'Osmanlı ölmemiş, durdurulmuş...'

28 Şubat 2008 15:36 tsi
Yazar Mustafa Armağan, " Osmanlı tarihi gibi ölmemiş, durdurulmuş bir medeniyet tarihinden söz ediyorsak geçmişle birlikte yaşadığımızı fark etmeliyiz" görüşünü savunuyor

Tarihçi Yazar Mustafa Armağan'ın Ocak sonunda Timaş Yayınları aracılığıyla okurlarıyla buluşan Büyük Osmanlı Projesi adlı kitabına okurlar büyük ilgi gösterdi.

10 günde 12 bin adetlik satışa ulaşan kitap, Büyük Osmanlı Projesi’nin ne olduğuna dair bilgiler verirken tarihle birlikte okurun ufkunu genişletiyor.
Türkiye’nin yakaladığı yeni bir istikrar ve gelişme trendinde, dış politika açılımlarında ‘Bir kere başarılan neden bir kere daha başarılamasın?’ sorusunun umut vadeden açılımlarını tespit etmeye çalışan tarihçi Mustafa Armağan kitapta verdiği bilgiler ve örneklerle okuru hayretler içinde bırakıyor..

"Osmanlı tarihi gibi ölmemiş, Arnold Toynbee’nin dediği gibi ‘durdurulmuş’ bir medeniyetin tarihinden bahsediyorsak, o zaman geçmişin bizimle beraber yaşamaya devam ettiğini fark etmemiz gerekir." diyen Mustafa Armağan'ın son kitabı Büyük Osmanlı Projesi'nden bazı satır başları:

DÜNYANIN DÖRT BİR TARAFINDA OSMANLI İZLERİ

"90 küsur yıl önce tarihe karıştığı, son 300 yılını da çökmekle geçirdiği zannedilen bir cihan devletinin gölgesinin hala gündemimizde...
Bir bakıyorsunuz Belçika dağlarında bir “Türk köyü” keşfediliyor:
“Kendilerini asırlardır “Türk” olarak nitelendiren Belçikalı köylüler, geleneksel olarak Türk giysi ve bayraklarıyla karnaval korteji oluştururken, ülkenin çeşitli bölgelerinden gelen “gerçek Türkler” de karnaval etkinliklerini izledi. Belçika’nın Arden dağları bölgesinde, ülkenin ücra köşelerinden birinde bulunan, birkaç yüz insanın yaşadığı “Faymonville” isimli köyün meydanında, Belçika ve Valonya bayraklarının yanında Türk bayrağı da dalgalanıyor. Köyün merkezinde, bugün kütüphane olarak kullanılan binanın girişinde, mermer üzerine oyulmuş ay-yıldız görüntüleri, binanın içinde ise camlara işlenmiş Türk bayrağı motifleri dikkati çekiyor.”
Öbür tarafta Himalayaların eteklerinde uzanan Keşmir eyaletinde kendilerine “Osmanî” diyen Türk Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri poz veriyorlar objektife…
Günün birinde İrlanda’da belediye binasının üzerinde bir tabelayla karşılaşıyorsunuz. En kötü zamanımızda Türkler bize yardımlarını esirgemediler diye yazıyor üzerinde. Candan teşekkürlerini eklemeyi de ihmal etmiyorlar elbette."

OSMANLI ÇAĞA AYAK UYDURMUŞTU

"...16. yüzyılda Osmanlılar, çağın değişen şartlarına ayak uydurarak Mora yarımadasında bulunan Anavarin (Navarin) kalesinin inşasında mimari dizayn açısından çok önemli bir değişikliğe gittiler ve kendi tekniklerini bırakıp Avrupa’da yapılmakta olan modern, yani rasyonel esaslara dayalı kale yapımı tekniğine geçtiler."

OSMANLI ANADOLU’YA YATIRIM YAPMIŞTI

“‘Osmanlı Anadolu’yu ihmal etmiştir, ne varsa Selçuklulardan kalmıştır’ demek, bir olgunun tespiti değil, bir tür “wishful thinking”dir, yani tarihi olmasını istediğimiz yönde yorumlama çabasının ürünü. Kaldı ki, bu hükmün gerçeklerle de en ufak bir alakası yok.”

OSMANLI’NIN ARDINDA BIRAKTIĞI BOŞLUK

"Osmanlı’nın arkasında bıraktığı boşluk henüz doldurulamadı. Doldurulamadığı gibi, acılar da durmadı, hatta arttı. Bence Osmanlı’yı var eden ve yaşatan gerekçeler yeniden oluşuyor günümüzde. Jacques Derrida’nın Marx’ın Hayaletleri’ndeki sözlerini değiştirerek söylersek, insanlık mevcut haksızlık ve zulümler devam ettiği sürece bir Osmanlı yoksa bile onu icad etmek zorunda kalacaktır.
Nerede? Onu bir bilsek, zaten işimiz âsân olacak.
Kim bu rolü hak eder ve sahip çıkarsa onun toprağında boy vereceğini söylemek yeterlidir şimdilik. Artık adı Osmanlı mı olur, başka bir şey mi olur, orasını bilemem…"

AFRİKA’YA HİZMET EDEN ÜÇ MİLLET

"İlk kez bu kitapta okuyacaksınız ki, İngilizlerin kahramanlarını gömdükleri Westminster Abbey’deki mezar taşına Livingstone, Afrika’ya hizmet edecek üç milletin ismini yazdırmıştır, dört değil.
Bunlar İngiliz, Amerikan ve TÜRK milletleridir.
Yıl kaç mı? 1873. Yani?
Yani bize ‘Hasta Adam’ dedikleri yıllar. Çöktü çökecek diye gün saydıkları yıllar.
Ve işte o yıllarda bir İngiliz kâşifi Afrika’nın geleceğine bu anlamlı mesajı bırakıyordu."

Haber 7

Bu haber 872 defa okundu.