Güneşin şehitleri 4 ilde uğurlandı

28 Şubat 2008 15:34 tsi
'Güneş Harekatı'nda şehit düşen Mehmetçikleri, onbinler uğurladı. Çankırı 107. şeref madalyasını göğsüne taktı. Ordu şehidini bağrına bastı. Maraş ve Tokat'ta başlar dimdikti!

Kuzey Irak'ta PKK'lı teröristlere karşı sürdürülen 'Güneş Harekatı' sırasında çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Komando Er Ahmet Bayazıt, memleketi Ordu'da gözyaşları arasında toprağa verildi.

Şehit er Ahmet Bayazıt'ın cenazesi Ordu Devlet Hastanesi morgundan alınarak Cumhuriyet Meydanı tören alanına getirildi. Burada düzenlenen törende şehidin babası Ahmet Bayazıt, annesi Elmas Bayazıt, ağabeyi Muhammet, kardeşleri Adem ve Mehmet Bayazıt ve yakınları hazır bulundu. Törene ayrıca Ordu Valisi Dr. Said Vakkas Gözlügöl, AK Parti Ordu Milletvekilleri Eyüp Fatsa, Enver Yılmaz, Ayhan Yılmaz, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Halim Tırkaz, Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım, İl Jandarma Komutanı Albay Celal Çürek, Belediye Başkanı Seyit Torun başta olmak üzere yaklaşık 10 bin vatandaş katıldı. Piyade Komando Er Ahmet Bayazıt'ın naaşı tören alanına geldiği sırada yakın akrabaları sinir krizleri geçirdi. Ordu Jandarma Komutanı Albay Celal Çürek'in konuşmasının ardından Piyade Komando Er Ahmet Bayazıt'ın cenaze namazı, alana toplanan binlerce insanın katılımıyla kılındı. Şehit Ahmet Bayazıt'ın naaşı, kılınan cenaze namazının ardından ambulansa konularak doğum yeri Gökömer köyünde aile kabristanlığında toprağa verildi. Törene katılan vatandaşlar, Türk bayrağı açarak, terör örgütü aleyhinde slogan attılar.

ÇANKIRI 107. ŞEHİDİNİ TOPRAĞA VERDİ

Türk Silahlı Kuvvetlerin PKK'ya yönelik Kuzey Irak'a düzenlediği "Güneş" kod adlı sınır ötesi operasyonu sırasında çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Komando Onbaşı Mustafa Yusuf (21), gözyaşları arasında toprağa verildi.

Çankırı PKK'ya yönelik olarak sürdürülen çatışmalarda daha önce 106 şehidini toprağa verirken, 107'inci şehidi Jandarma Komando Onbaşı Mustafa Yusuf bugün doğum yeri olan Çankırı'nın Yapraklı İlçesi Bugay köyünde son yolculuğuna uğurlandı.

Jandarma Komando Onbaşı Mustafa Yusuf (21), 25 Şubat 2008 tarihinde saat 22.20 sıralarında Kuzey Irak'ta şehit düştü. Van'dan Uçakla Ankara'ya oradan Ambulansla Çankırı'ya getirilen şehit cenazesi Anıt alanı önünde tören düzenlendi.

Törene Çankırı Valisi Ali Haydar Öner, Ak Parti Çankırı Milletvekilleri Nurettin Akman, Suat Kınıklıoğlu, MHP Milletvekili Ahmet Bukan, Jandarma Bölge Komutanı Mehmet Çörten, Tuğgeneral Metin Temel, Garnizon Komutanı Engin Babataş, Çankırı Jandarma Alay Komutanı Jandarma Alb.Tacettin Soykök, Belediye Başkanı İrfan Dinç, Emniyet Müdürü Nurettin Örnek, şehit yakınları, askeri erkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende konuşan Çankırı Valisi Ali Haydar Öner, Çankırı'nın 107. şehidini verdiği belirterek, "Çankırı 107. şeref madalyasını göğsüne takmaktadır. Hüzünle takılan bu madalya, şerefle taşınmaktadır" dedi.

Mustafa Yusuf'un, vatan görevinin birinci yılında şehadet şerbeti içtiğini söyleyen Öner, Diyarbakır'daki eylemlerde elinde Kur'an'la halkı isyana teşvik eden sarıklıya atıfta bulunarak, "Ülke nüfusumuzun yüzde 99'u Müslüman. Müslüman bir Ülkede İslamiyete karşı bir şey olur mu? Şehidimizin adı Mustafa. Peygamber Efendimizin adı da Mustafa. Cumhuriyetimizi kuran Büyük Öner'in adı da Mustafa'dır. Bu bir din savaşı değildir. Bu; bir Milletin birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere karşı mücadelesidir" diye konuştu. DTP milletvekillerine gönderme yaparak PKK'nın temsilcilerinin Büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün meclisinde olduklarını, onların ve dağdaki tüm PKK'lıların yaptıkları yanlıştan dönmeleri gerektiğini ve Yüce Türk Adaleti'ne sığınmalarının doğru olacağını belirten Çankırı Valisi Ali Haydar Öner, "Yapraklı Bugay köyümüzün ikinci şehididir Mustafa. Yücel ağabeyi O'nu bekliyor" diye konuştu.

Çankırı'da yapılan törende şehit Mustafa için 10 bini aşkın Çankırılı son görevini yapmak üzere Anıt Alanına koşarken, Dört kardeşin en küçüğü olan Mustafa Yusuf'un ailesi ayakta durmakta zorlanırken, ailesi tabuta sarılarak uzun süre oğulları için göz yaşı döktü.

Anıt Alanı'ndaki törenden sonra Jandarma Komando Onbaşı Şehit Mustafa Yusuf omuzlarda Çankırı Sultan Süleyman Camii'ne götürüldü. Burada kılınan cenaze namazından sonra şehidimizin naşı doğum yeri olan Yapraklı'nın Bugay köyüne götürülerek göz yaşları arasında toprağa verildi.

KAHRAMANMARAŞ ŞEHİDİNE AĞLADI

"OĞLUM ÖLMEDİ DİMDİK AYAKTA"

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör örgütüne yönelik Kuzey Irak'ta düzenlediği operasyonda şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Fatih Gök memleketi Kahramanmaraş'ta düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Hakkari'de Dağ ve Komando Taburu'nda görevli iken kara harekatına katılarak şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Fatih Gök'ün cenazesi dün geç saatlerde TSK'ya ait uçakla Kahramanmaraş'a getirildi. Şehit Uzman Onbaşı Fatih Gök'ün cenazesi daha sonra Kahramanmaraş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Şehit Gök'ün cenazesi bugün hastaneden alınarak törenin yapılacağı Ulu Cami'ye getirildi. Cenazenin getiriliş sırasında şehidin yakınları sinir krizleri getirildi. Törene katılan Garnizon Komutanı Tuğgeneral İzzet şehidin babası Mehmet Gök'ü biran olsun yalnız bırakmadı. Tuğgeneral Ocak tören boyunca Mehmet Gök'ün elinden tuttu. Anne Remziye Gök'ü ise bayan astsubay sakinleştirmeye çalışırken anne Gök, "Oğlum ölmedi. O şimdi dimdik ayakta. Bana hakkını helal et diyordu. Şehit olacağım diyor" diyerek gözyaşı döktü. Şehidin özgeçmişinin okunmasının ardından TSK adına bir konuşma yapan Binbaşı Ali Arslan şunları söyledi:

"Diğer şehitlerimiz gibi Fatih Gök'ün de şehadeti hepimizin yüreklerini yakmıştır. Kalleşçe vatanımızı bölmeye çalışan bir avuç satılmışın iç ve dış düşmanların maşası olmuş nankörlerin oyunlarını bozmak Türk vatanına Türk milletine uzanan kanlı elleri kırmak için ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim' diyerek canı pahasına en zor şartlarda mertçe, kahramanca hiç tereddüt etmeden görev yaparken şehit düşen silah arkadaşım sen rahat uyu. İntikamını misli ile alıyoruz. Kimse endişeye kapılmasın biz bir gider bin geliriz."

Cenaze namazının kılınmasının ardından şehit Uzman Onbaşı Fatih Gök askerlerin omzunda bir süre taşındıktan sonra top aramasına kondu. Bu sırada cenazeye katılan binlerce vatandaş terör örgütü aleyhine slogan attılar. Vatandaşlar, 'Kahrolsun PKK, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez, Askere uzanan eller kırılsın" diyerek terörü lanetlediler. Şehit Uzman Onbaşı Fatih Gök daha sonra Şeyh Adil Mezarlığı'ndaki şehitlikte toprağa verildi.

Cenaze törenine Vali Mehmet Niyazi Tanılır, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İzzet Ocak, TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Ak Parti milletvekili Cafer Tatlıbal, KMTSO Başkanı Mehmet Balduk, İl Jandarma Komutanı Albay Ernail Keleş, askeri erkan, vatandaşlar ve şehidin yakınları katıldı.

Bu arada cenazenin götürülüşü sırasında askerler yürüyüş yaparak 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' şeklinde slogan attı. Çevrede toplanan vatandaşlar da askerleri alkışladı.

TOKAT ŞEHİT ONBAŞISINI UĞURLADI

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyinde sürdürdüğü harekatta şehit olan askerlerden Piyade Komando Onbaşı Serdal Çeçen'in cenazesi, Tokat'ın Turhal ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi.

Şehit Serdal Çeçen'in cenazesi, Turhal Kazova Devlet Hastanesi morgundan alındıktan sonra Kazımkarabekir Mahallesi Avsan Sokak'taki baba evine getirildi.

Cenaze gelmeden önce şehidin evine gelen Turhal Garnizon Komutanı Tamer Tengiz, baba Ali Çeçen'e olayın nasıl gerçekleştiğini anlatarak başsağlığı dileğinde bulundu. Baba Çeçen ise Tengiz'e, “Vatan sağ olsun” karşılığını verdi.

Bu sırada, şehidin 72 yaşındaki dedesi Ömer Mavuşgöz, gözyaşlarıyla Tengiz'e sarılarak, “Vatana canım feda. 5 oğlum var hepsi vatana feda olsun” dedi.

Şehidin acılı annesi Birsel Çeçen, teyzesi Nuray Türk, kardeşleri ve diğer yakınları da evin önünde sinir krizi geçirdi. Şehit Çeçen'in teyzesi Nuray Türk, “Benim de 2 oğlum var. Ben de onları vatana şehit vereceğim” diye gözyaşı döktü. Şehidin yakınlarına sağlık görevlileri müdahale etti.

Cenazenin evin önüne getirilmesinin ardından şehidin yakınları, cenaze arabasındaki tabuta sarılarak, gözyaşı döktü.

Şehidin dayısı Osman Mavuşgöz, yakınlarından ağlamamalarını isteyerek, “Ağlamayın, onları sevindirmeyin” diye bağırdı.

Şehit Çeçen'in cenazesi daha sonra Kesikbaş Camisi'ne getirildi. Burada düzenlenen cenaze törenine, şehidin yakınları, Tokat Valisi Recai Akyel, Tokat Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yusuf Kaya, Sivas Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ali Doğan İnce, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, Belediye Başkanı Adnan Çiçek ve diğer yetkililer katıldı.

Tokat Müftüsü Mustafa Kaya'nın kıldırdığı namazın ardından şehit Çeçen'in cenazesi, askerlerin omzunda Turhal Cumhuriyet Meydanı'na getirildi.

“RÜYAMDA GÖRMÜŞTÜM OĞLUMUN ŞEHİT OLACAĞINI”

Burada Çeçen'in öz geçmişinin okunmasıyla başlayan törende konuşan Tokat İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Mustafa Önsel, dün şehidin evine gittiğini belirterek, “Büyük bir sükut içinde bir baba gördüm. Gözlerinde tek damla yaş yoktu. Başımız sağ olsun dedim. Bütün şehit babaları gibi (vatan sağ olsun) dedi” diye konuştu.

Ondan sonra şehidin dedesinin geldiğini belirten Kurmay Albay Önsel, şehidin dedesinin de (72 yaşındayım, eğer mümkünse beni de askere alın, ben de savaşayım, şehit olayım) dediğini anlattı.

Kurmay Albay Önsel, şöyle devam etti:

“Hele anasının. 'Rüyamda görmüştüm, oğlumun şehit olacağını' diyen o mübarek eli öpülesi ananın yüreği, biliyorum bütün bu sükutlarına inat yürekleri kor gibi yanıyordu. Bu kor yürekler bütün ulusun yüreğiyle bütünleşiyor, Turhal'a, Tokat'a ve bütün ülkeye yayılıyordu. İşte bu topraklardaki tılsım budur. Bu tılsım bozulmadıkça bizi yok edemeyeceklerini bilenler, bu tılsımı bozmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Onları bu anlamda bir kez daha ikaz etmek istiyoruz. Türk ulusunun sabrı çok geniştir, onun sabrını anlayamayanlar için tarih çok öğreticidir.”

“ÖLÜMÜ KUTSAMIYORUZ, DEĞERLERİMİZİ KUTSUYORUZ”

“Onurumuz ve değerlerimiz için ölümü seve seve kabulleniyoruz” diyen Önsel, şöyle devam etti:

“Ölümü kutsamıyoruz. Ama biz değerlerimizi kutsuyoruz. Onlar bizim yaşamak için vazgeçemeyeceğimiz kutsallarımızdır. Onuru için, bağımsız yaşamak için ölümü göze almanın ne demek olduğunu bilmeyen onursuzların onurunu, kişiliğini ve bütün değerlerini kaybetmişlerin, işbirlikçilerin, tarihte hain Ali Kemallerin rolüne soyunanların, sivil toplum örgütü görüntüsüyle sözde müttefiklerimizden para alarak (şehitlik ve gazilik kaldırılsın) diyecek kadar alçalanların, canlarını veren kardeşlerimiz için, (bunlar şehit değildir) diyecek kadar ruhunu kaybedenlerin bizleri anlamasını beklemiyoruz. Ama onları hiç ama hiç unutmayacağımızı bir kere daha altını çizerek vurguluyoruz.”

Şehit Serdal Çeçen'e seslenen Önsel, “Söz veriyoruz emanetinize ihanet etmeyeceğiz. Bütün emanetlerinizi cesetlerimizi çiğnemeden hiçbir güç kirletemez, huzurunuzda bir kez daha ant içiyoruz” dedi.

Törende vatandaşlar sık sık sloganlar atarak teröre lanet yağdırdı.

Törenin ardından kortej eşliğinde Kale Mezarlığı'ndaki şehitliğe götürülen Çeçen'in cenazesi burada toprağa verildi.

Haber 7

Bu haber 1,189 defa okundu.