Heryeri böcek sardı!

9 Mart 2008 11:19 tsi
Son haftlarda Youtube'da yayınlanan ses kayıtları bürokrasiyi tedirgin etti. Telefonla konuşmaktan çekinenler, artık yüzyüze bile görüşmeye korkuyor...

Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanı Tuğgeneral Münir Erten'den sonra özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'ye ait ses kayıtlarının "sanal aleme" sızdırılması 'tele-kulak' tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. "Dinleniyordur" şüphesi ile telefonla konuşmaktan çekinen kişiler şimdi yüz yüze görüşmelerden bile korkar hale geldi.

Video paylaşım sitesi Youtube'a yüklenen her üç konuşmanın da telefon değil "ortam" dinlemesi ile kayıt altına alındığı değerlendiriliyor. Telefon dinleme ve izleme yapan "teknik-takip" uzmanları ortam dinlemesinin çok kolay yapılabildiğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, ofis, ev vb. kapalı alanlarda cep telefonu, ses kayıt gibi teknik cihazlarla tüm konuşmalar kaydedilebiliyor. Teknik-takip uzmanları, "Kişi ve ya kişiler konuşmalarının kayıt edildiğini anlayamaz" diyor.

YASA 'DELİL' SAYMIYOR

Yasal olmayan yollarla yapılan görüntü ve ses kayıt cihazları mahkemelerde 'delil' olmuyor. Ancak, çeşitli 'illegal' yöntemlerle konuşması veya görüntüsü kaydedilen kişiler bunların sızdırılması nedeniyle zor durumda kalabiliyor. Hukukçular, yasadışı yollarla yapılan telefon dinleme, ses kaydı ve internet yazışmalarının 'delil' sayılmadığını belirtti. Yargıtay'ın hukuk dışı yollarla elde edilen telefon dinleme ve ses kayıtlarına ilişkin içtahat kararı bulunduğunu vurgulayan hukukçular bu konuda şöyle dedi:

8 YILA KADAR HAPİS CEZASI

“Kişi veya kişiler hakkında açılan adli ya da idari soruşturmalarda hukuk dışı yollarla temin edilen telefon görüşmesi, ses kaydı ve elektronik posta yazışmaları delil olarak kullanılamaz. Yasal olmayan biçimde kayıt yapan kişiler hakkında Asliye Ceza Mahkemeleri'nde Anayasa tarafından güvence altına alınmış 'haberleşme özgürlüğünü ihlal', 'özel hayatın gizliliğini ihlal' ve 'bilişim suçları' kapsamında dava açılır. Bu durum CMUK'ta özel olarak düzenlendi. Bu suçlar 3 ile 8 yıl arasında ağır hapis cezası öngörür. Mağdur kişiler hukuk dışı yöntemlerle telefonlarını dinleyen ya da seslerini kayda alan kişiler hakkında manevi tazminat davası da açabilir."

İLİŞKİLER YAPAY HALDE

Ankara Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Psikolog Doktor Yüksel Demirel, son yaşanan olayların insanlarda tedirginliğe neden olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Kişiler telefon konuşmaları, internet yazışmaları ya da yüz yüze yaptıkları görüşmelerin dinlenip kayıt altına alınabileceğinden ve bunların ileride aleyhlerine kullanılabileceğinden korkar hale geldi. Kişiler konuşma, görüşme ve internet yazışmalarında daha temkinli davrandıkları için ilişkiler 'yapay' hale dönüşüyor.”

Dr. Demirel, bu endişe ve korkuların insan ilişkilerine büyük zarar verdiğini belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor: “'Konuşmam, görüşmem ya da yazışmalarım dinleniyor mu?' korkusu insanlarda husursuzluk, tedirginlik ve güvensizliğe yol açıyor. Bu duygular biriylerde psikolojik sorun yaratıyor.”

aktifhaber

Bu haber 541 defa okundu.