Ergenekon bağları! | " /> Ergenekon bağları! | "/>

En Sıcak Konular

28 Şubat'ın Ergenekon bağları!

29 Şubat 2008 12:10 tsi
28 Şubat'ın Ergenekon bağları! 28 Şubat'ın çekirdek kadrosunu oluşturan Batı Çalışma Grubu ve aynı darbe kültüründen beslenen Ergenekon arasında fark var mı? Kadroları ve ideolojileri ne derece benzerlik gösteriyor? Şamil Tayyar, BÇG - Ergenekon ilişkisini yazdı...

Şamil Tayyar'ın yazısının ilgili bölümü:

BÇG ve Ergenekon'un farkı

28 Şubat'ın yıldönümünde söyleyeceklerimiz var.

28 Şubat, 'mezhepsel' dayanışmanın ön plana çıktığı 'sol' vurgusu güçlü post modern bir darbedir. Ekseriyetle işadamları ve medyanın da içinde yer aldığı büyük bir koalisyondur.

Aynı darbe kültüründen beslenen Ergenekon, 28 Şubat'ın merkez karargahı Batı Çalışma Grubu'ndan kadro ve ideoloji itibariyle farklıdır. Ergenekon'da 'milliyetçi-ulusalcı' dokunun daha güçlü olduğunu, 28 Şubat aktörlerinin ise büyük ölçüde tasfiye edildiğini görüyoruz. Doku uyuşmazlığı bulunmayan 28 Şubatçı az sayıda emekli paşanın Ergenekon'da görevini sürdürdüğü söylenebilir.

İki grubunun psikolojik harekat yürütürken izlediği yöntemlerde ise temel bir farklılık yok. İkisi de 'darbe' korkusu üzerinden güç tazeliyor.

Danıştay saldırısından sonra Alpaslan Aslan'ın 'Yakında darbe olacak, o zaman serbest olacağım' sözü, öğrendiğimize göre Ergenekon soruşturması sırasında kimi sanıkların savcıların yüzüne 'Yahu ne işlerle uğraşıyorsunuz, zaten yakında darbe olacak, buna pişman olacaksınız' şeklinde bağırmaları, Ergenekon'un yürüttüğü psikolojik harekatın bir parçası olarak görülebilir.

Koman'ın darbe uyarısı

Önceki gece Gazeteci Ömer Şahin'in Kanal A'da sunduğu 'Görüş Farkı' programında birlikte katıldığımız Hasan Celal Güzel'in 12 yıldır hafızasında sır olarak sakladığı anektod da bu yöntem benzerliğini çok çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.

1996 yılı Eylül ayında tebrik için dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'a giden Güzel, şunları anlattı: 'Kısa süreli tebrik ziyaretiydi. Bir iki saat sürdü. Bana ima yollu darbe olacağını söyledi.'

Program arasında Güzel'e sordum: 'İma yollu nasıl söyledi, ne dedi?' Güzel güldü: 'Açık açık söyledi. Hükümet böyle devam ederse darbe olabileceğini söyledi.'

Oysa, 1996 Eylül ayı, Refahyol hükümetinin henüz ilk aylarıydı. Sürece adını veren 28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı henüz yapılmamış, 3 Kasım 1996'daki Susurluk kazası meydana gelmemiş, cemaat liderleri Başbakanlıkta toplanmamış, RP'li bir milletvekiline atfen yayınlanan 'Kanlı mı canlı mı?' sözü söylenmemiş, 31 Ocak 1997'deki Kudüs gecesi olmamış, 4 Şubat 1997'deki Sincan tankları yola çıkmamıştı.

Demek ki; Sorun, iktidarın icraatları değil bizatihi kendisiydi.

Güzel'in Demirel'e şapka esprisi

Sonrasına gelince...

Güzel: 'Doğru dönemin Devlet Bakanı Abdullah'a Gül'e gittim. Darbe senaryosunu anlattım. Sanıyorum o da gidip Başbakan Erbakan'a anlatmış. Ayrıca Cumhurbaşkanı Demirel'e gidip gelişmeden haberdar ettim.'

Güzel'in anlattığına göre, Demirel, bu iddiayı pek ciddiye almamış ya da öyle gözükmüş. Program arasında Güzel'le sohbet ederken öğrendim, görüşmeden ayrılırken Demirel'e şu espriyi yapmış: 'Şimdiye kadar şapkayı alıp giderken hep başbakandınız. Bu sefer Cumhurbaşkanı olarak şapkayı alıp gideceksiniz herhalde...'

Sonra?

28 Şubat mağdurlarından Güzel'in bu konudaki yorumu şöyle oldu: 'Demirel, Cumhurbaşkanı olarak şapkayı alıp gitmedi ama kafasına asker şapkasını geçirdi.'

Tüm bu örnekler, Türkiye'nin nasıl bir psikolojik harekatla karşı karşıya kaldığını, zaman değişse, isimler değişse de kafaların ve yöntemlerin değişmediğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Aslında, Genelkurmay eski Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun '28 Şubat bin yıl sürer' lafı bile çok şeyi anlatıyor.

Sorunun hükümet icraatlarından değil egemenliği halka devretmek istemeyen askeri ve sivil bürokratik kesimin iktidar savaşından kaynaklandığını artık herkesin görmesi gerekiyor.

Şükür ki, Türkiye artık uyanıyor.



Bu haber 838 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,870 µs