En Sıcak Konular

'Sen de huzur içinde uyudun mu Baykal?'

6 Mart 2008 21:36 tsi
'Sen de huzur içinde uyudun mu Baykal?' Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e ait ses kaydını hatırlatan İsmet Berkan, Genelkurmay'ın muhtıra verdiği 27 Nisan gecesi 'Huzur içinde uyuyanlar'a zoom yaptı. Berkan, Baykal'a sordu...

CHP neyin peşinde?

İsmet Berkan / Radikal

İnternette, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e ait bir ses kaydı var. Burada Prof. Teziç, Cumhurbaşkanı seçiminin TBMM'de birinci turunun yapıldığı günün gecesinde, 27 Nisan 2007'de Genelkurmay'ın verdiği muhtıradan hareketle, 'O gece huzur içinde uyudum' diyor.
Prof. Teziç'ten, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasını engellemeyi amaçlayan (ve bir süre için başarılı da olan) bu girişim üzerine 'huzurlu bir akşam uykusu' çekmesi beklenir elbet.
Benim merakım, aynı gece başka kimlerin benzer bir huzur duyduğu. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk demokrasisinin ciddi bir tehdit altına girdiği, askeri darbe çanlarının çaldığı o gece huzur içinde uyumuş mudur?
28 Nisan günü hepimiz heyecanla iki şeyi bekledik: 1. Hükümet bu muhtıraya ne karşılık verecekti?; 2. Başta ana muhalefetteki CHP olmak üzere partiler ne tutum alacaktı?
Hükümet kuyruğu dik tutan bir açıklama yaptı. Ben beklerdim ki, CHP lideri Deniz Baykal da ya bir yazılı açıklamayla ya da bizzat kameraların karşısına geçerek demokratik rejimi savunsun, mesela 'Asker bu işe karışmasın, sistemin normal işleyişini bozmasın. Laikliği de, rejimi de biz sivil siyasetçiler koruruz, kollarız' desin ve hükümetin erken seçimi ilan etmesi şartıyla Cumhurbaşkanı seçimi oylamalarına gireceklerini ilan etsin, hatta Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvuruyu geri alacaklarını söylesin.
Bu şartlarda gidilecek seçimde acaba CHP yüzde kaç oy alırdı? Oy kaybeder miydi, kazanır mıydı?
O gün askerin arkasına saklanan, askerin arkasına saklanıp bir de Anayasa Mahkemesi'ni 'Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimini iptal etmezseniz rejim krizi çıkar' diyerek tehdit eden Baykal, bugün iler tutar tarafı olmayan iddialarla Genelkurmay'la polemik yapıyor.
Bu polemiğin çok tehlikeli bir tarafı da var: Ordunun alt kademelerini üst kademelerine karşı kışkırtma potansiyelini içeriyor Baykal tarafından yürütülen tartışma.
Kuzey Irak'a yapılan harekâtın başlama ve bitme şartlarında ciddi iletişim kazaları yaşandığına, çok yanlış bir izlenimin kaçınılmaz biçimde doğduğuna kuşku yok. Ama Türk hükümetinin ve ordusunun PKK terör örgütüne karşı harekete Amerika'nın emri ve izniyle geçip onun emri ve izni kaldırmasıyla harekâtı bitirdiğini iddia etmek, teorik olarak bu ülkeyi yönetmeye adaylık iddiasında olan birine yakışan bir şey değil.
Türkiye Baykal'ın çizdiği anlamda bir müstemleke ise ve ordusu da bu anlamda 'esir alınmış'sa, Baykal'ın talip olduğu Başbakanlık görevinin de bir anlamı yok demektir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın harekâtın bitişiyle ilgili oluşan izlenimi silmek veya değiştirmek için o günden beri bir gayret içinde olduğu görülüyor. Önce Doğan Haber Ajansı'na, aynı gün bir de Milliyet gazetesine demeç verdi Büyükanıt. Ardından Hürriyet'e de konuştu ve son olarak da pazartesi günü uzun sayılabilecek bir basın toplantısı düzenledi.
Ama bütün bu gayret tartışmanın uzamasından başka bir işe yaramadı. Sonuçta da CHP ve MHP liderleri, tamamen bir izlenimden, bir algıdan kaynaklanan ve ispatı imkânsız olan bu konuyu Başbakan'ı ve Genelkurmay Başkanı'nı yalancılıkla suçlamak, Türk ordusunu ve hükümetini Amerika'dan emir alan müstemleke yönetimleri olmakla itham etmek gibi vahim noktalara vardırdılar eleştirilerini.
Genelkurmay vermemesi gereken bir cevabı verip CHP ve MHP'yi 'Vatan haininden beter' olmakla suçlayınca bu kez CHP, 'Bize hakaret ediliyor, hakaret ikrardan gelir' diyerek tonu daha da yükseltti.
CHP ve MHP bu polemikten, alt kademeleri komuta kademesine karşı kışkırtmak dışında nasıl bir siyasi fayda umuyor anlamaya imkân yok. Savaşı, ölümü, öldürmeyi savunmak ve bunları yapmıyor diye hükümeti ve orduyu suçlamak bana kalırsa pek oy kazandıracak bir yöntem değil, hatta tam tersine kaybettirebilir bile.



Bu haber 582 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,017 µs