'Parçacılar: Atıp tutuyorsunuz!' | " /> 'Parçacılar: Atıp tutuyorsunuz!' | "/>

En Sıcak Konular

'Parçacılar: Atıp tutuyorsunuz!'

6 Mart 2008 21:22 tsi
'Parçacılar: Atıp tutuyorsunuz!' Aykırı fikirleriyle dikkat çeken Perihan Mağden, muhalefet-Genelkurmay restleşmesini de hayra yordu. 'İçerde parça kaldı' diye hayıflananları atıp tutmakla itham eden Mağden, "Gün, yurdumuz Kürtleri'yle daha eşitlikçi bir ilişki kurmanın günüdür" ded

Barış için Hakikat için

Perihan Mağden / RAdikal

Harekâtın bittiğinin haberi, cep telefonuma NTV'den geldi.
Sonra da büyük bir Enformasyon Kargaşası çıktı hani: Diğer ajanslar "Yok, efendim olur mu hiç öyle şey! Hiç de bitmedi karamızın harekâtı" havasındaydılar zira.
Taksiye bindim bir yere gitmek için. Haber bülteninde artık kesin olarak, lamsız cimsiz, NTV'nin haklılığı doğrulanıyordu. Aradan iki saat geçmiş, tüm yayın organları 'acı gerçeği' kabul etmek zorunda kalmışlardı: Şanlı Ordumuz geri çekilmişti!
Ve fakat Şoför Kardeş bu 'acı gerçeği' bir türlü kabullenmek istemiyordu. "Nasıl olur?" diyordu, "nasıl olur da geri çekilirler daha şimdiden?"
Şimdilerde MHP'nin ve CHP'nin dillendirdiği hissiyatlanmalar silsilesi, Taksi Şoförü'nün ağzından daha sansürsüz/izansız/direktoman dökülüyorlardı. İnanamıyordu!
"Amerika istedi, çıktık biz de. Ne yapacaktık ki?" dedim.
Ki, CHP ve MHP'nin her ikisi de, Amerika'nın bir nevi telkin-tehdit-buyruğuyla (seç meşrebine göre) çekilmiş olmamızı DA kabullenemiyor, bu Bağımlılığı, tarihimizde ilk kez Genelkurmayımız'a vahim ve ciddi bir eleştiri olarak getirip sorguluyorlardı.
Bir Köşeci, Yaşar Büyükanıt'ın üniformasını istemediğini belirtti. Hakikaten kendisinde kalsın, onun için/onun ölçülerine göre dikilmiş üniforma. Ama Amerika'nın dediğini yaptığımızdan yüzde bin beş yüz emindi!
Üstelik Üniforma Ötesi celallenmelerden de imtina edemedi Paşamız: Hainlikle suçladı, bu Amerika Bağımlılığı mevzuunu dillendirme cüretini gösterenleri. MHP ve CHP'yi. Buyrun bakalım!
Böylece, daha önceki 24 kara harekâtımızda Irak'a, yapılmayan bir şey cereyan ediyor: Askeriye, resmen ve âlenen, üstelik ennnn yanıbaşında durması icap eden iki partimiz, hele hele siyasetimizin Orducu CHP'si tarafından eleştiriliyor! Açık ve seçik.
Onların isteği gerçi, savaşın devam etmesi; daha da daha da çok çocuğumuzun karda, kışta ölmesi: Bizimkilerin 'şehit düşmesi', onların 'etkisiz hale getirilmesi.'
Ölsünler ki çok çok: ameliyat tamamlansın. 'İçerde parça kalmasın.'
Çocuğu savaşta olmayanların atıp tutmasının 'kolaylığına' yeni bir kanıt pek tabii ki. El âlemin evladına acımamanın.
Ama Popstar Alaturka'da Bülent Ersoy'un feci gerçekçilikte barıştan yana çıkışlarından, CHP ve MHP'nin Ordumuz'a 'gözünün üstünde kaşın var' deme 'cüretini' sergilemelerine, Bu Ülke'de bazı vahim değişiklikler olmaktadır.
İsterseniz steril saflığa yorumlayın BU değişimleri: Ama bunlar Hakiki Demokrasi'nin ayak sesleridir! İşitmemek imkânsızdır.
Taksi Şoförü frene basma zaruretinden azade: "Asacaksın o Apo'yu!" buyurdu sonra.
"Nasıl olur? MHP bile meydanlarda yağlı urgan dolaştırdı, yapamadı da," dedim.
"O MHP'nin de-" dedi.
MHP'nin milliyetçiliğinin yetmediği Kabarmış Türkler var bu topraklarda.
CHP'nin hepten kifayetsiz geldiği.
Askeriyemiz'in yeterince 'sert', yeterince 'kodu mu oturtan' çizgide bulunmadığı/bulunamadığı 'kafalar' var. Kafataslar.
Bütün bunlara, bu kitlelere, bu kabartılmış/azdırılmış/galeyan çorbasına çevrilmiş varlıklara rğmen geliyor bu ülkeye hafiften, yavaştan demokrasi. İşte.
Genelkurmay Başkanımız kulaklarına inanamıyor. 'Askeriyemiz neylerse şahane eyler' partilerimizin, kurumlarını böylesine sert ve ciddi ifadelerle eleştirmesine.
"Size NE? Üstünüze vazife mi?" klasik azar sorusuna aldığı "Biz milletin vekilleriyiz" cevabına Baykal'dan, MHP'nin tümmm o "PKK'nın gücüne güç kattınız" suçlamalarına filan inanamıyor. Nasıl oluyor da oluyor?
Bugün BARIŞ için; öyle kompozisyon ödevlerinin, şımarık kız şiirlerinin, hamaset topaçlamalarının, atasözleri ve deyimler sözlüğü ezberlerinin ötesinde HAKİKİ olarak atılabilecek çok mühim, çok temel, üstelik de alabildiğine basit, somut adımlar var.
"Sallayamadılar Apo'yu" 'önerisinden' yola çıkarak sayın şoförümüzün, Abdullah Öcalan'ın hapishane koşullarının düzeltilmesi 'önerisi' diyelim.
Yaşam koşullarının ıslahı, BARIŞA dair son derece mühim, somut ve basit bir çözüm önerisidir.
Asılmasına imkân ve ihtimal olmaması Abdullah Öcalan'ın, aynı zamanda Kürt Meselesi'nde (hâlâ da) kaçınılmaz bir kilit görevi gördüğünün, kabulüdür. İlanıdır. Malûmun ilanıdır.
Müebbete mahkûm edilmiş birinin, diyelim TRT dışındaki radyoları da dinleyebilmesi, hücresinde televizyonunun bulunması, dışardan(kanuni çerçeve içinde) gelenlerle daha düzenli görüşebilmesi, bizler için ve Türkiye Cumhuriyeti için NE fark eder?
Karizmamız mı çizilir?
Oysa BARIŞa dair çok mühim bir adım atılmış olur.
Gün, Yurdumuz Kürtleri'yle çok daha gerçekçi, çok daha eşitlikçi, çok daha bizlere: yani Hakiki Demokrasi'ye geçmiş Türkler'e yarışır bir ilişki kurmanın günüdür. Tam da.
En basit, en temel, en sembolik adımla NEDEN başlamayalım?
NEDEN erteleyelim?
25-30 yıllık görmezden gelme/yüzleşmeme/inkâr/yalan-dolan YETMEDİ Mİ YANİ?



Bu haber 364 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,808 µs