kınalı kuzu’ymuş! | " /> kınalı kuzu’ymuş! | "/>

En Sıcak Konular

Mithat Can da ‘kınalı kuzu’ymuş!

29 Şubat 2008 11:53 tsi
Mithat Can da ‘kınalı kuzu’ymuş! Bülent Ersoy’dan sonra Sezen Aksu’nun da, kara harekatı üzerinden yaptığı ‘barış söylemi’ kimilerince desteklendi kimilerince eleştirildi. Ancak burada bir başka konu var. O konu biraz riskli! Türkiye’de de dünyada da sanatçı

“Barış” kavramı genel ifadelerle kullanıldığında hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir söylem kalesi. “Herkes için barış, savaşlar olmasın, insanlar ölmesin, ‘peace’” cümleleri yine genel bir hayat duruşu olarak ardı sıra ortaya konduğunda, eleştirilmesi imkansız, doğruluğu tartışılmaz ideolojik bir duvar oluşturur.

Ancak eleştirilerden bu kadar muaf olan bir söylemin handikapı şu; derinliksiz yani sığ olması. Yüzeysel bir okuma anlamına gelmesi.

Dünyada ve Türkiye’de sanat insanlarının barış yanlısı ve savaş karşıtı söylemler yürütmesi hiç yeni ve yanlış bir şey değil. Sayısız örneği var. Örneğin Amerikalı sanatçıların Beyaz Saray’a Irak savaşı yüzünden söyledikleri yenilir yutulur gibi değil.

Efsanevi müzik grubu Beatles’ın bu bağlamda yepyeni ve dönüştürücü bir sürece neden olduğu çok iyi biliniyor. Keza yine Vietnam Savaşı sırasında müzisyenlerin ve şarkıların yarattığı etki küresel ivmelenmelere neden olmuştu. Hele tekil örnekler verildiğinde birkaç cilt kitap olacak örnek çok.

Fakat son güncel örneklerden hareket edersek, Bülent Ersoy ya da Sezen Aksu fikirleri, kara harekatının bölgesel, küresel parametrelerini, politik, askeri veçhelerini tam karşılıyor mu?

Daha açık soralım. Aksu ve Ersoy yaşananları eksiksiz yorumlayabiliyor mu? Sadece “barış” diyerek sorunların halledilebileceği önermesi doğru mu?

Türkiye’nin son 25 yılına damgasını vuran terör üzerine akademisyenlerin, gazetecilerin, politikacıların ürettiği/yazdığı milyonlarca satır çözüm önermiş ama sonuç elde edememişken, sadece “barış” diyerek kangren olmuş problemlerin halli mümkün mü?

Size ait olmayan şartlar ve iradeler karşısında “saf barış” tutumu takınarak daha çok insan kaybetmeniz ihtimali var ise Aksu ve Ersoy acaba nasıl bir karar alırlar?

Aksu ve Ersoy, terör, uluslar arasıilişkiler, ortadoğu dengeleri gibi muhkem uzmanlık isteyen alanlarda yetkin mi? Şa da “Barış” istemek için bu yetkinliklere ihtiyaç var mı?

Eğer yoksa, “barış yeter” ise ondan sonra gelişebilecek olayların sorumluluğunu üzerlerine alabilirler mi?

Diyelim kara harekatı, “barış yeter” formülü ile yapılmadı. Gelen yaz döneminde operasyon sırasında şehit verdiğimiz askerlerimizin üç-beş mislini terör olaylarında yitirirsek, acaba Aksu ve Ersoy bu konuda ne söylemek ister?

Neticede Türkiye “barış” ister ama herkesi buna zorlayamayız, öyle değil mi? Sanatçıların yetkinliği dışında ikinci konu, “savaş karşıtlığı, kan akmasın duyarlılığı” gibi tamamen yüksek etik değerler içeren bir konuda beyanatlar verirken, kendi pozisyonlarının ne içerdiğinin tam irdelenip irdelenmediği meselesi.

Evlatlarını toprağa veren anneler, “bir tane daha var onu da göndereceğim, o da ‘kınalı kuzu’ olacak” derken, Tuğçe Kazaz’la beraber yaşamak için ana evinden ayrılan Mithat Can’a annesinin yazdığı “kınalı kuzu” şarkısı aynı bağlama oturtulabilir mi?

Veya Bülent Ersoy’un izdivacına talip olan erkeklerin askerlik yaşında bulunması, Ersoy’un “askere göndermeme” düşüncesi ile bağlantılı olabilir mi?

Kimsenin yaşam tarzı ve hayat tercihleri kimseyi ilgilendirmez. Ancak “yanlış bulunsa bile” bir başkasının acıları üzerinden “naif” görünen çıkışlar yapmak bir çok insanı ilgilendirir.

Sonuç olarak şu söylenebilir, zarif pencerelerden ve plazma ekranlardan izlenen harekat görüntüleri ertesi, “burada bir oyun var galiba” denerek ortaya atlamalar, genellikle bir başka tezgahın üzerine düşmekle sonuçlanır.

Esasen bilgisizlik denilen de budur. Ersoy ve Aksu’ya açık destek veren "siyasilerin ve gazetelerin kimlikleri"ne bakıldığında, salt barış söyleminin hangi savaşın istendiğine güzel bir örnek oluşturuyor. 



Bu haber 1,120 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,916 µs