Bu daha başlangıç, devamı var

29 Şubat 2008 16:55 tsi
Bir hafta önce başlayan sınır ötesi kara harekatının sona erdiği, zor şartlarda başarılı bir operasyon gerçekleştiren birliklerin geri dönmeye başladığı haberinin duyulmasından sonra MGK toplantılarına da katılan etkili ve yetkili bir isme soruyorum.

Mehmet Acet / Haber 7

“Bundan sonra ne olacak? 

İlk anda “bu daha yolun başı” cevabını alıyorum.

“Bence” diyor, bulunduğu konum itibariyle alınan bütün kararlarda bilgi ve inisiyatif sahibi olduğunu düşündüğüm isim.

“Bu daha bir başlangıç. Bunun arkası da gelecek.”

“Her şeyi bilen” isimden alabildiğim bilgi bundan ibaret.

Ama bu bilgi başlı başına önemli ve TSK’nın yaptığı açıklamada geçen bir paragrafla birleştirildiğinde hem bir hafta süren operasyonun “karakterini” okuyabilmek hem de bundan sonrasını anlayabilmek için bazı verileri önümüze sunuyor.

TSK açıklamasında altı çizilmesi gereken paragraf şu:

“Irak’ın kuzeyi terör örgütünün faaliyetleri açısından bundan sonra da yakından izlenecek ve bu bölgeden Türkiye’ye tehdit yöneltilmesine müsaade edilmeyecektir. Terörle mücadele yurt içi ve yurt dışında kararlılıkla yürütülmeye devam edecektir.”

Bu durumda;

1- 21 Şubat’ta başlayan sınır ötesi kara harekatının geçmişte yapılan harekatlardan çok farklı özellikleri bulunuyor. Geçmişte bu operasyonlarda görev yapmış emekli bir tümgeneralle konuşurken bu son operasyonun “kendi döneminde yapılanlardan” farklı olduğunu söylemişti.

Büyük bölümü 90'lı yıllarda gerçekleşen operasyonlar, askeri tabirle “süpürme” amaçlıydı.

O dönemde “hava destek unsurları” bu son operasyonda olduğu gibi etkin bir biçimde kullanılmamıştı.

2- Genelkurmay’ın ifadesiyle terör örgütünün “kalpgahı” konumundaki Zap Bölgesi’ni hedef alan operasyonda ABD’nin de desteğiyle “güçlü bir istihbarat birikiminden” yararlanıldığı anlaşılıyor.

Bu durumda önümüzdeki süreçte elde edilen yeni “bilgiler”le yeni operasyonların yapılması beklenebilir.

3- Başlaması da bitmesi de herkes için sürpriz olan kara harekatıyla ilgili “uluslar arası meşruiyet” tartışmaları ve “acabalar” ortadan kalkmıştır. Bir hafta öncesine kadar, Türkiye’nin kara birlikleriyle sınır ötesine geçmesi “sınırı aşmak olur” yaklaşımının artık geçerli olmadığı, ABD, hatta Irak Merkezi Yönetimi’nin örtülü onayıyla ortaya çıkmıştır.

Diğer yandan Türkiye, “bir hafta sonra geri dönerek” aslında bir taşla iki kuş birden vurmuş olacaktır.  Bu ilk operasyon Türkiye’nin “benim kimsenin topraklarında gözüm yok” tezinin inandırıcılığını sağlamakla kalmamış, bundan sonraki operasyonlarla ilgili “gürültü çıkartılmasının” da önüne geçmiştir. Çünkü Türkiye artık “görüyorsunuz işim bitince geri dönmesini de bilirim” diyebilmiştir.

4- ABD Savunma Bakanı’nın Ankara’da “bir an evvel geri çekilin” demesi üzerine bizimkilerin “zamanı gelince çekileceğiz” karşılığını vermeleri ama bunun üzerinden 24 saat bile geçmeden askerlerin geri çağrılması çeşitli tartışmaları beraberinde getirebilir. Bakın “Amerika böyle dedi biz de kabul ettik” diyenler olacaktır. Ama bana kalırsa bu, meseleye  biraz yüzeysel bakmak anlamına geliyor. TSK’nın BA- 25/08 No:lu “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu kararına içeriden ya da dışarıdan her hangi bir etki söz konusu değildir” ifadeleri ve zaten operasyonun başladığı gün bunun “sınırlı bir operasyon olacağının” ilgili başkentlere bildirildiği düşünüldüğünde, bu yaklaşımın ancak “siyasi mülahazalarla” gündeme getirildiği anlaşılacaktır.

 

Bu haber 499 defa okundu.