar Vadisi” filmine para desteği sağladığı için Clinton’un önemli danışmanlarından olan bir Türk tasfiye edildi. Ardından da dün bir başka önemli danışman, “Obama siyahi olduğu için önde” dediği için oyun dışına itildi.

Kısa süreli bu iki tasfiye Clinton’un seçim kampanyasına ciddi darbe sayılabilir. Elbette danışmanları bitecek değil ama Hillary takımının oyuncalarının en azından imaj kaybına uğradığı bir gerçek.

Ancak imajdan daha fazla kaybın yaşandığı son olay, daha doğru skandal New York valisi Spitzer’in “yakalanması” ile yaşanıyor. Vali Spitzer binlerce dolarlık escort kızlarla ilişkisi ortaya çıkınca sahne-i siyasetten tasfiyesi mümkün hale geldi.

Skandalın detayları o denli derin ki, bir ucu MOSSAD’a bir ucu Bush iktidarı ve önemli isimleriyle önemli bağlantıları (hatta Usama bin Ladin’le) bulunan Carlyle Group’a, bir ucu New York bankalarına (Wall Street’e) gidiyor.

Vakanın tali olarak Clinton ismiyle bağlantısı, “seks” içermesi ve Başkanlık’la siyasi bağı bulunması ve kuşkusuz MOSSAD isminin geçmesi akıllara Monica Lewinsky skandalını anımsatıyor.

Lewinsky’le eski Başkan Bill Clinton’un Oval Ofis maceralarının arkasında MOSSAD’ın bulunduğu iddası çok tartışılmıştı. Gerekçe zaten belliydi, Filistin-İsrail meselesinde Filistin’e ağırlık koyan Clinton’u siyaseten yıpratmak.

Fakat tüm bu kaotik olayların bir göz perdesi olabileceğini de dikkate almak lazım. Çünkü, politika-seks-para üçgeni medyaya ve kamuoyuna ilgi çekici gelse de, Vali Spitzer aynı zamanda bir “süper delege”.

New York senatörü Hillary Clinton’un açık destekçisi olan New York Valisi, Demokratlar’ın süper delegesi.

Barack Obama ile Clinton arasında yaşanan başabaş ön seçim yarışının, eyalet seçimlerinden sonra kesin sona ulaşmasını zor bulan yorumlar sıkça ABD basınında yer buluyor.

Yani iş Demokratlar’ın kongresine kalacak. Bu da süper delegelerin son sözü söyleme olasılığını kuvvetlice ortaya çıkarıyor. Vali Spitzer ise kendi oyundan başka, diğer süper delegelerin oylarını etkileyebilecek güçlü bir isim Demokrat Parti içinde.

Ama artık oyunda bulunmuyor. Bulunsa da, siyasette “moral değerler” üzerinden lider seçmeye önem veren ABD değerlerini çiğnemiş durumda.

Bu haber 2,720 defa okundu.