En Sıcak Konular

Şimdi biraz 'Timsah Gözyaşları' akıtalım

10 Mart 2008 12:44 tsi
Şimdi biraz 'Timsah Gözyaşları' akıtalım Hürriyet Okur Mektupları yazarı Temuçin Tüzecan, kara harekatının ardından bugün biraz özeleştiri yapma yoluna girdi. Tanklarla, zırhlı araçlarla Irak'a girip Kandil'i, hatta Kerkük" fetheden (!) medyamız için bu çuvallama operasyonu iyi bir ders olmal

Güneş Harekátı’nın ardından...

Temuçin Tüzecan / Hürriyet

SAVAŞ zamanları gazeteler için zor zamanlardır. Gazete yöneticileri, bir yanda savaş halinde doğal olan puslu bilgi ortamının, diğer yanda doğru haber ve bilgi vermeye dayanan temel gazetecilik dayatmasının arasında kalırlar. Bu açılardan bakıldığında, Türkiye medyasının, Güneş Harekátı sırasında iyi bir sınav vermediği konusunda genel bir uzlaşma var. Bunun işaretleri harekát ardından yaşanan tartışmalarda verildi.

Bunun temel nedeni ise, yayımlanan haberlerin bir bölümünün gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunun harekát ardından ortaya çıkmasıydı.

Asker sayıları, katılan birliklerin nitelikleri ve harekátın hedefleri konusunda birbirinden çok farklı bilgilerin okura ’haber’ diye aktarılması en temel sorunlar olarak belirdi. Harekáta kaç askerin katıldığı, kaç askerin sınırı geçtiği konusunda bilgiler hep çelişkiliydi örneğin. Zırhlı birliklerin harekáta katıldığı yazıldı, söylendi; bunun doğru olmadığı anlaşıldı, çünkü o coğrafyada ve hava koşullarında tankların zaten kullanılamayacağını, tankların sınırda bekletildiklerini öğrendik. Harekát, sınıra nispeten yakın Zap Kampı ile sınırlıymış; oysa, neredeyse PKK’yı bölgeden söküp atacak süre ve kapsamda bir harekátın yapıldığına ilişkin haberler okuyorduk.

Kuşkusuz halkı yanlış yönlendiren bu garip durumun yaratılmasında, harekát ile ilgili bilgi verilmesinin Genelkurmay web-sitesi ile sınırlı tutulması ve politikacıların, emekli askerlerin ve ilk kez 1. Körfez Savaşı sırasında İngiltere’de kullanıldığını duyduğum ’koltuk generallerinin’ sözlerinin etkisi oldu. Örneğin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 25 Şubat günkü Hürriyet’e göre, "Sonuna kadar temizlik yapmadan dönmeyeceğiz" demişti. Birkaç gün sonra ise Çiçek, "İlelebet kalmayacağız" diyordu.

Hürriyet’in 25 Şubat Pazartesi günü birinci sayfada ’İstikamet Kandil’ başlığı ile verdiği bilgilerin doğru olmadığını harekát sonrasında öğrendik. Bu haberde, PKK’nın Zap Kampı’nın yerle bir edildiği anlatılırken, ertesi gün ’Kandil Dağı Tutuldu’ başlığı ile yine birinci sayfadan verilen bilgilere göre Zap Kampı bu kez çembere alınmış ve Kandil Dağı’nın çıkış yolları ise tutulmuş. Bir sonraki gün, yani 27 Şubat 2008 günü ise Zap Kampı’na 1 kilometre kaldığını öğreniyoruz Hürriyet’in haberinden. Yani 2 gün önce yerle bir edilmiş olan kamp, ertesi gün çembere alınıyor, bir sonraki gün ise kampa 1 kilometre kalmış oluyor. Peki, bunlardan hangisi doğru?

Ayrıntıya daha fazla girmeden, yalnızca bu haberlerin bile Hürriyet Yayın İlkeleri’nin, "Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan ve hiçbir baskının etkisi altında kalmadan, en kısa zamanda ve edinilebilen tam bilgiyle kamuoyuna iletmektir" şeklindeki 1. maddesi ile "Soruşturması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler soruşturulmaksızın ve bundan ne sonuç alındığı belirtilmeksizin ve / veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayımlanamaz" şeklindeki 9. maddelerini çiğnediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu’na bu örnekleri ilettiğimde yanıtı şöyle oldu: "Harekát ile ilgili olarak gazetede yayınlanan haberler, doğal olarak bizim Ankara’dan gönderdiğimiz haberler ile ajanslar ve diğer bürolardan gelen haberlerin karmasından oluşuyor. ’Kampın yerle bir edildiğini’ anlatan 25 Şubat 2008 tarihli haber bize ait. Ancak sonradan yayınlanan ve kampın çevrildiğini, bir kilometre kaldığını söyleyen haberler Doğan Haber Ajansı’ndan geçilmiş ve Haber Merkezi tarafından bizim operasyonla ilgili diğer haberlerimizle birleştirilmiş. Büromuzdan arkadaşların imzaları ile DHA’nın imzaları da birleştirildiği için haberin tümü bize mal edilebiliyor. Askeri operasyonla ilgili olarak güvenilir bilgi elde edilmesinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yerel kaynaklardan farklı iddialar ortaya atılırken, Genelkurmay ve hükümetten operasyonla ilgili ayrıntılı bilgi verilmiyor. Bilgiler ancak gayri resmi yollardan alınabiliyor. Bu da yanılma ihtimalini yükseltiyor."
 



Bu haber 395 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,436 µs