En Sıcak Konular

Özbudun'un çarpıcı 'türban' açıklaması

22 Şubat 2008 16:35 tsi
Özbudun'un çarpıcı 'türban' açıklaması Almanya'da bir programa katılan sivil anayasa taslağını hazırlayan komisyonun başkanı Ergun Özbudun, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başörtüsü tartışmasının 30 yıl daha tartışılması durubunda bir sonuca ulaşılamayacağını söyleyen Özbudun, "Sorun daha son

Kıyafet konusunun genel bir anayasa paketi ve hürriyetler demeti içinde yer almasından yana olduğunu ifade eden Özbudun, "Fakat belki bir tesadüf eseri olarak, belki bir siyasi taktik eseri olarak bu diğer projeden ayrı olarak gündeme geldi ve şu anda sizin de takip ettiğiniz gibi çok ciddi bir kutuplaşmaya yol açtı. Belki bir bütün içerisinde gelse belki daha az tepki çekerdi. Ama ondan da pek emin değilim; çünkü başörtüsüne karşı olan zihniyet o kadar güçlü ve o kadar ideolojik ki siz onu 137 maddeden birisi olarak da sunsanız bu iddialar ortaya çıkacak." dedi. Başörtüsü konusunda bir konsensüs sağlanması konusunda pek emin olmadığını söyleyen Özbudun, "Bu konudaki muhalefet o kadar kemikleşmiş durumda ki bu daha uzun süre tartışılsa-ki bir anlamda 40 senedir, bir anlamda 10 senedir tartışılıyor- arada günahsız bir takım çocuklar mağdur oluyor. Hiçbir şey yapılamıyor. Bunu ilelebet tehir etmekle bir şey kazanacak mıyız? Bu yasağı ya kaldıracağız ya muhafaza edeceğiz. Bekleseydik ve 30 sene daha tartışsaydık da bir konsensüse ulaşacağımız fikrinde değilim." dedi.

EMPATİ SIFIRA YAKIN
Özbudun, daha fazla demokrasi isteğinin bakış açısından kaynaklanan soru işaret ederek, "Tartışma maalesef rasyonel düzeyde değil; ideolojik düzeyde devam ediyor. Empati dediğimiz şey sıfıra yakın. Başörtüsü konusunda da öyle. Bu yasağın kaldırılmasına karşı olanlar kendilerini o genç kızlarımın yerine koyma ve onların hissettikleri duyguları hissetme zaruretini duymuyorlar. Öbür taraftakiler de kendini yaşam tarzını haklı veya haksız tehdit altında gören kesimin yerine koyup onun endişelerini anlamaya da pek çalışmıyor. Yani empati ve iletişim eksikliği had safhada. Aileler dahi bölünmüş durumda birbirine öfke duyduğu acayip bir durum. Buna karşı da ne yapılabileceğini de bilmiyorum." dedi.

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU DAHA SONRA ÇÖZÜLSÜN DEMEK, "HİÇ ÇÖZÜLMESİN" ANLAMINA GELİYOR
Türbanın Türkiye'deki kutuplaşmanın bir göstergesi veya kutuplaşmanın ortaya çıkmasının bir bahanesi olduğunu ifade ederek benzer bir sürecin cumhurbaşkanlığı sürecinde de yaşandığını söyledi. Türbana üniversite izin verilmesi halinde daha sonra kamu sektöründe de çalışma istekleri gelmesi konusunda ise siyasi sistemin her talebi karşılamak zorunda olmadığını ifade ederek devletin tek istihdam kaynağı olmadığını ve özel sektörün oluşturduğu imkanların kullanılabileceğini söyledi. Türkiye'nin hiçbir zaman İran olmayacağını ifade eden Özbudun, başörtüsü sorununun diğer sorunlar çözüldükten sonra çözülsün demenin bu sorunların kısa vadede çözülemeyeceği için "hiç çözülmesin" anlamına geldiğini söyledi.

"DEĞİŞİKLİK MESAJININ İÇERİĞİ DEĞİL; KİMDEN GELDİĞİNE BAKILIYOR"
Yeni bir anayasa ihtiyacı konusunda Türkiye'de oldukça geniş bir konsensüs olduğuna dikkat çeken Özbudun, 82 Anayasası'nın perakende bir tamirinin değil toptan bir değişikliğe ihtiyacı olduğunun kabul edildiğini söyledi. Hazırlanan taslağın bir sürecin sonu değil başlangıcı olduğunu ifade eden Özbudun, önümüzdeki süreçte diğer siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin de taslak ve teklifleri toplumsal tartışmaya açılacağını söyledi.Türkiye'de değişikliklerle ilgili mesajın içeriğine değil de kimden geldiğine bakıldığına ve önemli bir azınlığın AKP'ye karşı baştan beri çok yoğun bir güvensizlik besleyerek bu partinin takiyye yaptığı, gizli bir gündeminin olduğunu düşündüğünü ifade eden Özbudun, "Öyle zannediyorum ki biz bu projeyi CHP için hazırlasaydık -ki onlardan da öyle bir teklif gelseydi onu da kabul ederdik- bu fevkalade demokratik bir açılım olarak alkışlanırdı aynı kesim tarafından. Fakat teklif sayın Başbakan'dan geldiği için proje çok haksız aşırı eleştirilere konu olmaktadır."dedi. Özbudun, bu açıdan bakıldığında gerçekten uzlaşmaya dayalı bir anayasa hazırlanabilmesi konusunda çok şüpheli olduğunu söyledi.

LAİKLİĞİN İÇİNİ OYDUĞUMUZU YAZDILAR
Anayasanın ilk üç maddesine hiç dokunulmadığı; hatta iyileştirilmesini bile teklif etmediklerini ifade eden Özbudun, "Oysa Türk basını ve yabancı basında bu taslağın 'laikliği zayıflattığı, içini oyduğu, sağından solundan kemirdiği, Türkiye'de din devletinin yolunu açtığı' gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan birtakım iddialar ortaya atılmıştır. Aslında bu taslakta laikliği zayıflatacak hiçbir şey yoktur; aksine zorunlu din derslerinin seçmeli hale getirilmesi ve din ve vicdan hürriyetine ilişkin 24.üncü maddede de din değiştirme hürriyetinin de açıkça zikredilmesini belirttik."dedi.

1982 ANAYASASI'NDA KISITLAYICI HÜKÜMLER VAR
Özbudun, Anayasa Taslağı'yla ilgili olarak gelen tepkiler konusunda ise, "Belki üniversitelerde kıyafetin prensip olarak serbest olmasını önerdiğimiz için, belki onun da ötesinde bu taslak AKP ile ilişkilendirildiği için onun laikliği yok etmek yolunda mesnetsiz, haksız iddialar ileri sürülmüştür."dedi. 82 Anayasası'nın yargı denetimi dışında bazı işlemler oluşturduğunu; bunun da hukuk devletini kısıtladığını ifade ederek, "Yüksek Askeri Şura ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları yargı denetimine tabi değil. Bunların denetime açılmasını ve Olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerinin de kaldırılmasını önerdik." dedi.

"ANAYASA'DA YARATICIYA ATIF YAPSAYDIK BÜTÜN ALEM ÜZERİMİZE YIKILIRDI"
Özbudun, Eski AB Komisyonu'nun üyelerinden Dr. Michaele Schreyer'in taslakta yaratıcıya atıfta bulunulup bulunmadığı yönündeki soruya ise, "Taslakta tanrı veya Allah'a ilişkin tek şey yok. Olsaydı bütün alem üzerimize yıkılırdı. Biz başörtüsünü bu kadar tartışıyoruz, bir de anayasaya böyle ilahi birşey koysak dünya-alem üzerimize yıkılırdı biz de altında kalırdık." dedi. Türkiye'nin demokrasiden başka gideceği bir yol olmadığına vurgu yapan Özbudun, nihai hedefin de Avrupa Birliği (AB) olması gerektiğini ve AB için de işleyen ileri derecede bir demokrasinin şart olduğunu söyledi. Özbudun, başörtüsünün üniversitelerde serbest kalmasının laikliği zedeleyeceği iddialarıyla ilgili olarak da "O halde Avrupa Konseyine üye 46 ülkeden hiçbirisi laik değil!" dedi.

 8 sütun



Bu haber 345 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,047 µs