Köylüler TOKİ'den ahır istiyor

19 Şubat 2008 20:31 tsi
22 Şubat’a Ardahan'a gelecek olan Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker’e sunmak üzere bir rapor hazırlayan Göle Muhtarlar Derneği Başkanı Yunus Yılmaz ilginç bir öneride bulundu.

2 Şubat’a Ardahan'a gelerek bir dizi incelemelerde bulunacak olan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’e sunmak üzere bir rapor hazırlayan Göle Muhtarlar Derneği Başkanı Yunus Yılmaz hazırladığı ‘Köylünün ve Hayvancılığın’ sorunları başlıklı raporunda, bölgede yapılan hayvancılığın sıkıntılarını anlatıp, çözüm önerileri getirdikten sonra Ardahan’a gelecek olan bakana ve devlete ilginç tekliflerde bulunuyor.
Aynı zamanda Göle merkeze bağlı Büyük Altunbulak Köyü Muhtarı olan Yunus Yılmaz’ın Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’e sunmaya hazırlandığı ve TOKİ’nin şehirliye konut yaptığı gibi köylüye de ahır yapmasını önerdiği raporu şöyle;

ARDAHAN’DA Kİ KÖYLÜNÜN VE HAYVANCILĞIN SORUNLARI

Hayvancılık özeliklede ardahan kars erzurum gibi illerdegeçim kaynağı tartışılmaz bir iş olduğunu belirtmek isterim.
Tarım sadece hayvanların kaba yem ihtiyacını yad”a insanlar kendi ihtiyacı olan buğdayı almak için yapar zaten istesede daha fazlasını yapamaz. Çünkü şartlar buna el vermemektedir. Çok pahalı olan mazot bunların başında gelir, gübre, işçilik, biçin toplama, patos gibi maliyetlerede eklenince altında kalkılamaz bir hal alır. Zaten bu girdilerin karşılığını almamız mümkün değil. Çünkü aynı zamanda afetlere karşıda bir tedbir almanız mumkün değil, ya dolu vurur ya sel basar yada kurak geçer yada kıravı yakar .. Traktörü olan masraflarla boğuşa dursun bir”de traktörede para verenleri düşünün ..
Dedik ya tarım bu bölgedeki insanların kendi ihtiyacı olanı almak olduğu ve en önemliside hayvanlarının kaba yem ihtiyacını karşılamak olduğunu zaten en başında belirtmiştik. Halen ata/dedede kalma usullerle hayvancılık yaptığımızı bizde kabul ediyoruz. Ama ne yazıkki hayvanda para kazanamıyoruzki yatırımlar yapılabilsin .. İnsanların tek ümüdü kurban olmuş, besici zarar etiği için gelemiyor, gelsede halen sekiz sene önceki fiatlarla et satılmaktadır.

Etin fiatrına devletin dolara mudahale ettiği gibi mudahale tetmesi lazımdır. Yoksa kaçak olarak gelen gerek canlı olsun gerekse et olarak olsun, ‘ne olduğu beli olmayan’ demiyecem beli olan (!) Geneli domuz etiyle rakabet etme şansımız zor olduğu kadarda vahimdir
Hayvancılığa verilen yem desteğide olmasaydı belkide ardahanın göçü yirmi bin daha azalmıştı. Ama bu desteklerin artırılması ve yine şu anda hayvancılığa verilen yem ytl. Almak isteyen vatandaşlara sanki dolaylı yolda kapı dışarı yapılıyor.
Şöyleki; iki memur kefil, iki esnaf kefil ve ipotek isteniyor ..
Şimdi 54 köyü olan kendi ilçem göle için söyleyeyim, daha önceki banka müdürü kefil yetmezmiş gibi birde ipotek aldı.
Kaldıki hangi memur yeter ya da hangi esnaf yeter yada niçin kefil olsun?..
Adı üstünde yem kıredisi besi için verilen bu kırediye memur yada esnaf niye kefil olsunki? Yada köyde oturan kaç çiftçi ilçede kaç tane memur tanıdığı yada kaç tane esnaf tanıdığı vardır?!.
Şimdi sorarım köyede oturan vatandaşlarda kefil neden alınmıyor?..
Bence köyde gerçekten ikamet etmekte olan vatandaşa yine köylerde oturan vatandaşlar kefil alınması gerekir ..
Gerçekte hayvancılıkla uğraşan vatandaş zaten günü geldiğinde ne yapar yapar yatırır borcunu ..
türkiyedeki diğer alanlardaki kobiler olsun esnaflar olsun veya memurlar olsun yada ‘büyük hortumcu’ diye tarif ettiğimiz bankalar yada medya patronları olsun her alandaki çekilen kredilerin geri ödemelerine baktığınızda borcuna en dürüst çiftçilkle, hayvancılıkla uğraşan köylüler olduğunu göreceksiniz.
Ama ne yazıkki sanki bankaları köyülü boşaltmış gibi kredi verilirken bin üç kuruşy bir önlem alınıyor ..
Bize göre devlet her kese çokuygun şartlarda köylüye ahırlar yaparak, bunu önce 5 yıl ödemesiz, daha sonra ödemek kaydıyla kredi imkanı sunmalıdır ..
Köylüye ahır yaparak, hayvancılığı desteklemek ve de geliştirmek adına tokiyle anlaşmaya gidilebilir. Konut yaptığı gibi toki’de ahır yaparak, uygun fiyatlarla köylüye satabilir..
Yada vatandaş yapıp, parasını devleten çok düşük faizlerle kredi çekebilir zaten yapılacak ahırlar tek tip olup, maliyeti herkese aynı olmak kaydıyla her hangi bir su istimalin önüne geçilerek yapılabilir

** hayvan hastalıkları belimizi kırıyor!..

Göle muhtarlar derneği ve büyük altun bulak köyü muhtarı yunus yılmaz bakana hazırladığı raporuna şöyle devam ediyor..

Yöremizde en çok rastlanan hastalıklar şunlardır şap yanıkara şarbon burusella sarılık ama bu hastalıklardan en çok rastlanan şap her yıl olur. Fakat her ne hikmetse, her seferinde, ‘her türlü önlem alınacak, bir aşı bakanlık tarafında geliştirimlemiştir, yok, ‘bu seneki şap asya tipi’ , yok, ‘bu seneki asya tipi’ , yok, ‘bu seneki irandan gelen’ , yok, ‘bu seneki azerbeycandan gelen’ gibi bahaneler bulunup, ama sonuçta da her yıl aşı yapılır, malesef bir sonuca da varılamaz ..
Ata/dedemin zamanındaki şartlarla hayvancılığın sebebi belkide bu olması gerek ..
Çünkü onun zamanındada aynı hastalık vardı, şimdide aynı hastalık var ..
devletimiz ya da bakanlığımız halen, ata/dedemizin zamanındaki hastalığa çözüm bulmamış yada bulamamış yada bulmak istemiyor ..
Peki biz köylüler nasıl kendimizi yeniliyelim ve en önemlisi siz sayın bakanım daha öncede tarım bakanlığı bünyesinde memurluktan genel müdürlüğe kadar ve sonrasında da bakanlık gibi kutsal bir göreve geldiğinizden itibaren sizde önce olan desteklerin dışında ne yaptığınızı merak ediyoruz?!.
Zaten verilen destekler bir şekilde geri alınıyor.
Aşı ücretleri bazı illere göre ardahanda iki katı. Küpe aynı şekilde .. Zaten var olan ahırlardada olsa gerek yılın hemen hemen on iki ayı hastalıkla mucadele etmekteyiz

Sayın bakanım!

Kışın ortasında geldiğiniz memleketimin tarlası, merası, çayırı ve de ovası maalesef yarım metre kar altında olduğundan onların sorunlarını da eğer gelirseniz bahar da veya yazın anlatacam .
Saygılarımla,

-not: raporumun tümünün büyük harflerle yazılmasının nedeni, sizi yormamak ve sorunlarımızı daha kolay okumanızdır. Bunun için özür dilerim.

 

Bu haber 492 defa okundu.