En Sıcak Konular

Barışçı çözümün şartları

4 Mart 2008 14:54 tsi
Barışçı çözümün şartları Operasyon bitti. Şimdilik yenilerinin olup olmayacağını bilmiyoruz. Ama operasyonların olmaması için, insanların ölmemesi için biran önce barışçı çözümü devreye sokmamız gerekiyor. Ama bunun da bir şartı var. Murat Belge de diyor ki...

Murat Belge / Radikal

'Kürt sorununa barışçı çözüm!'

'Kürt sorununa barışçı çözüm' ibaresi geçmiş yıllara kıyasla çok daha sık tekrarlanır oldu. Bazılarının dediği gibi bunun nesnel bir 'moment'i yakalandı ve onun için mi böyle; yoksa herkes bu olaydan çok bıktı da, 'nesnel moment' olsun olmasın, kendi öznel dileğini mi söylüyor? Bunların hangisinin geçerli olduğuna karar vermek zor, ama ikincisinin söz konusu olması bile bir şey, bir 'gelişme'.

Dediğim bu sesler, 'medya'da çıkıyor.

Öte yandan, aynı medyada, ağzı köpürerek 'harekât' anlatan, 'ceset sayısı' veren, 'Niye çekiliyoruz?' diye hiddetlenen, haberini silah, bomba efektlerinden oluşan bir 'fon müziği' eşliğinde veren bir dolu insan var. Şimdi, nerede, hangi noktadayız? 'Barışçı çözüm' atmosferi mi bu?

Kimileri de, neredeyse meydan okur gibi soruyor: "Neymiş bu 'barışçı' çözüm? Anlatın bakalım!" gibi bir eda.

Oysa 'barışçı çözüm' için bir dizi öneri ortaya atılacaksa, bunun 'barışçı çözümden yana' bir ortamda yapılması gerekir. Şu anda onun, bunun, berikinin kafasında bir 'çözüm paketi' var da, fırsat bulup açıklayamamıştı; şimdi birileri sordu diye 'paket'i çıkarıp masaya koyacak...

Böyle bir şey yok.

Daha doğrusu, 'barışçı çözüm' denince ilk akla gelecek genel ilkeler elbette biliniyor ve dile getiriliyor: 'Dil hakları' deniyor, 'yerelleşme' talepleri var, son zamanlarda bir de 'kurucu ulus' kavramı ortaya çıktı. Ama bunlar hepsi çok genel. 'Çözüm' demek, 'İşleyen bir sistem kurmak' demek; bu, dünya kadar ayrıntı gerektiren bir şey. Oysa biz bunların yanına yaklaşmış falan değiliz şu anda.

Yaklaşmamanın sorumluluğu da falan ya da filan bireyde değil, ortamda. 'Barışçı çözüm'ün sadece sabah akşam sövgü bombardımanına tutulan bir kesimin ağzından çıktığı bir ortamda, hangi ayrıntıya girilir?

'Çözüm'ün gerçekçi, olabilir (feasible) matrisleri tartışma içinde çıkar, biçimlenir. Şimdiye kadar bir 'tartışma' görmedik, çünkü 'tartışmanın tarafı'nı görmedik.

Ve görüp görmeyeceğimizi şimdi de bilmiyoruz.

Hükümetler, dünyada, böyle işlerde 'taraf' sayılır, ama bizde durum epey farklı olduğu için, masada oturacak bir hükümetin biraz 'dekoratif' mahiyet taşıyacağını tahmin edebiliriz. Geçenlerde Başbakan resmi olmayan bir toplantıda, onun 'kamuya açık' kısmında, Kürt dilinin çalışılmasına dair bir öneriye cevap verdi. Ne dedi? Doğdum doğalı işittiğim, "Sonra Gürcüler de, Lazlar da [bunların tam kimler olacağı önemli değildir ve konuşanın aklına gelme sırasına göre değişir, ama böyle bir liste hemen ve mutlaka yapılır] isterse ne olacak?" dedi. Bu başlangıçla, 'barışçı çözüm' üstüne bir görüşme, bir tartışma, gündeme gelebilir mi? Ama bu ülkede her şeyin bir yüzü, bir de içyüzü var. Başbakan bu sözü orada oturan Kürtlere mi söyledi, yoksa böyle odalarda hiç görünmeyen birilerine, yani sorunun, masanın bu tarafında oturan asıl 'taraf'ına mı söyledi?

Kısacası, insanların oturup ciddiyetle 'barışçı çözüm' üzerine konuşması için, böyle bir 'konuşma'nın meşru olduğuna ve istendiğine dair bazı işaretler görülmesi gerek. Buradaki masanın iki tarafındaki sandalyelere kimin oturacağını bilmiyoruz daha. Oturmayan birilerinin 'Oturanlar ne derse desin, bizim dediğimiz olur' diye plan kurduğu bir ortamda, 'Haydi, cebinizden çıkarın şu 'barışçı çözümü' de, neymiş görelim' edasıyla konuşmanın bir anlamı yok- daha doğrusu, var!



Bu haber 201 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,759 µs