Büyükanıt Paşa 'küresel tezgah'ı nasıl okuyor?

10 Mart 2008 13:02 tsi
‘Aslında, uluslararası terör örgütlerini, bu organizasyonların karanlık yönü olarak değerlendirmek de mümkündür. Terör örgütlerinin farkı, hükümet politikalarını, hükümetler ve topluma şiddet yollu mesajlar göndererek, kendi çıkarları doğrultusunda

Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi (TMMM) Komutanlığı'nın bu yıl ikincisini düzenlediği Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu, Bilkent Otel Konferans Salonunda başladı.

Ve açılış konuşmasını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt yaptı. Değindiği konuların ana ve ara başlıklarını iyibilgi sayfalarında bulacaksınız. Ancak üzerinde durmak istediğimiz asıl nokta konuşmanın sadece bir bölümü.

Önce o bölümü aynen aktaralım;

“Küreselleşmenin en önemli etkilerinden biri, ulus devletlerin politikaları ve aldığı kararları etkileme gücüne sahip olan bazı organizasyonları sahneye çıkarmasıdır. Bunlar, farklı hayat ve dünya görüşlerinin olduğunu, dünyanın en ücra köşelerine kadar ulaştırmakla kalmamış, aynı zamanda bu ücra köşelerde yaşayan insanların beklentilerini de yükselterek, bulundukları statüden memnuniyetsizliklerinin artmasına da neden olmuşlardır. Küresel terörizmin bugün ulaştığı boyutları bu memnuniyetsizliğe bağlayan bir çok sosyal kurum mevcut. Aslında, uluslararası terör örgütlerini, bu organizasyonların karanlık yönü olarak değerlendirmek de mümkündür. Terör örgütlerinin farkı, hükümet politikalarını, hükümetler ve topluma şiddet yollu mesajlar göndererek, kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışmasıdır.''

Şimdi bu paragrafın üzerinde biraz duralım. İlk soru şu; ulus devletlerin politikalarını etkileme gücüne sahip bu organizasyonlar kim? Bu organizasyonlar, Avrupa Birliği, İnsan Hakları Örgütleri, daha eski gidilirse, IMF ve Dünya Bankası bile dahil edilebilir.

Ama küresselleşle akımını örneğin Sovyetler’in dağılma tarihinden başlatarak alırsak, daha önce de var olan ama Türkiye özelinde bu dönemden sonra iyice ivmelenen “etkileme gücü”nün organizasyonları olarak AB ve bazı uluslararası sivil toplum kuruluşlarını katmak çok mümkün.

Örneğin bir çok ülkede “Turuncu Devrim” olarak iş gören Soros destekli kuruluşlar da belki bu katmana dahil edilebilir. Ancak Orgeneral Büyükanıt’ın söylevinde isim zikredilmediği için el yordamıyla bu kadar söylenebilir.

Yeni de bunlar dışında tamamen farklı bir yapının kastedilmiş olması zor görünüyor. Peki bu organizasyonlar ne yapmış?

“Farklı hayat” beklentilerini, henüz o aşamaya-gelmemiş (ekonomik, sosyal ama daha çok eğitim!) insanlara ulaştırmış. Komutan elbette “genel” bir okuma yapıyor ama biz “özel”leştirelim.

Güneydoğu’daki vatandaşlarımız bu “farklı hayatı” yaşacak birikime sahip olmadan, (burada sebep ikincil, zira kastedilen bu halin kötüye kullanımı) bu Batı tarzı hayatı talep etmeleri.

Ve bu talep o kadar kuvvetli biçimde “tahrik” ediliyor ki, tazühürlerinden biri “terör” olarak ortaya çıkıyor. Yani bu işi yapanlar, zenginlik, eğitim ve kültüre yüzyıllar içinde ancak sahip olanlar, terörü bu anlamıyla “bir yönü”, “karanlık bir kolu” oluyorlar.
Bu söylem, aslında sık tekrarlanan “terörin dış testekçileri” tanımının bir uzantısı. Terörün dış destekçileri kavramı pratik (silah, para, propaganda, hukuki koruma vb) ihtiva ederken, “karanlık kol” siyasi bir çıkarı temsil ediyor.

Yani terör “araç”, bunu yapanların beklentileri “amaç” oluyor. Peki bu neye zarar veriyor? Konuşmada da altı çizildiği gibi “ulus devlet”e! Eleştirilen ve paralize edilmeye çalışılan “ulus devlet” ne?

İşte o talepkar kesimin talep nedenlerini karşılayacak olan, eğitim, sağlık, ekonomik refah getirecek mimari. İşte bu okuma zaten “organizasyonların” iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğunu gösteriyor!

www.iyibilgi.com özel iyibilgi ankara

Bu haber 2,312 defa okundu.