siyasi dengeler | " /> siyasi dengeler | "/>

En Sıcak Konular

Ordunun kurtardığı siyasi dengeler

3 Mart 2008 12:58 tsi
Ordunun kurtardığı siyasi dengeler TSK, kara harekatının ‘bir parçası’ olan çekilmeyi kusursuz 'hallettiği' gibi, kimsenin aklına gelmeyen ‘iç ve dış’ politik dengelerin önünü de de temizledi, Ankara’nın elini güçlendirdi. ABD’nin saplandığı bataktan T

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın Kuzeyi’nden çekilişi elbette sürprizdi ve istisnasız herkesi şaşırttı. Zamanlamanın dış ziyaretçilerle çakışması da tartışmaları körüklerdi. Ancak bu konunun üzerinde duracak değiliz.

Zira çekilme de harekatın önemli bir parçasıydı ve tıpkı “girme”nin sürpriz olması kadar “çıkma”nın şaşırtıcı olması gerekiyordu. Kaldı ki yeni bilgiler çekilme zamanlamasının dikkat çeken çakışmalarla uyuşmadığını gösteriyor.

Yani “çıkış”ın askeri tekniği üzerine kimsenin söyleyecek hiçbir şey yok. Çıkarken tüm dünya uyudu, biz de uyuduk ve çekilme zayiatı sıfır! Mesele bu kadar.

Peki ya iç ve dış siyasi açılımları? Bunlar üzerinde bugüne kadar durulmadı. Hatta denebilir ki kimsenin aklına da konunun bu veçhesine bakmak gelmedi. Oysa pek belli ki, yüksek komutanlık bunların hesabını da iyi yapmış!

Bele kadar kar ama ‘çamur’ yok!

Kuşkusuz Türk siyasetçileri içinde bölgede kalınmasının ve burada belli çizgi oluşturulmasının ülke menfaatine olacağına inanan politikacılar var. Bu tartışma konusu.

Fakat hakim görüş ve endişe; Irak’ın tam bir bataklık olduğu ve girenin buradan öyle kolay kolay çıkamayacağı. Bu balçıklı bataklık, üzerine basan asker botu kime ait olursa olsun yutmaya pek meraklı.

Örnek zaten ortada. ABD, İngiltere ve müttefik ülkelerdin hepsi sadece botlarına değil, boğazlarına kadar bu bataklığa gömülmüş halde. Gündem değiştiği için kimse “bataklık” endişesini hatırlamıyor ama bataklık hâla orada!

Peki dünya ordularının Irak bir tarafa Afganistan’dan bile çıkamayıp Türkler’den yardım istediği böyle bir bataklıktan TSK nasıl çıktı? Basit. “Tereyağından kıl çeker gibi!”. Buna itirazı olan var mı?

O halde bu askeri başarından öte Türk Ordusu’nun siyasi dengeleri nasıl ülke menfaatine açtığının notlarına başlayabiliriz. İlk mesele şu; artık kesin biliniyor ki, Türk operasyonu için ABD olumlu yaklaşmıştı.

ABD, İran, Irak ve siviller!

Ama harekatın ilk iki gününden sonra işin rengi değişti. ABD bu kadar büyük bir gücün bölgeye girmesini beklemiyordu. Aynı duygu Irak’ın Kuzey’inde de hakimdi. ABD ilk 48 saat içinde operasyonu destekleyen açıklamalar yaptı, Kuzeydekiler ise ABD’den aldığı bilgiler doğrultusunda “200-300 kişi girmiş” türünden beyanatlar verdiler.

Fakat rakam 10 binlerle telafuz edilmeye başlandığında başta Barzani olmak üzere Washington’da da şafak attı. Bunun ardından da üst üste ve giderek keskinleşmeye başlayan açıklamalar birbirini izledi.

Öyle ki, ABD Savunma Bakanı Gates daha yoldayken “istihbaratı keseriz” gibi ilişkileri oldukça geren bir söylem dahi geliştirdi. Başta ABD’nin açıklamalarının takipçisi olan AB ise Barzani’nin de bastırmasıyla rengini koyulaştırmaya başladı.

Mesele sadece Batı ile sınırlı da kalmadı. Örneğin basının ilgisini hiç çekmeyen ama aslında Tahran’ın aynası Irak’lı Şii önder Mukteda el Sadr, “Türkler hemen çekilsin” dedi. Böylece İran da rahatsızlığını gösterdi.

Ahmedinejad, PKK yani onlara PJAK’ın sıkışmasını istiyor ve bunun için harekat sırasında sınırlarına asker yığıyordu ama iş Türkiye’nin “kalıcı olabileceği” mesajını taşıyan 10 bin asker ve 25 Km. derinliğe ulaşıp, Ankara’daki bazı siyasilerden de “kalalım, tampon bölge oluşturalım” yaklaşılarını da işitince, Irak’taki görece hakimiyetini yitirebileceği korkusunu hissetti.

İçeride ise TSK’nın hiçbir katkısının bulunmadığı garip bir beklenti patlaması yaşanmıştı. Artık Kandil, Erbil, Kerkük hedef gösteriliyordu.

Ek olarak hükümet de sıkışmaya başlamıştı. Hem içeriden hem dışarıdan “kısa kesin, çıkın, daha fazla gitmeyin” baskıları sivil yönetimin üzerine çöreklenmeye başlamıştı.

Bunlar yetmezmiş gibi, sanki çok lazımmışcasına DTP de Güneydoğu Anadolu’da mitinglere başlamış, bir yandan kara harekatına alabildiğine eleştiriyor öte yandan elinde kuranlı bir takım adamları sahneye sürükleyerek yine sivil iktidarı sıkıştırıyordu.

Yekpare: Sivil artı asker

İşte tam bu noktada Genelkurmay’a harekat sonuç değerlendirme raporlara akmaya başladı. İstenen sonuçlara ulaşılmış, tüm hedefler vurulmuş, işin başından beri ana hedef olan 300 terörist diskalifiye edilmiş, örgütün bu yaz yapacağı eylemlerin lojistik desteği olacak tonlarca ağırlığındaki her türlü malzeme yok edilmişti.

Genelkurmay sanki bir saniyede bölgeden çekildi ve yukarıdan bu satırlara kadar olan tüm dengeler hemen Ankara’nın lehine döndü.

Hem askeri kanat hem de sivil kanat açıklamalarında birbirini korudu ve dışarıya karşı gediksiz bir bütünlük sergiledi. İş hem tamam hem de yolundaydı!

Talabani Türkiye’ye gelecek, Barzani ve adamları konuşmalarını düzeltecek, terör örgütünün burada yaşayamacayağı yine onlar tarafından dillendirilecek, Washington, biz bir şey söylemedik Türkler’in kararı diyecek, AB hemen susacaktı.

Hamle üstünlüğü ve konuşma sırası, özellikle dışarıya karşı sivil iktidara geçti. Hem askerin hem sivilin son sözü şuydu; “Gireriz, çıkarız. Paşa gönlümüz ne zaman isterse.”

Böylece Türkiye bu türden olağanüstü durumlardaz hem askeri hem siyasi kanat olarak birlik halinde durabileceğini gösterdi.



Bu haber 4,271 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,917 µs