''İtalya modeli'' istedi! | " /> ''İtalya modeli'' istedi! | "/>

En Sıcak Konular

Türk ''İtalya modeli'' istedi!

2 Mart 2008 09:21 tsi
Türk ''İtalya modeli'' istedi! Türk'ten yine tartışılacak sözler! ''PKK'ya terör örgütü diyemeyiz!'' diyen DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, sınır ötesi operasyonların çözüm olmadığını belirterek, İtalya modeli istediklerini açıkladı.

Bizim demokratik özerklik projemiz İtalyan modelidir 
 
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, sınır ötesi operasyonların çözüm olmadığını belirterek, önerisini anlattı:

1947’de İtalya 20 bölgeye ayrılmış, 5’i de farklı kültüre sahip olduğu için özerk olmuş. Genel bütçeden pay ayrılması esas olmuş. Demokratik özerklik projemiz budur. Etnisiteye dayalı bir özerklik değil.

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, sınır ötesi operasyonların çözüm olmadığının görüldüğünü belirterek “demokratik özerklik” önerisini tekrarladı. Türk, bu konuda İtalyan modelini örnek gösterdi. DTP’nin solcu bir kitle partisi olduğunu ve dini siyasete alet etmediğini kaydeden Türk, “PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmelerinin” kendilerini halktan koparacağını söyledi. Meclis’teki makamında soruları yanıtlayan Türk şöyle konuştu:

Operasyonla ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayıların o kadar çok konuşulmasına ben gerçekten bazen çıldırıyorum. Her insanın ölümüne üzülüyorum. Askere, annelerin çığlığına üzülmemek mümkün mü? Ama görsel medyada ’Şu kadar öldürdük’ diye adeta ölümlerden haz alınarak yayınlar yapılıyor. Karşıdaki Kürt yurttaşın duygularını hesaplamıyor musun? Birliği beraberliği bununla mı sağlayacaksınız? Operasyon yaptınız 200-300 kişi öldü. Peki bu sorunu çözdü mü? Senin yurttaşının duygularını, düşüncelerini, bu operasyona nasıl baktığını hesapladın mı? Bir AKP milletvekili bile ’Bölgede halk operasyona karşıdır’ diyordu.

Bizim işimiz kolay değil

Türkiye’de belli bir bölüm insan 24 şehit var diye üzülürken belli bir bölüm insan da 200 şehit verdiği duygusunda mı?

Tabii ki. Uzaydan gelmediler ki. Her aileden, her aşiretten bir insan var, ölümü o aileyi derinden etkiler. Şiddet dışındaki yöntemlerin gelişmesi konusundaki çabalarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tam tersine bunu daha güçlü hale getireceğiz. Ölümler, acılar bizi etkiliyor, ama siyaset mantığımızın duygularımıza hakim olmasına izin vermeyeceğiz.

 

Bu sorunun çözümü için sizin somut önerileriniz nedir?

Hep söylüyoruz ama birileri görmek istemiyor. Oysa bu tüm ülkenin sorunu. Türkiye’nin bütünlüğüne zarar verecek bir çözüm önermiyoruz. Demokratik yöntemler, değerler, standartlar, normlar ile yaklaşırsak çözülmeyecek bir mesele değil. Kürtler Türk halkı ile birlikte, kültürel, kimlik haklarının, demokratik yönetimlere katılma olanaklarının sağlanmasını istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan da ’farklılıklar zenginlik’ diyor. Hatta askerler bile ’inkar etmekle yanlış yaptık’ dediler. Yeni Anayasa’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları farklı kimlikleri ile kendilerini özgürce ifade edebilirler. Azınlık Rum, azınlık Ermeni demekten çekinmiyoruz. Ama sizinle birlikte bin yıldır kader birliği yaşamış bir halkın kimliğini görmezden geliyorsunuz. Çatışmanın şiddetin olmadığı 6 ayı 1 seneyi yaşayalım, kinin, öfkenin ortadan kalktığını görürsünüz.

Türk halkı ile birlikte yaşamak istemeyen bir Kürt yoktur. ’Kuzey Irak’taki Kürt devleti tehlikedir’ mantığından uzaklaşmazsan olmaz. Onlar senin yurttaşlarının kardeşlerin. Senin de yurttaşlarındı geçmişte. Oradakilerle kucaklaşma Türkiye’yi güçlendirir.

DTP’nin Meclis’te grup olmasını herkes önemsedi. DTP niye terörle arasına mesafe koyamadı?

Halk bize ’bu devlet çözüm için ne kadar niyetli?’ diye soruyor. Bizim de işimiz kolay değil. Geçmişte 4 binin üzerinde faili meçhul cinayet, sadece kurduğumuz partilerde 175 tane yöneticimiz, il başkanı, milletvekili öldürüldü. Yakılan köyler var... PKK’ye terör örgütü diyebilirsiniz. Bunu söylediğimizde bitecek mi? Faydası olacak mı? Halk üzerinde etkinliğimiz fazlalaşacak mı yoksa azalacak mı? Bütün bunları hesaplamamız lazım. Meseleyi El Kaide meselesi gibi yorumlamak mümkün değil. Siz PKK’yi öyle görebilirsiniz. Ama ben bölgedeki insanların düşüncelerini, duygularını da görerek siyaset yapmak zorundayım. Onları hesaba katarak çözüme katkı yapacak rolü oynamak zorundayım. Her yıl nevruzlarda 2 milyon insan meydanlara dökülüyor. Halkın demokratik, kimliksel taleplerini terörize ederek, çözüme kavuşturamazsınız. Tansu Çiller ’bitti bitecek’ dedikten hemen sonra 5 bin kişi dağa çıktı. İşte bir helikopter kırıma uğradı. Ben de ’helikopterin kırıma uğraması önemli değil ama gönüller kırıma uğrarsa çok tehlikeli’ dedim. Köprüyü tamir edersiniz ama gönülleri tamir etmek kolay değil.

Projeyi bizimle paylaşmıyor

Dağdakileri indirme projesinden bahsetti Başbakan...

Sayın Başbakan bizimle projesini paylaşmadıktan sonra biz ne yapabiliriz? Bize dayatılan bir tek şey var: Çıkın bu kürsüden kınayın. Bu bizi halktan koparmaya yöneliktir.

DTP’nin ’PKK terör örgütüdür’ demesi bu kadar mı zor?

Siz farklı bakabilirsiniz ama milyonlarca insan meydanlara çıkıp farklı bakıyorsa o halkın hassasiyetine saygı göstermemiz gerekir. Sonuçta o halkın insanıyız. Halk Kürt sorunu olmasaydı PKK olmazdı diyor. ’Arapların sorunu olmasaydı El Kaide olmazdı’ diyebilir misiniz? Sorun farklı çünkü.

’PKK olmazsa, sorun daha çabuk çözülür, parlamentoda bir uzlaşma olur’ görüşüne katılıyor musunuz?

Ben tam tersini de söyleyebilirim. Birçok insan ’Eskiden Kürtleri dağ Türkleri olarak biliyorduk’ diyor. Belki, dağ Türkü olarak da kalırdı. Ne dersiniz buna? Olamaz mı?

PKK ve devlet arasında daha tarafsız durmanız muhatap alınmanızı güçlendirmez mi?

Biz demokrasinin, kanın durmasının tarafındayız. Halkın bizden beklentisi bu. Kürtler kadar Türk dostum arkadaşım var bu ülkede. Biz milliyetçiliği falan savunmuyoruz. Etnisiteye dayalı siyaset de yapmıyoruz. Etnik siyasetin halklara felaket getirdiğini de biliyoruz. Ama ortada bir kimlik, kültür sorunu, inkar edilen bir halk var.

Ülkede neden konuşmuyor

Çözüm için bir aşamada şunların yapılması gerekir diye somutlaştırabilir miyiz?

Bunları maddeler halinde de sıraladık ama dikkate alınmadı. Devlet pazarlık yapmaz denildi. En önemlisi tüm yurttaşların farklılıklarının Anayasal güvence altına alınmasıdır. Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Yani vatandaş bağı ile bağlı herkes Türk değildir. Vatandaşımızdır ama farklı kimliğe sahip olabilir. Tek ırk mantığı ile yaparsanız çözüme katkı olmaz. Türkiye’de toplumsal realite tek ırk mantığı değildir. 85 yıl önceki Meclis tartışmalarında Kürtlerle ilgili bazı şeylerin yapılması için kanun teklifleri var. Mustafa Kemal’in açıklamaları var. Bugün 85 yıl önceki konsensüsü yakalayamıyoruz. Sayın Başbakan Almanya’da ’bir insan anadilini iyi öğrenemezse başka dili iyi öğrenemez. Asimilasyon insanlık suçudur’ diyor. Sen bunu ülkende niye yapmıyorsun? İşte Kürtlerin istediği de dilini eğitimde, kamusal alanda kullanmak. Kosova’da bir dil yüzde 5’in üzerinde nüfusa sahip ise kendi bölgesinde resmi dil olarak kullanabiliyor. Türkçe ve Arnavutça levhalar var. Bu Kürtlere de tanınmalı.

Cumhuriyeti oluştururken İtalya’nın ceza yasalarını almışız. Ama 1947’de İtalya 20 bölgeye ayrılmış, 5’i de farklı kültüre sahip olduğu için özerk olmuş. Kuzey bölgesi ’her bölgenin bütçesi kendisini idare etsin’ demiş. Ama parlamento ’geri kalmış yerler daha da ezilir’ diye hayır demiş, genel bütçeden pay ayrılması esas olmuş. Bizim demokratik özerklik projemiz budur. Etnisiteye dayalı bir özerklik değil.

Türkiye, İran olmaz

DTP’nin Diyarbakır mitinginde bir imamın Kur’anla kürsüye çıkması laiklikle çelişmiyor mu?

Bu olay nasıl gelişti tam bilemiyorum. Biz sol değerlere inanan bir partiyiz. Kitle partisiyiz ama kadrolarımızın çoğu sosyalist hareketlerden gelen, ona inanmış insanlardır. İnanan insan da DTP’ye oy veriyor, sosyalist de. Türban kaldırılırken de siyasi İslam’a ve şeriata karşı olduğumuzu ama bir hak olarak gördüğümüz için karşı çıkmayacağımızı söyledik. Türkiye İran’laşacak görüşüne katılmıyorum. İran nasıl İslam Cumhuriyetine dönüştü? Ordu gitti, istihbarat gitti, rejim gitti, her şey birden gitti. Türkiye’de böyle bir şey olabilir mi?

Bölgede dinin etkisini nasıl görüyorsunuz?

Bölgede insanlar dindardır ama dinci değildir. Bugün tarikatların merkezileştiği yer büyükşehirlerdir. Bu tarikatlar, cemaatler üzerinden, okullar vasıtasıyla tekrar bölgeye gidildiğini görüyoruz.

Baykal ne kadar demokrat?

Devletin zirvesi ile temasınız var mı?

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis başkanı ile resmi yazıyla olmasa da randevu talep ettik. Bu önemli süreçte hem düşüncelerimizi aktarmak, hem de kendilerinin tavsiyelerini alma ihtiyacı duyuyoruz.

Eski siyaset arkadaşlarınız olan CHP ile temasınız var mı?

Baykal’ın ne kadar demokrat olduğunu görüyorsunuz. ’Ameliyat yaparken içerde parça bırakmamak lazım’ diyor. Yani ’kökünü kazıyın öyle dönün’diyor. CHP sosyal demokrat bir parti olamadı. Resmi ideolojiyi savunan ve kendini devletin çekirdeği mantığından kurtaramayan bir parti.

Kınamadık diye yargılanacağız

Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasını nasıl görüyorsunuz?

Dünyada ’bunu söylemedikleri için, bunu kınamadıkları için, bunları yapmadıkları için’ dava açıldığı görülmüş müdür? Hangi hukuk mantığı söylemediğiniz şey için yargılar sizi? Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk diyor ki ’fikir ve düşüncesi farklı olduğu için fikir ve düşünceyi farklı yorumlayan maalesef yargıçlar var’.

Başbakan yanlış yaptı

“Diyarbakır’ı da alacağız” diyen Başbakan’ın yerel seçimlere ilişkin iddialarına ne diyorsunuz?

Sayın Başbakan çıtayı yükselterek bence yanlış yaptı. ’Ben istiyorum’ diye zorlayarak, bazı imkanları ortaya koyarak, halk üzerinden dünyaya mesaj vererek siyaset yapmak doğru değil. Halk hakemdir, karar verir. Halkın son dönemde AKP’nin siyasetinden tedirgin olduğunu görüyoruz. Yüzlerce insan bizi ’Elimiz kırılsaydı da AKP’ye oy vermeseydik’diye arıyor.

vatan



Bu haber 406 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,883 µs