Amerika neden sessiz kalıyor?

6 Mart 2008 17:37 tsi
Almanya Büyükelçiliği’nde Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’ne atanan Ahmet Acet onuruna verilen resepsiyonda ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’a yaklaşıp “bize birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz” diye soruy

Sorularımız belli.

Ama ABD elçisi en baştan rezervini koyuyor.

“Tabi ama sorularınızın büyük bölümüne cevap verebileceğimi sanmıyorum.”

 Oradan buradan derken Wilson’a doğrudan soruyorum. “Türk askerinin geri çekilmesinde, kara operasyonunun sona ermesinde, ABD’nin bir etkisi var mıdır?”

Wilson soruyu “sadece şu kadarını söyleyebilirim” diye başlayarak yanıtlıyor.

“Savunma Bakanımız Gates’in Ankara’da yaptığı bütün görüşmelere katıldım. Bu konuda kamuoyuna söyledikleri ile o görüşmelerde muhataplarına söyledikleri arasında bir fark yok. Şu kadarını söyleyebilirim. Kuzey Irak’tan çekilme konusundaki kararı Türkiye kendisi verdi.”

Türk askerinin çekilişiyle ilgili ABD büyükelçisinin verdiği yanıt bundan ibaret. Daha fazlasını biz sorsak da o yanıtlamaktan uzak duruyor.

O yanımızdan ayrıldıktan sonra, yanımıza Dışişleri’nde üst düzey pozisyonda görev yapan bir diplomatla aynı konuyu konuşmaya başlıyoruz.

“Amerika bu süreçte bilerek sessiz kaldı” diye söze başlıyor kıdemli diplomat.

Sonra ekliyor.

“Biz içeride etkisi oldu mu olmadı mı diye birbirimizle tartışırken, onlar (Amerikan Yönetimi) kamuoyunun karşısına çıkıp bu konuda hiç bir şey söylemediler. Bunu da bilerek yaptılar. Bu şekilde son dönemde kendilerine çok kızan Kuzey Irak Yönetimi’nin de gönlünü almış oldular.”

 AK PARTİ NEDEN SESSİZ KALIYOR

 Genelkurmay Başkanlığı’ndan muhalefet partilerini hedef alan sert açıklama sonrası nereye gitsem aynı şeyleri duyuyorum.

Herhalde Ak Parti bu işten müthiş keyif almıştır!

Gerçekten öyle mi acaba?

Evet geçen sene 27 Nisan bildirisi yayınlanınca özellikle CHP’liler sevinç çığlıklarını içlerine gömerek “çatışma” uyarılarında bulunuyorlardı.

Evet, sadece siyasi partiler değil, TOBB gibi hükümetin o güne kadar çok güvendiği sivil toplum kuruluşları bile 27 Nisan’a karşı şöyle esaslı bir duruş sergileyememişti.

Evet, Ak Parti hükümeti yalnız başına bile olsa hiçbir selefinin cesaret edemediğini yapıp askeri bildiriye karşı dimdik ayakta durarak Türkiye’nin “darbeler geleneğine” bir son vermiştir.

Ama dün bana yapılan bugün size yapılıyor diye sessiz kalacaksa, ister istemez bir “samimiyet sorgulaması” yapılacaktır.

Bu durumda askeri bildiriler muhatabına göre iyidir ya da kötüdür gibi bir sonuç çıkmaz mı?

O halde Ak Partililer çekildikleri köşelerinden derhal kamusal alana çıkıp “askerler işini yapsın, bu alan bize ve muhalefete aittir” demelidir.

Mehmet Acet / Haber 7

Bu haber 401 defa okundu.