En Sıcak Konular

Türbanlılar artık balık lokantasına da gidiyor!-2

9 Mart 2008 16:15 tsi
Türbanlılar artık balık lokantasına da gidiyor!-2 Bugün pazar ve hava güzel. Dışarda gezmiyor da internetten haberleri takip ediyorsanız, size dışarıdaki güzelliği hissettiren bir yazı... Dün yayınladığımız politik olmaktan kaçamayan gezi yazısının ikinci kısmına devam ediyoruz.

Birinci bölümü okumak için tıklayın

Özlem Yağız

Şehir Mehtupçusu

Uzun zamandır hayalini kurduğum şeylerden biri de boğazdaki yalıların, eski İstanbul konaklarının fotoğraflarını çekip tek tek tarihlerini anlatan kendime özel bir çalışma yapmaktı. İki gün önce Büyükşehir’ in Beyoğlu’ndaki kitapçısında bu konuda harika eserler görünce ona da iştahım kaçtı. El atmadığınız bir alan kalsın ey ehli beşer. Yalılar boğazdan bakılınca nefis görünüyor. Ben en çok restorasyon geçirmemiş olanları seviyorum. Kara kirli, çoğu zaman pencerelerinde grileşmiş pırtık pırtık tüller, bir pencereden fırlamış yamuk bir soba borusu. Bazen pencere önlerinde yoğurt kovasına dikilmiş çiçekler. Bol bol fotoğraf çekiyoruz. Kim bilir kaç yılları kalmış bu sessiz tanıkların. Ara Güler’in fotoğraflarındaki gibi tarih olacakları günü bekliyorlar sanki. Bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallar geliyor aklıma.

Yazık ki bu yalılardan Said Halim Paşa yalısı dışında hiçbirinin tarihini bilmiyorum. Said Halim Paşa Yalısı Yeniköy’de muazzam bir yapı. Yakın zamanda restorasyon geçirdi. Balkan savaşlarının o sefalet dolu yılları hakkında dinlediğim açlık ve savaş dolu aile hikayelerinin yanına bir türlü koyamıyorum bu aynı yıllarda yapılmış gösterişli yalıyı. Güzelliği ne kadar gönlümü hoş etse de o yılların anılarını düşününce bir o kadar da acımasız bir güzele dönüşüyor gözümde. Osmanlı’ yı Birinci Dünya Harbine sürükleyen meşhur ittifakın da imzalandığı yer aynı zamanda bu yalı. Genelde İttihat Terakki denilince Enver, Talat, Cemal paşalar gelir de akla bence Said Halim Paşa en az onlar kadar tanınması gereken bir şahsiyettir. Çelişkilerle, hatalarla dolu bir hayat, kötü bir son. Neyse bu satırlara sığmaz Said Halim Paşa’nın hayatı.

Nihayet Anadolu kavağındayız. Nedendir bilmem bana  Heybeliada’yı hatırlattı vapurdan inince birden. Ama kesinlikle çok farklı bir şey var ki inanılmaz derecede kalabalık bir kuçu kuçu ordusu tarafından karşılanıyorsunuz. Benim gibi caddede köpek görse kaldırım değiştiren bir insan için tam bir kabus. Feci sırnaşıklar. Ne yaptığını çok iyi biliyor gibi gözüken güruhla beraber sürü psikolojisi ile bir anda tepelere tırmanır halde buluyoruz kendimizi. Hem de adam başına iki köpeğin nezaretinde. Bir cins sorumluluk duygusu mudur, eskortluk aşkı mıdır bilmem o döne döne giden dik yokuş boyunca hiç peşimizi bırakmıyorlar. Ta ki tepedeki Yoros namı diğer Ceneviz kalesine ulaşıncaya kadar. Hayır yanıldınız orada da kesinlikle sizi bırakmıyorlar. Allah’ tan ki manzara nefis. Kuçu kuçuları bile unutturuyor bana.

Kalenin ön tarafı tam karşıdan ve çok yüksekten boğazın girişine bakıyor. İnanılmaz bir görüntü.Sarıyer sırtları ve Yuşa tepesi de dahil daha önce hiç bu kadar etkileyici bir manzara ile karşılaşmamıştım İstanbul’da. Denizin suları açık mavi. Kalenin içerisinden diğer tarafa geçince ise daha da büyüleniyorsunuz. Orası da uçsuz bucaksızmış gibi gözüken Karadeniz’e bakıyor. Deniz koyu mavi ve köpük köpük dalgalı. Kale 13. yy da Cenevizliler tarafından Osmanlı akınlarından korunmak için yapılmış diye rivayet ediliyor. Hatta öncesi de varmış. Oldukça büyük, şu anda ayakta kalan kısım ise Bizans mimarisine ait. Ne yazık vakit oldukça kısıtlı saatlerce oturmak istediğim bu yerden ayrılmak zorundayız.

Aynı yoldan bu defa eskortsuz iniyoruz aşağıya. Hep tavsiye edilir Kavakta balık yiyin diye. Biz de tam (üzgünüm bu kısım ikide bir televizyona çıkıp şuraya geldim bunu yedim ımah ımah nefisti diyen korkunç gurmenin anlatımına benzeyecek) boğaza bakan bir lokantaya oturup Levrek ısmarlıyoruz.  İçerde bizden başka sadece iki masa dolu. Onlar da şu tipik soğuk İngiliz tipler. Neyse balığımız gelince ben de hanım hanımcık yemeye başlıyorum. Birinci lokma, ikinci lokma Allah’ım o da ne. Ne lezzeti ! Kolum kadar bir kılçık bademciklerime saplanıyor. Üç adımda tuvalete varıyorum. Lanet şey bir türlü çıkmıyor. Telaşla (acaba kılçık saplanmasından ölür müyüm diyerekten) eşime koşuyorum bu defa da. Koş bana yardım et. Lokantanın önüne çıkıyoruz. Benim parmağım senin gırtlağında oyunu başlıyor.

Ne yazık ki lokantanın önünde eşinin parmağıyla öğürüp duran bir kadın görüntüsü garsonun pek de hoşuna gitmemiş olacak ki “hanımefendi lütfen içeri girin, ekmek yiyip su için bir şey olmaz deyip duruyor’ Böyle durumlarda garson boğmak günah mıdır acaba? Şu anda çizilen karizmamdan daha kötüsü her halde bir de Ayşe Arman’ın beni karşıdan seyretmesi olurdu. İyi bir hafta sonu yazısı çıkardı bu durumdan.
 “22 Temmuz dan önce hiçbir türbanlı balık lokantalarının önünde eşinin parmağını gırtlağına sokup öğürmezdi bla bla bla.”

Hafifçe yara da almış olsam, metre kareye iki adet sırnaşık köpek de düşse harika bir yer bu Anadolu Kavağı. Hem bir tüyo aldım çarşıdaki sakallı balıkçılar çok meşhurmuş. Hem ucuzmuş hem de balıklarının iğneleri batmazmış Bir daha ki sefere orayı deneyeceğim.

-BİTTİ-



Bu haber 979 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,438 µs