Ergenekon orucunu bozdu | " /> Ergenekon orucunu bozdu | "/>

En Sıcak Konular

Hürriyet yazarı Ergenekon orucunu bozdu

27 Şubat 2008 12:50 tsi
Hürriyet yazarı Ergenekon orucunu bozdu "Hürriyet Yazarı Mehmet Yılmaz Ergenekon çetesine karşı 'şefkatli' tutumunu sürdürüyor. "Ergenekon-Danıştay saldırısı arasında hiçbir ilişki yoktur, bana Kemalistler adam öldürüyor dedirtemezsiniz" diyor özetle. Taraf Yazarı Yıldıray Oğur, bakın Yılm

Yıldıray Oğur/ Taraf

Ergenekon orucunu ilk bozan...

Bir gazeteci, birkaç da ünlü akademisyen Ergenekon soruşturmasında tutuklanınca ilk kez bir Hürriyet yazarı Ergenekon orucunu bozdu sonunda. Ama boşuna ümitlenmeyin. Bunca tutuklanma, cinayet bağlantısı, MKE bombası, cinayet bağlantısı karşısında üst üste 20 XANAX içmiş gibi duran bu gazetemizin şimdi ne yazmış olmasını bekleyebiliriz ki zaten. ‘Yetti artık bu operasyondan’ yazısı olmadığına şükredelim.

Bana Kemalistler adam öldürtüyor dedirtmezsiniz
Ergenekon orucunu ilk yiyen yazar Mehmet Y. Yılmaz. Baba Arslan’ın bir terör örgütünün dergisine verdiği röportaj üzerine yazdığı “Katil ‘İslamcı’ ise komplo teorisi üret!” başlıklı yazısı ise daha önce yazılacaklarını muştaladığım “Bana Kemalistler adam öldürtüyor dedirtmezsiniz” klasiklerinden biri.
Yılmaz şöyle diyor “İslamcı basın, Danıştay’a saldırıp bir yargıcı öldürdüğü için müebbet hapis cezasına çarptırılan Alparslan Arslan’ı, "Ergenekon" olarak isimlendirilen çete ile ilişkilendirmeye çalışıyor. Katilin mahkemede, türban kararını cezalandırmak amacıyla saldırıyı düzenlediğini söylediğini herkes duydu. Babasının, annesinin ve kız kardeşinin hangi zihniyette olduklarını, mahkeme kapısında yaptıkları gösteriler ve kılık kıyafetlerinden çıkarmak çok zor değil. Karşımızda tipik İslamcı bir katil var ama İslamcı basın, katilin bir "ulusalcı provokatör" olduğunda ısrarlı.”
Öncelikle birkaç düzeltme. Tırnaklar içine alıp şüphe duymaya gerek yok, Ergenekon’a bu adı veren polis, hem de ‘Ergenekon çetesi’ değil, ‘Ergenekon terör örgütü’ olarak geçiyor resmi belgelerde. Yok korkmayın ‘Terörist de’ diye tutturacak değilim.

Keşke Taraf alsaydınız, hem Fellini filmlerini kaçırmazdınız hem de Alparslan'ınkileri
Ayrıca bu iddiayı yüksek sesle dillendirenler sadece İslamcı basın derseniz Taraf’a ve Sabah’a hatta Radikal’e bile haksızlık etmiş olursunuz. Taraf pahalı diye belki alamıyorsunuzdur. Ama keşke alsaydınız, hem Fellini filmlerini kaçırmazdınız hem de Alparslan Arslan ile Veli Küçük’ün İsveç’te Dünya Azeriler Kongresi’nde yan yana çekilmiş resimlerini.
Ama ‘Benim için katillerin beyanları esastır’ diyorsanız, o halde Mehmet Ali Ağca yalnız bir katil, O.S.-Yasin Hayal- Erhan Tuncel’e de kısaca Trabzon triosu diyebiliriz.
Belki de sizi Alparslan Arslan’ın mahkemedeki belagati etkiledi ve ikna etti. Aşağı yukarı şöyle demişti:
“Sayın Tayip Erdoğan’dan ve Sayın Abdullah Gül’den şeriatı ilan etmesini rica ediyorum. Lütfen Genelkurmay’da karşı çıkmasın, çok kan akar. Haa unutmadan, bu arada Fetullah Gülen’i de çok seviyorum, keşke ülkemiz İran olsa. Mini etekli kızlara kezzap atın ki giyemesinler,” bla bla bla.
“Müzeyyen Senar’dan ormancı türküsünü istiyorum” kıvamında şeriat isteyen katil, sizin gibi ‘kişilerin beyanını esas kabul eden’ politik doğrucu, güvenilir gazetecileri de yanıltmış olmalı. Oğlu müebbet almış standart emekli memur baba Arslan’ın neden dışarıda kendini oğlunun Ergenekon ile ilişkisi olmadığı, bu cinayeti Allah, Kuran için işlediğini anlatmaya adamış olduğu da pek şüpheye mahal değil, her babanın oğluna karşı birincil görevi.
Bu kadar derin düşünmeye de gerek yok. “Babasının, annesinin ve kız kardeşinin hangi zihniyette olduklarını, mahkeme kapısında yaptıkları gösteriler ve kılık kıyafetlerinden çıkarmak çok zor değil” nasıl olsa.

Aristo’nun doğduğu güne lanet olsun
Mantığı başımıza bela eden Aristo’nun doğduğu güne lanet olsun. O olmazsa sizinle ne kadar da iyi anlaşacağız. Polisler neden boşuna katilleri konuşturmaya çalışırlar ki zaten hiç anlamam, babasına, annesine, kız kardeşlerine bakacaksın ve anlayacaksın cinayetin nedenini. Keşke hukuk “suçun kişiselliği” ilkesi gibi saçmalıklar çıkarmasaydı başımıza. Hem acemi komplocular zaten sosyolojiden ne anlar? Peki, katilin kız kardeşlerinin kıyafetleri fazla söze gerek bırakmazken, Cumhuriyet gazetesinin avukatları ne diye Ergenekon bombalarının Cumhuriyet’e atılanlarla aynı çıkmasını sorup duruyorlar mahkemeye?

Ergenekon- Danıştay saldırısı arasında hiçbir ilişki yok” dogmatik inancının asıl nedeni
Yoksa Yılmaz’ın bunca şüphe duyulacak karineye rağmen “Ergenekon- Danıştay saldırısı arasında hiçbir ilişki yok” dogmatik inancının asıl nedeni, Danıştay saldırısından sonra yazdığı yazılar için duyduğu mahcubiyet olmasın? Onu mahcup etmemek için de baba Arslan görev başında, son olarak İBDA-C isimli terör örgütünün yayın organına konuştu.
Yılmaz’ın “yaşasın argüman buldum, mahcup olmayacağım” heyecanı ve sevinciyle adını bile verdiği dergiye ulaşanları ise büyük bir sürpriz bekliyor. Baba Arslan’ın “Oğlum şeriatçı, Ergenekon ile bir ilişkisi yok, inanın bana,” açıklamalarından birkaç sayfa sonra son türban tartışmalarında “kan akar” temalı sert yazılar yazmış ulusalcı bir gazeteciyle yapılmış uzun bir röportaj çıkıyor karşınıza. Yılmaz’ın komplo dediği çıplak gerçekliğimizle yüzleşiyorsunuz yeniden. Haklı çıkmaktan bile zevk alamadığımız karanlık gerçeklerimizle. Bir sürpriz de baba Arslan’dan geliyor. Oğlunun ‘şeriatçılığını’ kabul etmedikleri için nefretle andığı gazetelerden biri de Alparslan Arslan’ın okuyup, etkilenip, kupürlerini kesip gazete bombaladığı, Danıştay bastığı Vakit gazetesiymiş. Karşımızda önüne totolojinin dibine vurup ‘tipik’ sıfatı bile getirilecek sıklıkta rastlanan bir “İslamcı katil” profili varmış ama onu Vakit gazetesi bile beğenmiyormuş demek ki.

"Ama ben hukuka inanıyordum. Sustum"
Neyse yani bunca soruşturma, tutuklama, bilgi ve belgeye, devletin savcısına, polisine inanmayıp, karanlık bir örgüt dergisindeki, bir katilin babasının açıklamalarına itibar etmenin “Bana Kemalistler adam öldürüyor dedirtmezsiniz” ruh halinden başka bir açıklamasını bulmak zor. Anlaşılıyor ki Hürriyet yazarlarının büyük bir kısmı darbe planlarından değil, meclis kararlarından kaos çıkacağına fena halde inanmış durumda. Tescilli katillerden, kötücül suratlı ulusalcı-laik çeteden değil, başörtülü kızlardan korkuyorlar. Ben ise bazı köşe yazarlarının Ergenekon’da bir tahliye olursa diye yazılıp kasaya kapatılmış “Bugüne kadar niye bu konuda yazmadın diye beni çok eleştirdiler. Ama ben hukuka inanıyordum. Sustum,” diye başlayan yazıları olmasından korkuyorum. En çok da bu işin ucunun hiç beklenmedik yerlere kadar gitmesinden. Ama en çok da bu işin ucunu bari bu kez gittiği yere kadar götürememekten...
yildirayo@yahoo.com



Bu haber 1,578 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,473 µs