Rice ve Merkel: Acıların kadınıyız!!!

23 Şubat 2008 12:58 tsi
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Papaz kızı olduğu için hep dışlandı. Nimet Çubukçu 17 Ağustos depreminde babasını kaybetti. Meral Akşener ise bir köylü kızı olduğu için hep dışlandı... Sanmayın ki dünyayı yöneten kadınlar bugün oturdukları koltuğa gökten

Nimet Çubukçu, Meral Akşener, Julia Timoşenko, Cristina Fernandez Kirchner, Angela Merkel, Condoleezza Rice... Bugünün siyaset arenasında boy gösteren kadınlar.

Ancak bu noktaya gelmeleri hiç de kolay olmamış. Kimisi depremde babasını kaybetmiş, kimisinin ise yiyecek ekmek dahi bulamadığı günler olmuş. Yılmamışlar... Öldürmeyen her darbe onları daha güçlendirmiş. Öyle ki şu an erkek egemen bir meclisi yöneten de var, koca bir ülkeyi idare eden de...

Nimet Çubukçu (Devlet Bakanı)
En büyük desteğini depremde kaybetti

1965 yılında Karaman Ayrancı’da dünyaya geldi. 1988’de İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Nakliye işiyle uğraşan Ferit Çubukçu, kızının siyasete atılmasını istiyordu. Kızına, “Bu millete hizmet etmek istiyorsan mutlaka siyasete girmelisin. Kadın olduğun için bir kenara çekilme” nasihatında bulundu. 1999’un 17 Ağustos’unda yaşanan deprem, baba ile kızını ayırdı. Ferit Bey Yalova’daki yazlık evinde hayatını kaybetti. Aradan üç yıl geçti... Nimet Çubukçu, babasının vasiyetini yerine getirmek için siyasete atıldı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’den milletvekili seçildi.

Julia Timoşenko (Ukrayna Başbakanı)
İlk işi sinemalara film kiralamaktı

Julia Timoşenko, nam-ı diğer “modern çağın Jeanne d’Arc”ı, 1960’da dünyaya geldi. Henüz 2 yaşındayken babası evi terk etti. İlk iş deneyimi sinemalara film kiralamak oldu. Çalıştığı bir şirkette patronunun oğluyla evlendi. Ve kısa sürede yükselmeye başladı. 1998’de parlamentoya girdi. 1999- 2001 yılları arasında Enerji Bakanı Yuşçenko’nun yardımcısı olarak görev yaptı. Petrol kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle bir ay hapis yattıktan sonra beraat etti. Ukrayna’da 2004 yılındaki “Turuncu Devrim”in mimarlarından olan Timoşenko 2005 yılında başbakanken görevden alındı. Ancak 19 Aralık’ta ülkenin ikinci kez başbakanı oldu.

Angela Merkel (Almanya Başbakanı)
Papaz kızı olduğu için hep dışlandı

Hamburg doğumlu Angela Merkel henüz birkaç aylıkken, papaz olan babası Doğu Almanya’ya atandı. Ateistliğiyle övünen komünist bir toplumda papazın kızı olduğu için dışlandı. Ve kendisini derslere verdi. Matematiği seçti, üniversitede araştırma görevlisi oldu. 1989’da Utanç Duvarı yıkılırken Berlin’deydi ama coşkuya katılmamadı. Ancak o kadar başarılıydı ki Hıristiyan Demokratlar’ın dikkatini çekti. 1990’da onlara katıldı. 1991 yılında Helmut Kohl kabinesindeki CDU’nun genel başkan yardımcısı oldu. 1998’de CDU genel sekreterliğine getirildi. 2005’te ise Başbakanlık koltuğuna oturdu.

Meral Akşener (TBMM Başkanvekilli)
Köylü kızı başkanvekili oldu

Meral Akşener, 18 Temmuz 1956’da İzmit’in Gündoğdu Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde, ortaokulu İzmit’te bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yaptı. Yıldız ve Kocaeli Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1995 yılında DYP Kadın Kolları Başkanı oldu. 24 Aralık 1995 seçimlerinde İstanbul Milletvekili seçildi. Önce DYP Genel Başkan Yardımcısı, sonra da İçişleri Bakanı oldu. Bilahare MHP’ye geçti, Kocaeli Milletvekili seçildi. 22 Temmuz 2007’de MHP İstanbul Milletvekili oldu. Halen TBMM Başkanvekilliği görevini sürdürüyor.

Condoleezza Rice (Amerika Dışişleri Bakanı)
Arkadaşı gözünün önünde öldürüldü

Rice, 1954 yılı Kasım ayının 14’ünde, Alabama eyaletinin Birmingham kentinde dünyaya geldi. Alabama, ırk ayrımının en utanç verici örnekleri, daha doğrusu uygulamalarıyla sadece ABD’de değil, tüm dünyada dillere destandı. Siyahların beyaz mahallelerindeki mağaza ve restoranlara girmeleri yasaktı. Otobüslerin arkasında kendilerine ayrılan bölümde gidip gelmek zorundaydılar. Otobüs bomboş olsa bile onlar o bölümde sıkış tepiş inecekleri durağa bir an önce varmak için dua ederlerdi. Çeşmeleri ayrıydı, tren istasyonları da hatta umumi tuvaletleri bile... İşte böyle bir dönemde çocukluğunu yaşamak zorunda kalan Rice, 9 yaşındayken bir Pazar Ayini için gittiği Baptist Kilisesi’nin ırkçı beyazlar tarafından bombalı saldırısıya uğramasına tanık oldu. Kilisede bulunan 4 kız çocuğu hayatını kaybetti. Ölenlerden biri Rice’ın okul arkadaşıydı. Bunu hiç unutmadı ve daha o yaşlarda karar verdi ırkçlığı sona erdirmeye. Başardı da... ABD tarihinin ilk siyahi kadın dışişleri bakanı ve dünyanın en güçlü kadını oldu.

Bu haber 1,599 defa okundu.