Kanseri apiterapi ile durdurun

23 Şubat 2008 14:00 tsi
Apiterapi. Yani bal, polen, arı sütü gibi arı ürünleriyle hastalıkları tedavide etmenin diğer bir adı. Bakın Apiterapi kanseri nasıl yok ediyor...

Sağlıklı beslenmenin bir trend haline geldiği günümüzde, doğal ürünlerin hastalıkların tedavisinde kullanımı da iyice yaygınlaştı. Bu ürünlerin arasında en çok ilgi göreni de yüzyılların mucizevi yiyeceği bal. Apiterapi, bal, polen, arı sütü gibi arı ürünleriyle hastalıkları tedavide kullanılan bir yöntem. Bu yöntemi Türkiye’ye ilk getiren ise 35 yıllık bir aile şirketi olan Sepe Bal ve sahiplerinden Cem İnaç. Sepe Bal, bir yandan ıhlamur, gül ve akasya gibi çok çeşitli balların ithalat ve ihracatını yaparken diğer yandan arı ürünleri ve bitkilerden hazırladıkları karışımları çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıyor. Ürünlerini marketlerde bulabileceğiniz Sepe Bal’ın bu şifalı karışımları ise sadece kendi mağazalarında ve kişiye özel olarak hazırlanıyor. İzmir’de kurulan aile şirketinin bir ayağını altı yıl önce İstanbul’da oluşturan apiterapist Cem İnaç’la kanserden göğüs hastalıklarına pek çok sorunun tedavisinde kullanılan balın yararlarını, hangi hastalıklara hangi karışımın iyi geldiğini ve apiterapiyi konuştuk.

Apiterapi nedir?

Arı ürünleriyle hastalık tedavisidir. Yurtdışında hem bu işi yapan hem de eğitimini veren yerler var. Ama Türkiye’de biz ilkiz. Arı sütü, polen, bal, propolis ve balmumu gibi ürünler kullanarak insanlara sağlık vermeye çalışıyoruz. Bitkileri kullanarak balla doğal karışımlar da hazırlıyoruz. Bu yöntemi de Çin’de öğrendik ve tüm malzemelerimizi de başta Çin olmak üzere pek çok farklı ülkeden getirtiyoruz. Ayrıca Türkiye’de bulabileceğimiz ürünleri de yurtdışından getirtmeyi tercih ediyoruz.

Neden yerli üreticiden almıyorsunuz?

Yerli üreticiye güven olmuyor. Mesela poleni İspanya’dan ithal ediyoruz çünkü Türkiye’de polen için kurulmuş düzgün bir kurutma tertibatı yok. Polen doğru kurutulmadığı zaman 0-2 yaş arası çocuklarda çocuk felcine yol açabilen bir bakteri üretebiliyor. İspanya’dan aldığımız ürünler iyi kurutulduğu gibi bozulmuyor da. Ayrıca orada polenlerin üretimini özel seralarda yapılıyor.

Hazırladığınız karışımları anlatır mısınız?

Bu karışımları kişinin hastalığına göre bala belirli bitkisel ürünler ekleyerek yapıyoruz. Ama her karışımımızın içinde mutlaka arı sütü, polen ve bal oluyor.

Peki, tıp doktorlarıyla konuştunuz mu bu konuda?

Beş doktor bana sürekli kanser hastalarını gönderiyor. Bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için onlara karışımlar hazırlıyorum. Ayrıca Avrupa’da satılan ve şu sıralar Türkiye’de de çok ilgi gören bitkisel içerikli özel kapsüllerimiz de var. Bunlar, yabancı markalarla aynı kalitede ama fiyatı daha ucuz. Tüm bunların yardımıyla tüberküloz, bronşit, astım, karaciğer sorunları ve kanser gibi pek çok hastalığa göre karışım hazırlıyoruz.

HERKES KULLANABİLİR

Bu ilaçlarla kanseri yenmek mümkün mü sizce?

Ürünlerimiz kanseri durdurucu etkiye sahip ama asla kanseri geçirir diyemeyiz. Biz karışımı hazırlarız şifası Allah’tan gelir. Hastalık ama geçer, ama geçmez. Geçenler oldu tabii ancak bunu söylemek doğru değil. Yaptığımız karışımlar bağışıklık sistemini kuvvetlendirici, vücuttaki iyi huylu oluşumları artırıcı ve kanser hücrelerinin üzerine çıkma özelliğine sahip. Ayrıca sağlıklı yaşamak isteyen insanlara ve sporculara da karışımlar hazırlıyoruz.

Bu ürünlerin hepsi tahlil ediliyor değil mi?

Tahlil edilmeyen ürün bizim kapımızdan içeri giremez. Bu yüzden balı bile sadece yıllardır birlikte çalıştığımız insanlardan alıyoruz.

Karışımlarınız ve ürünlerinizin fiyatları nedir?

Ürünlerimizin fiyatları 40 YTL ile 600 YTL arası değişiyor. Kanser karışımları 500 – 600 YTL civarında. Çünkü hastalığın evresine ve hastanın durumuna göre içine konanların dozu değişiyor.

Karışımlar neden bu kadar pahalı?

Yurt dışından getirdiğimiz özel ürünler zaten pahalı bir de bunun üzerine gümrük vergisi eklenince böyle oluyor. Bir de biz her ürünün en kalitelisini getiriyoruz. Mesela piyasada arı sütünü ucuza satan firmalar var ama bunların sattıkları malın Ph derecesi düşük. Biz 1,4 yerine 2,0 Ph’ı olanları kullanıyoruz. Onlar daha kaliteli ama daha da pahalı tabii. Bu ancak işin uzmanlarının bilebileceği bir şey.

Akşam

Bu haber 1,471 defa okundu.