Borsayı oyun sandım, bir gecede dibe vurdum!

23 Şubat 2008 13:54 tsi
Yıl 1990, Körfez Savaşı; borsa dibe vurdu… 5 Nisan kararları; borsa taban yaptı… Yıl 2001. ‘Anayasa kitapçığı fırlatıldı'; endeks son yılların en düşük seviyelerini gördü... Borsaya geleceğini yatıranların kararan umut hikeyeleri...

 
ABD’deki Dünya Ticaret Merkezi’ne terör saldırısı gerçekleşti; borsa çöktü. Amerika Irak'a girdi; borsa yatırımcısını üzdü… Hükümet ile askerler gergin; borsa düştü; dolar çıktı. Ekonomi piyasalarında kulaktan kulağa yayılan bu haberler, Türkiye'deki 'borsa' kavramı hakkında ipuçları vermeye yetiyor aslında. Tabii bu durum, gazete ya da televizyonların ekonomi haberlerine yansıyan şekli… Peki, dibe batan ya da çöken sadece rakamlar mı? Yoksa bu durumdan ‘hayaller' de nasibini alıyor mu? Aslında fazla uzağa gitmeye gerek yok. Kimimizin amcası, kimimizin alt komşusu, kimimizin de iş arkadaşı borsadan mağdur olmuş, isimleri ‘borsazedeler' listesine yazılmış. Bu listeye girenlerin en büyük özelliği ise hiç şüphesiz borsayı bir oyun belki de bir ‘kumar' olarak görmeleri ve kısa yoldan para kazanma hırsı. İşte bu hırsın mağdurlarından birkaçının yaşadığı dram...

Ablamın ev parasını borsaya yatırdım!

İşadamı Kadir Doğan, borsadan ağzı yananlardan… Doğan, 1996 yılında borsayla tanışmış! Bir arkadaşının “5 hisseyle girdim, kâğıdım 15 oldu” sözüne aldanarak 30 bin dolarlık hisse senedi almış. Meşhur ‘Anayasa kitapçığı fırlatma krizi'ne kadar beş yıl boyunca gözünü seanslardan hiç ayırmamış. İşadamının bu süreç içerisinde yaşadığı olaylar ise bir hayli dramatik! Doğan, borsaya para yatırdıktan sonra oyunu kuralına göre oynamanın yollarını araştırır. Teknik analiz nedir? Temel analiz nedir? Hisse senetlerinin grafikleri nasıl incelenir? Hepsini öğrenir. "Parasını hisseye yatıran insan için borsa, dünyanın en önemli olayı haline gelir ve başka hiçbir şeyden lezzet alamaz." diyerek o dönemde içerisine düştüğü ruh halini özetleyen Doğan, gece saat kaçta yatarsa yatsın seansı seyretmek için sabahın erken saatlerinde kalkar, televizyon başına geçermiş. "Para bu, bütün servetin borsada yatıyor. Bir anda çok zengin de olabilirsin dibe de batabilirsin" ifadelerini kullanan Doğan, bütün servetini kaybetmiş. Ablasının ev almak için biriktirdiği parayla tekrar borsaya giren Doğan, zararını karşılamak için sürekli hisse alıp satar hale gelmiş ve borç olarak aldığı ev parasını da batırmış! Geride, ‘keşkelerle' dolu acı bir tecrübe bıraktığını anlatan iş adamı, yaklaşık altı yıldır borsanın ‘b' sini bile ağzına almadığını söylüyor!

Hem paramı hem de arkadaşımı kaybettim!

Borsa mağdurlarından Aziz Cansever'in başına gelenler ise hayat dersi niteliğinde. Çünkü o hem parasını hem de dostlarını kaybetmiş. Bir tekstil fabrikasında çalışan Cansever, borsadan para kazanmaya başlayınca itibarı da artmış. "Sen borsadan süper paralar kazanıyorsun. Benim birikimime de hisse senedi al. Hem sen kazan hem de ben kazanayım" şeklinde teklifler gelmeye başlamış. Cansever, arkadaşının parasıyla borsaya yatırım yapmış. 5 Nisan kararlarına sayılı günler kala yüklü miktarda hisse senedi alan Cansever, krizle birlikte mağdurlar listesine dahil olmuş. Arkadaşının "Paramı geri istiyorum. Böyle olacağını bilsem hiç bulaşmazdım." sözleriyle birlikte şaşkına dönen Cansever, uzun yıllar geçmesine rağmen yakın dostuyla aralarının açık olduğunu belirtiyor.

***

‘Kimyam bozuldu!’

Özel bir şirkette çalışan Metin Çakıroğlu ise borsaya girdiği günden beri hayatının altüst olduğunu anlatıyor. "Hisse senetleriyle ilgilendiğim günden bu yana bütün dünyam borsa oldu. Arkadaşlarla hep borsa konuşur olduk. Gece gündüz hep borsa… Adeta kimyam bozuldu.” şeklinde konuşan Çakıroğlu, borsanın kurtlar sofrası olduğunu ifade ediyor. Hisse senetleri arasında tavan yapan kâğıdı bulmanın, para kazanmaktan daha da büyük bir hırsa yol açtığını anlatan Çakıroğlu, "İnsan bu hırsla birlikte al-sat yapmaya başlıyor." diyor. Al-sat yapmanın sadece aracı kurumlara yaradığına dikkat çeken Çakıroğlu, günü birlik kâr ya da zararların insanı büyük çöküntülere sürüklediğini vurguluyor. Çakıroğlu, psikolojisini, aile hayatını ve iş verimliliğini tehlikeye atmak istemeyenlerin kesinlikle borsadan uzak durmasını tavsiye ediyor.

***

Borsada ‘yatan’ kazanıyor!

Borsa Uzmanları Derneği (BUD) Başkanı İsmail Tavlı, hisse senedine kısa vadede para kazanmak için girmenin çok tehlikeli olduğunu söylüyor. Türkiye'de binlerce kişinin hisse senetlerine 'kumarhane' mantığıyla para yatırdığını anlatan Tavlı, "Elinizi sallasanız borsa mağduruna çarpıyor." diyor. Bu durumun aksine sabırla bekleyenlerin uzun vadede iyi paralar kazandığını ifade eden İsmail Tavlı, "Bir arkadaşımız 15 yıl boyunca maaşının yarısıyla hep aynı hisse senedini aldı. 2003 yılında emekli olduğunda ise 1 trilyonluk servetin sahibi oldu." örneğini veriyor.

Zaman Cumartesi

Bu haber 1,133 defa okundu.