En Sıcak Konular

Youtube cehennemine hoş geldiniz

12 Mart 2008 10:34 tsi
Youtube cehennemine hoş geldiniz
"Yıllarca şeffaf devlet istedik durduk. Dinlemediler. Derin devlet dağıtılsın diye bağırdık duymadılar." diyen Yıldıray Oğur, youtube'a düşen ses kayıtları için "Günah bizden gitti. Bizi buna mecbur bıraktınız. Dinleyicileri biz yerleştirdik" itirafı

Yıldıray Oğur / Taraf

Artık kimseye YouTubeturamazsınız

Yıllarca şeffaf devlet istedik durduk. Dinlemediler. Derin devlet dağıtılsın diye bağırdık duymadılar. Fail-i meçhul cinayetler aydınlatılsın diye sokaklara çıktık, aydınlatmadılar. Çetelerle mücadele edin, ucu kime gidiyorsa da gidin diye yalvardık, söz verdiler, gitmediler.

İsteyerek yapmadılar. Direndiler. Bizim vergilerimizle yarattığımız kaynaklarla bizim üzerimizde toplumsal mühendislikler uygulamaktan vazgeçmediler.

Günah bizden gitmişti. Bizi bunu yapmaya mecbur ettiler. Evet itiraf ediyoruz, o dinleyicileri biz yerleştirdik. Ne yapalım, demokrasimizi, hukuku, geleceğimizi korumak için yapmak zorunda kaldık. Karanlık entrikalarla yıllarını kaybetmiş, sadece mutlu mesut yaşamak isteyen sıradan vatandaşlar olarak bizi  bunu yapmaya siz mecbur ettiniz. Suçsa, mahkemede de sorarlarsa böyle diyeceğiz. Pişman da değiliz.

Hem kötü mü oldu, artık tümüyle şeffaf bir Ankara var.

O kadar şeffaf ki nerde hangi dolap çevriliyorsa, hayatımız ve geleceğimiz üzerine hangi entrikalar tezgâhlanıyorsa ertesi gün duyuyoruz, en samimi darbe konuşmaları, en küfürlü fitne fücur planlar anında cebimizde. Tüm kamusal tartışma artık gözümüzün önünde oluyor. Ankara bir Yunan agorasına döndü. Rousseau bile böylesine bir demokrasiyi hayal etmemişti.

Ankara için eski saadet dolu radyo günleri sona erdi. Hepiniz Youtube çağına hoş geldiniz.

Artık öyle her yerde rahat rahat darbe planlarınızı tartışamayacaksınız. Darbe yapmaya niyetlenen üç kankaysanız  “hangimiz ajan” fitnesi içinize düştü bile. Darbe toplantılarınızın yarısı toplantı yaptığınız yeri, birbirinizin üstünü başını aramakla geçecek, o kadar telaşeden sonra konuşmaya takatiniz kalmayacak, şifreli konuşmaktan birbirinizi yalan yanlış anlayacaksınız, belki de tüm bu hengâmeden yorulup darbe yapmaktan bile vazgeçeceksiniz. Ayrıca kuytularda toplaşıp darbe planları üzerinde konuşmanın da sizin özel hayatınız, mahremiyetiniz, düşünce özgürlüğünüz falan olmadığının ayarına varacaksınız. Kendinize başka hobiler edineceksiniz. Bizi de fobilerimizden kurtaracaksınız.

Eğer üst düzey bir hukuk adamıysanız, kendinizi tutacaksınız ne yapalım, arkadaş meclisinde bile olsa dört beş küfürün arasına sıkıştırıp  “ Bana versinler Diyarbakır’ı üç günde muma çeviririm” diyemeyeceksiniz işte, bununla yaşamaya alışın. “Aman dinleniyorum mu korkusuyla mum gibi susup oturup, işinizi yapacaksınız. Hukukun üstünlüğünü içinize sindireceksiniz, efendiliğinizi koruyacaksınız.

Üst düzey bir Anayasa hukukçusu, eski YÖK başkanıysanız, artık askeri muhtıradan sonra yandaş rektörlerinizin tebriklerini kabul edip, oh diyip, fişi çekip huzur içinde uyuyamayacaksınız. O muhtıra tebrik kabul telefonlarının bir gün karşınıza çıkacağı şüphesi uykunuzu kaçıracak, bir daha rüyanızda bile böyle konuşmalar yapmayacaksınız. Yanlarında esip gürlediğiniz bütün o inanmış laik. Atatürkçü rektörler size dinleme cihazları olarak görünecek. Hukuk bilginizi 367 yeter sayısı gibi saçmalıklar üzerine düşünmek için değil, dünyadaki adaletsizliklerin nasıl giderilebileceği üzerine düşünmek için kullanacaksınız. Bakın bu sizin bile menfaatinize olacak.

Üst düzey bir hukuk kurumunda yöneticiyseniz, her çağrıldığınız panele gitmeyeceksiniz. Gitseniz bile “darbeler çok iyi oldu” diye konuşmamayı öğreneceksiniz. Anlamadığınız din diyanet konularına, siyasi analizlere girmeyeceksiniz, mesleğiniz üzerine ve tarafsızlığınızı bozmayacak konularda konuşma kültürünü çarçabuk edineceksiniz. Ya da oturup “Kovulduk ey halkım unutma bizi” kitabı yazacaksınız.

Siz istediniz kendi hayatınızı cehenneme çevirmeyi. Sizin için artık  hiçbir yer dost meclisi değil, hiç kimseye itimadınız kalmadı. Tüm arkadaşlarınız olağan şüpheliler listesinde, tüm güvendikleriniz potansiyel anten.

Ankara da artık huzur içinde darbe planları yapıp, siyasete, topluma karşı entrikalar kurduğunuz has bahçeniz değil. Koskoca başkentte şimdi o küçücük cihazlar her yerde olabilir. Kuğulu parkta bir kuğunun kanatlarında, Kızılay’da Milli piyangocu Ali Haydar’ın şapkasında, aslanlı yoldaki aslanlardan birinin ağzında, Güven Park’taki çıplak heykellerden birinin göğsünün ucunda.

Kızmayın kimseye. Böyle olmasını siz istediniz. Konuşmamanız gereken şeyleri konuşmakta, yapmamanız gereken şeyleri yapmakta siz ısrar ettiniz. Demokrasi içinde kalsaydınız, hukukun üstünlüğüne inansaydınız yeterdi. Sizin özgürlüğünüzü, hukukunuzu savunmak için bu kadarı bile yeterdi.

Ama siz darbecilikten, çetecilikten, karanlık işlerden, ölümden yana, savaştan yana saf tutmaktan vazgeçmediniz. Yapamadınız, dilinize vurdu. Konuşmaktan vazgeçmediniz. Yıllar geçti, dünya değişti, çelik bile değişti ama siz değişmediniz. Tabi bu arada teknoloji de değişti. 1930’ların telgraf teknolojisinde, radyo günlerinde kalmış olanlar için şimdi tam bir baş belası Youtube. O yüzden her fırsatta kapatıyorsunuz, hıncınızı bir türlü alamıyorsunuz. Ama direne direne kazanıyor Youtube.

Kim dinliyorsa helal olsun. Türkiye demokrasisi sizinle gurur duyuyor. Siz bakmayın kendi kasetlerinin de bir gün Youtube’a düşeceğinden korkanların “ama dinleme yapmak suç” sözlerine. Evet dinlemek suç. Ya darbe planlarını dinlemek? Dinlemek suç ama korkunç bir savaşın ortasında çimenleri ezen tankların işlediği kadar bir suç. Politikanın köküne kibrit suyu dökmek için uğraşanların politik doğruculuk oyunu oynamaya hakları yok. Hukukun askıya alınması için planlar yapanların hukukun üstünlüğünden bahsetmeye hakları yok. Demokratız ama o kadar salak değiliz. Militan demokratlık mı demiştiniz işte tam sırası. Siz böyle olmasını istediniz. Youtube cehennemine hoş geldiniz.



Bu haber 2,317 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,179 µs