TSK, CHP'ye muhtıra verdi

5 Mart 2008 08:55 tsi
"Kim derdi ki, 1950’de iktidardan düştüğü günden beri tüm stratejisini, laiklik ekseninde kavga çıkarıp askerle sağ parti hükümetleri arasındaki gerilimden siyasi rant elde etme üzerine kuran CHP, gün gelecek TSK’dan muhtıra yiyecek?" Osman

Osman Özsoy / Haber7

Kim derdi ki, 1950’de iktidardan düştüğü günden beri tüm stratejisini laiklik ekseninde kavga çıkarıp askerle sağ parti hükümetlerini karşı karşıya getirerek bu gerilimden siyasi rant elde etme üzerine kuran CHP gün gelecek TSK’dan muhtıra yiyecek?

Kim derdi ki, CHP’nin orduya yönelik suçlamaları karşısında TSK’yı savunmak AK Parti’ye düşecek?

Kim derdi ki, gün gelecek CHP’nin tavrı bir sağ parti (hem de AK Parti) ile TSK’yı aynı çizgide buluşturacak ve birbirine yakınlaştıracak?

Kim derdi ki, siyasi refleksleri ile ordunun siyasetteki uzantısı gibi kabul edilen MHP, gün gelecek TSK’ya yönelik eleştirileri nedeniyle bu tavrından dolayı TSK tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar verdiği suçlamasına maruz kalacak.

İnanılır gibi değil ama bunların hepsi oldu.

Bunlar ilk defa oldu…

Son bir hafta içinde yaşadıklarımız birçoğu itibariyle bir ilk olma özelliği de taşıyor. Dün akşam herkes televizyon karşısında yerini almış F.Bahçe – Sevilla maçının başlamasını beklerken, Genelkurmay’ın web sayfasından duyurulan bir açıklama ile bu defa farklı bir ‘ilk’e daha tanıklık etti kamuoyu. (TSK açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz)

Mesela bugüne kadar sürekli hükümetleri hedef alan bir tutum içinde görünen TSK, ilk defa muhalefeti bu ölçüde doğrudan hedef alan bir açıklama yaptı.

İkinci olarak, eylem ve uygulamaları bugüne kadar hiç sorgulanmamış olan TSK ilk kez bu kadar açıktan medya ve muhalefet tarafından eleştiri konusu haline getirildi.

Bir başka ilk de, Türkiye üzerindeki, özellikle de ordu üzerindeki ABD etkisi bu kadar somut bir örnek üzerinden bu kadar net tartışmaya açıldı.

Genelkurmay’ın açıklamasında yer alan şu ifade bir başka ‘ilk’e de işaret etmektedir;

Siyasi kişi ve kurumlarla hiçbir zaman polemiğe girmek istemeyen Türk Silahlı Kuvvetleri, 24 yıldan bu yana devam eden terörle mücadele sürecinde, ilk defa bu tür anlamsız saldırılara hedef yapılmak istenmektedir. Bu saldırılar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar vermektedir.

Türkiye – ABD ilişkileri bir yana, TSK ile CHP arasındaki fay çatlağı başta olmak üzere tüm bu ilkler önümüzdeki süreçte farklı boyutlarıyla tartışılmaya devam edecektir. Dolayısıyla TSK’nın 27 Nisan açıklaması siyasette nasıl bir kırılmaya yol açtıysa, 4 Mart bildirisi de uzun zaman değerlendirmelere konu olacaktır.

Acaba neden?

Tam bu noktada merak edilen bir konu da, muhalefet partilerinin TSK’ya yönelik eleştirilere neden ağırlık verdiğidir. Özellikle Sayın Baykal’ı bu kadar geren ne olabilir?

Düne kadar CHP’nin tüm stratejisi hükümetle orduyu karşı karşıya getirerek bundan siyasi bir çıkar elde etme politikası iken, özellikle son aylarda hükümetle asker arasında gözlenen uyum CHP’yi rahatsız etmiş olabilir mi? Sınır ötesi operasyonun kamuoyunda hükümet lehinde oluşturduğu olumlu izlenim, K. Irak’tan ani dönüş bahane edilerek bu uyumu bozmaya ve ayrıştırma yönelik yeni bir strateji olabilir mi?

Malum, askerin K. Irak’tan çekilmesinden Başbakanın haberinin olmadığı söylentileri çekilmenin faturasını sadece hükümete yıkma imkânını ortadan kaldırdı. Hazır kamuoyu ani çekilmenin şokunu yaşıyorken ve bu durumda doğrudan sadece hükümeti hedef alma imkânı da ortadan kalkmışken, TSK’ya yönelik eleştiriler biraz da zaruretten araya sıkıştırılmış olabilir mi?

 Fakat temel gerekçe ne olursa olsun, gelinen nokta da ortaya çıkan tablo kuşkusuz yeni değerlendirmeleri de beraberinde getirecektir. Genelkurmay açıklamasında yer alan “TSK ilk defa bu tür anlamsız saldırılara hedef yapılmak istenmektedir” satırlarıyla, “Bu saldırılar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele azmine, hainlerden daha fazla zarar vermektedir” ifadeleri uzun zaman hafızalardan çıkmayacaktır.

Genelkurmay’dan gelen son açıklama siyaseti bir başka yönüyle dalgalandırırken başka sonuçları da doğurabilir. Örneğin muhalefetin TSK’ya yönelik eleştirileri AK Parti Hükümeti ile TSK yakınlaşmasını artırabilir. Bu yakınlaşma sürekli gerilim ve karşılıklı güven bunalımı yaşayan her iki kurumun birbirini anlama sürecine katkı yapabilir.

TSK – AK Parti yakınlaşması çeşitli nedenlerle dışlanma eğilimi içeren geniş toplum kesimlerini TSK’nın daha yakından tanımasına da imkân sağlayabilir. Bu yakınlaşma ve uyum diğer başka kurumlarının geleneksel reflekslerini de etkileyebilir.

Hatta TSK’nın eleştirilemez bir kurum olmaktan çıkması sistemi daha demokratik kılabilir.

Olaya hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Genelkurmay’dan gelen son açıklama hiç kuşkusuz bazı toplumsal ve siyasal sonuçları beraberinde getirecektir.

Bize düşen, bu gelişmelerin ülkemizin yararına olmasını temenni etmektir.

www.osmanozsoy.com

 

Bu haber 770 defa okundu.