En Sıcak Konular

'Türkiye'nin iki Özkök'ten çektiği...!'

12 Mart 2008 10:40 tsi
'Türkiye'nin iki Özkök'ten çektiği...!' Org. Özkök'ün 'irtica ile mücadele edemez gerekçesiyle Org. Kıvrıkoğlu tarafından istenmemesi' Ertuğrul Özkök'ün de tepkisini çekti. Ertuğrul Özkök, Özkök Paşa'yla ilgili anısını aktardı. Ertuğrul Özkök köşe yazısı...

Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün köşesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e arka çıktığı yazısı...

Nedir bu ikinizden çektiğimiz

DAHA önce yazmıştım.Bundan dört beş yıl önceydi.Çankaya Köşkü’de bir Cumhuriyet Bayramı daveti vardı.

Davet sahibi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’di.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök de davetliler arasındaydı.

Orgeneral Özkök’le fazla tanışıklığımız yoktu.

29 Ekim ve 30 Ağustos davetlerinin gazeteciler açısından en ilgi çeken siması genelkurmay başkanlarıdır.

Bu duyguyla ben de ona doğru yaklaşmaya başladım.

Beş altı adım kaldığında beni gördü ve müstehzi bir ifadeyle hiç beklemediğim şu sözleri söyledi:

"Ertuğrul Bey, Türkiye bu iki Özkök’ten ne çekiyor böyle..."

Onun esprili kimliğini ilk defa orada tanıdım.

O günlerde bazı ulusalcı çevreler ikimize de veryansın ediyordu.

* * *

Bu sözler, aslında Hilmi Özkök’e yapılan haksızlıkları bile nasıl mütevazı bir mizahla sineye çektiğini gösteren çok çarpıcı bir örnektir.

Çünkü Türkiye Hilmi Özkök’ten hiçbir şey çekmemiştir.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu’nun arkadaşımız Şükrü Küçükşahin’e söylediklerini okurken bir kere daha şunu düşündüm.

Hilmi Özkök, Türk ordusunun en çok haksızlığa uğrayan komutanlarından biridir.

Onun kıymetinin ilerde çok daha iyi anlaşılacağına eminim.

Haksızlık sadece bazı köşe yazarlarından gelmedi.

Bizzat bazı silah arkadaşları da o haksızlığı yaptılar.

* * *

Ben, genelkurmay başkanlığına geldiği günden itibaren Orgeneral Özkök’ün bütün demeçlerini ve konuşmalarını dikkatle okudum.

Hilmi Paşa, gelecek vizyonu çok kuvvetli bir komutandır.

Türk ordusunun hamasi bir belagatla değil, teknolojik gelişmelere ve yeni fikirlere açıklıkla daha güçlü hale geleceğine inanır.

Böyle bir komutana, "İrtica ile yeterince mücadele edemez" diyerek damga vurmak bana çok insaflı bir davranış görünmüyor.

Ayrıca şunu da düşünmek lazım.

Türk ordusu, onun döneminde, laikliğe bağlılığından ne kaybetti?

Gerekli zamanlarda ve yerlerde bu konudaki görüşlerini açıkça ifade etti.

Bir komutandan daha fazla ne bekleyebiliriz?

Bir de şu var.

Ne beklemeliyiz?

Komutanların sessizliği, çok fazla konuşmalarından daha etkilidir.

Çünkü çok konuşmak, sözün etkisini azaltır.

* * *

Ama madem geçmişi konuşmaya başladık, o zaman bu sorgulamayı biraz derinleştirelim.

Emekli Orgeneral Kıvrıkoğlu, Özkök’ün önünü kesmek için bazı girişimler yaptığını açıkça söylüyor.

O öyle deyince benim aklıma da şu soru geliyor:

Acaba böyle yapmakla Türk ordusuna ve Türkiye’ye iyilik mi etti?

Ben o dönemde, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çok fazla siyasetin bulaştığını düşünüyorum.

Ne demek istediğimi anlamak istiyorsanız, 1 Mart tezkeresinin tartışıldığı günlerde askerlerin yaptığı siyasete bir bakın.

Bakın ve kendinize şu soruyu sorun:

O siyaseti en çok hangi komutanlar yaptı?

Sakın, Orgeneral Kıvrıkoğlu’nun, "içerde bıraktığı" veya "içeri soktuğu" komutanlar olmasın?

Hani, tezkere görüşmelerinin en kritik günlerinde "Asker rahatsız" demeçleri verip, tezkere karşıtlarının elini güçlendirenler...

İşte onları kastediyorum ve merak ediyorum.

Acaba çocuklarımız eksi 20 derecede sınır ötesinde göğüs göğüse kahramanca çarpışırken, o günlerde yaptıkları siyasetin namuslu bir muhasebesini yaptılar mı?

Yani, "Acaba o tezkere geçseydi, şimdi bu çocuklarımız daha rahat şartlarda olurdu" dediler mi?

Bu sorunun cevabı, Hilmi Paşa’yı her fırsatta yerden yere vurmaktan daha önemlidir.

Hürriyet
 



Bu haber 286 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,098 µs