TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı var! | " /> TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı var! | "/>

En Sıcak Konular

TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı var!

8 Mart 2008 09:37 tsi
TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı var! Nuh Gönültaş, Deniz Ülke Arıboğan'ı referans göstererek TSK'nın çok güçlü bir halkla ilişkilere (PR) ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Hem akreditasyon sistemini hem de absürd sorular soran akredite gazetecileri eleştiriyor.

Nuh Gönültaş / Bugün

TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı var!

Genelkurmay'ın son sınır ötesi harekât brifingine 39 akredite gazeteci katıldı. Sonrasında bu arkadaşların bir kısmının askeri konularda ne kadar da "cahil" olduğu yazıldı.

Çünkü bu 39 kişiden biri Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a "Sınırötesi harekâta Deniz Kuvvetleri de katıldı mı?" diye soru soruyor.

Büyükanıt Paşa da yanındaki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç'a dönerek "Operasyona sen de katıldın mı diye soruyorlar" dedi.

"Büyükanıt Paşa sonra gazetecilere döndü ve "Evet Deniz Kuvvetlerimiz de katıldı. Dağın altından girdiler, Hani Zap Suyu var ya, onun altından ilerlediler" diyerek güldü."

Biz akredite olmadığımız için bu satırları Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın brifing yazısından aldım.

Çok merak ettim. Hangi gazeteci böyle bir soru sorabilir diye. Birkaç isme ulaştım. Radikal Ankara'dan Murat Yetkin sordu dediler.

Aslında çok da "salakça", hele de alay edilecek kadar kötü bir soru sayılmaz. Amerikan filmlerinden etkilenerek sorulmuş olabilir:

Biliyorsunuz, Amerikan ordusunda "navy seals" diye bir kısım var. Bunlar denizci ve bu denizciler kara harekâtlarına da katılabiliyorlar.

Dolayısıyla Genelkurmay Başkanı'nın böyle bir soruya gülmesinin mi komik yoksa bu sorunun sorulmasının mı komik olduğunu pek anlayamadım doğrusu...

Bu akreditasyon uygulaması yanlış zaten. Eğer ben akredite olmuş olsam, paşalara öyle sorular sorardım ki, değil alay etmeleri, cevap vermeden önce epeyce düşüneceklerini tahmin ediyorum.

Akreditasyon uygulamasının uygulayanlara faydası da bu zaten. Siz, size "uygun soru" soracak, gerektiğinde "çanak soru" soracak kişileri alıyorsunuz her zaman karşınıza.

Öyle ya akredite olmayan, buradaki anlamıyla kontrol edilemeyen gazetecilerin soruları komuta heyetini "şuyuu vukuundan beter" durumlara düşürebilir. Akreditasyon ile bu gibi olumsuz durumlarla karşılaşılması engellenmiş oluyor!

Geçelim.

Önceki gün Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü, Mahir Kaynak'ın güzel kızı Deniz Ülke Arıboğan "Perakende zirvesi"nde güzel bir konuşma yaptı.

Konuşmanın çok sınırlı bir bölümü basına yansıdı. Arıboğan konuşmasında özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin imaj sorununa değindi ve özellikle şu cümlenin altını çizdi:

"TSK'nın çok güçlü bir PR'a (Halkla ilişkiler) ihtiyacı var."

Arıboğan'ın konuşması Türkiye'de önemli kurumların halkla ilişkiler alanında yaptığı hatalara yönelikti.

Mesela son olarak Kuzey Irak'a yapılan askeri harekât... Diyor ki hoca, "TSK'nın çok güçlü bir PR'a ihtiyacı olduğunu gördük. Askeri stratejilerde CNN kazandın demeden bir savaş kazanılmış olmuyor!"

Siz ülkedeki toplam tirajın en az yarısına hitap eden medya organlarına akreditasyon gerekçesi ile "yasak" uygularsanız PR'ınız zayıflar. Kaldı ki, bu medya organları kendilerine uygulanan yasağa rağmen TSK hakkında genellikle olumsuz yayınlar yapmamaktalar!

Geçenlerde akredite gazetecilerden Sebahattin Önkibar yazdı: Ordu Can Dündar'dan iletişim dersi alıyor. Türkiye'de ordunun iletişim dersi alacağı, işi bizzat iletişim uzmanlığı olan hocalar yok mu?

Kaldı ki Can Dündar'ın geçtiğimiz ay içinde Londra Essex Üniversitesi'nde yaptığı "Türkiye'yi karalayan" konuşmaya rağmen...

Bir tavsiye, Genelkurmay'ın, Prof. Deniz Ülke Arıboğan'ın Perakende Zirvesi'nde yaptığı konuşması ile Can Dündar'ın Essex üniversitesinde yaptığı konuşmayı temin edip dinlemesi çok yerinde olur!

Nuh Gönültaş - Bugün



Bu haber 523 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,509 µs