En Sıcak Konular

Şamil Tayyar'dan AK Parti'ye uyarı

14 Mart 2008 12:05 tsi
Şamil Tayyar'dan AK Parti'ye uyarı Star yazarı Şamil Tayyar, 22 Temmuz seçimlerinin üzerinden 8 ay sonra gündemin 4 konuya düğümlenmesini değerlendirdi. Tayyar AK Parti'ye 'rota sapıyor' uyarısı geldi.

Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın AK Parti'ye "Bakıyorum, bir süredir iktidar partisinde garip bir şekilde gündem kayması yaşanıyor, rota sapıyor, enerji kaybı artıyor." uyarısı yaptığı yazısı...

AK Parti'ye uyarı

22 Temmuz seçimleri, Demokrat Partiye ait 50 yıllık rekorun yenilendiği bir seçim oldu. AK Parti, iktidarda oyunu arttırarak DP’nin bu rekoruna ortak çıktı. Gerçekten, siyasi tarihimizde eşine pek rastlanmayan büyük bir başarı.

Böyle bir başarıyı doğuran etkenleri çok konuştuk, yazıp çizdik. O nedenle, sebepleri üzerinde durmayacağım. Hadisenin ilgili olduğum tarafı, halkın açtığı bu büyük opsiyonlu kredinin nasıl kullanıldığı konusudur. Çünkü, bu konuda bazı endişelerim var.

Gerçi, geride kalan bir hayli zor bir yıldı. Düşünün; 2007 yılında bir cumhurbaşkanlığı seçimi, bir milletvekilliği genel seçimi ve bir referandum yaşadık, bir muhtıraya muhatap olduk, Kuzey Irak’a yönelik hava ve kara harekatı için meclisten tezkere geçirdik. Neredeyse hepsi çalkantılı süreçlerdi.

Tüm zorluklara rağmen Türk demokrasisi, bu tehlikeli süreci aracı duvara toslatmadan aşmayı başardı. Bunda iktidar partisinin rolü büyüktür.

Haliyle, bir etabı kapsayan böylesine zorlu bir maratonun ardından yorgunluk belirtilerinin hissedilmesi doğaldır. Ancak bu durumun geçici olmayıp refleks kaybına yol açması veya rota kaymasına sebebiyet vermesi, tehlikeli bir durumdur.

Gündem saptı

Seçimlerin üzerinden yaklaşık 8 ay geçti. Gündem 4 temel konuda düğümlendi: Yüksek öğretimde türban serbestisi, Kürt meselesi, sivil anayasa ve sosyal güvenlik reformu. Bir de gündemin kıyısında bekleyen AB reformları.

AK Parti, ilk icraat döneminde toplumsal mutabakat oluşmadığı gerekçesiyle yüksek öğretimdeki türban yasağına dokunmadı. Bugün gelinen noktada MHP’nin desteğiyle mutabakat oranı yüzde 70’in üzerine çıkınca çözüm arayışının hızlandırılmasını makul karşılamak gerekebilir.

Kürt meselesi, kronik hale gelmiş ve çözümsüzlüğü Türkiye’yi sürekli geriye götüren önemli bir meseledir. Özellikle son beş yılda konsept değişikliğine gidilerek teröristle mücadeleden terörle mücadele yöntemine geçilmesi, bu kapsamda güvenlik tedbirlerinin yanı sıra sosyo-ekonomik ve kültürel tedbirlerin devreye sokulması önemli adımlardı. Son hava ve kara harekatından sonra çözüm arayışlarının hızlandırılması çabasını anlamak mümkündür.

Şimdiye kadar hep ara rejim dönemlerinde hazırlanmış anayasalarla yönetilen Türkiye, ilk kez sivil anayasa için kollarını sıvadı. Yerinde bir adım. Çünkü, artık mevcut elbise Türkiye’ye dar geliyor.

Sosyal güvenlik reformu, ekonomideki kara deliklerin kapatılması ve sosyal güvenlik şemsiyesinin faciaya dönüşmemesi için zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.

Özünde, kangren hale gelmiş bu sorunların mutlaka çözüme kavuşturulması, AB sürecinin ise kesintiye uğratılmadan kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.

Kaşınız yarılabilir

Ama ortada reel politik durum var. Tercih edilmesi gereken yöntem, engelleri teker teker mi aşmak yoksa birden fazla engelin üzerinden zıplamak mı?

Elbette, gücünüz yetiyorsa, nefesiniz güçlüyse ve daha yükseğe zıplama esnekliğiniz varsa ikinci seçenek, her zaman tercih edilmelidir. Hem mesafeyi hem zamanı kısaltır, hedefe çabuk varırsınız. Unutulmasın, riski de yüksektir. Kaşınız, gözünüz yarılabilir.

Bunları niçin anlatıyorum. Bakıyorum, bir süredir iktidar partisinde garip bir şekilde gündem kayması yaşanıyor, rota sapıyor, enerji kaybı artıyor. Eğri oturup doğru konuşalım; İktidar partisinin, aynı zaman diliminde hem türban krizini aşması, hem Kürt meselesine köklü ve kalıcı çözüm bulması, sivil anayasa ve sosyal güvenlik reformunu çıkarması, AB reformlarını hızlandırması mümkün mü?

Bence mümkün değil. Mümkün diyorsanız, buyurun. 40 cephede savaşa devam.

Amok koşucusu gibi olmayın

Ama bu arada asıl meseleyi unutmayın. Şu anda toplumun birinci öncelikli sorunu, ekonomidir. Ekonomiden sorumlu bakanların yüzü gülüyor ama vatandaş o kadar mesut değil. Piyasalar durgun, şirketler sıkıntılı, işsizlik kanayan yara, dar ve sabit gelirliler tedirgin.

Türkiye gerçek gündemine dönmez ve sorunları çözüm takvimine bağlamazsa, iktidar partisi amok koşucusu gibi olur.

Niyetim, uyarmaktı.



Bu haber 596 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,953 µs