En Sıcak Konular

Gültekin Avcı'dan müthiş bir iddia

19 Şubat 2008 17:53 tsi
Gültekin Avcı'dan müthiş bir iddia Şemdinli olaylarını anlattığı “Karanlık İlişkiler” kitabıyla olay yaratan yazar Gültekin Avcı'nın son kitabında büyük tartışmalar doğurmaya aday müthiş bir iddia yer alıyor. İşte o iddia...

Şemdinli olaylarını anlattığı “Karanlık İlişkiler” kitabıyla olay yaratan yazar Gültekin Avcı, son kitabı “Genelkurmay Cumhuriyeti”yle okuyucusuyla buluştu. Yazarın, ülkemizin demokratikleşme sürecinde yaşadığı Genelkurmay militarizmi sorununu, kurumlar arası ilişkiler bağlamında neden sonuç ilişkilerini kurarak okuyucuyla paylaştığı kitabı Metropol Yayınları’ndan çıktı.

Yazar Gültekin Avcı, kitabında yer verdiği Genelkurmay, Yargı ve YÖK gibi kurumlar hakkındaki görüşleriyle büyük tartışmalar yaratacak.

Ve işte kitapta yer alan, hayli fırtına kopartmaya aday bir iddia:

HAŞLAMA ET SUYU İLE CİNAYET

Kitapta yer alan ilginç bölümü size aynen alıntılıyoruz:


"Yıl 2004. bir savcının anlatımları… ağzından çıkan ifadeler şunlar:

Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, saygı duyduğum 50 yaşlarında Siyasal meşeli bir istihbaratçı ağabeyimle bir mevkide hasbıhal ediyordum. Konuşurken ona bir kitap kaleme alma hazırlığı içerisinde olduğumu söyledim. (Müsaadenizle kitabın muhteviyatını ifade etmeyeceğim. Bu kitaptan sevenlerimin yoğun ısrarları üzerine vazgeçtim)


İnfialle bana dedi ki: sakın ağabeycim, böyle bir şey yapma!

Sebebini sorduğumda ve direndiğimde fevkalade müteessir bir şekilde şöyle dedi:

- Yapma! Bak sen savcısın. Farklısın. Seni bir gece görev yaptığın yerden bir ekip alır. İl merkezinde …… mevkide bir yapı var. Oraya götürürler. (orayı hatırladım) İşte orası ….’ın sorgu merkezidir. Seni sorgularlar. Sonra da diğer kimyasalları bir tarafa bırak en basitinden… dedi ve sustu.

- Heyecanla Evet abi! Diyerek devam etmesini istedim. Bana et haşlama suyunu bilir misin? Dedi. Şaşırmıştım. Evet dedim. Devam etti.

- Sorguladıktan sonra beline et haşlama suyu şırınga ederler. 50 tane savcı ve adli tabip gelse ölüm sebebini bulamaz! Dedi. Böyle mi ve hala mı? Diye sordum. Başını öne eğdi.

- Herhangi bir yoruma gerek hissettirmeyen bir tecrübe değil mi?"

Ve işte söz konusu kitabın önsözünden bir bölüm:

"15 yılını yargı bürokrasisinde doldurmuş ve militer düşünüş tarzları ile askeri bürokratlarla yoğun bir ilişki içinde olmuş bir kişi olarak şunu açıkça ifade etmem gerekir ki, Türk demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel ve demokrasi üzerindeki en büyük gölge, Genelkurmay askeri bürokrasisinin günümüz Türkiyesinde bulunduğu yanlış konum ve askeri düşünüş tarzlarının sivil parametreler üzerindeki yadsınmaz hâkimiyetidir.

Sivil güç odakları ve sivil toplumun önünde korku veren bir mania olarak bulunan Genelkurmay bürokrasisi, geçmişten günümüze uzayan süreçteki 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 ihanetleri ve müdahaleleri ile kazandığı özerk ve imtiyazlı statüsünü korumaya ve daha da geliştirmeye çalışmakta, yargı bürokrasisini pasivize etmekte ve sivil elitlere karşı daha da özgür ve alternatifsiz bir tabu olmanın peşinde koşmaktadır. Böyle bir düşünce tarzının ise vatanperverlikle, irade-i milliye’ye saygı ile milletin emrinde olma düşüncesi ile ve demokrasi istemekle en ufak bir paralelliği olamaz.

Kimse bizi bu tenkit ve analizlerimizle düz mantık bir ordu karşıtlığı içinde görmemelidir. Gayemiz asırların izlerini ve kahramanlığını üzerinde taşıyan kahraman ordumuzun milletiyle bir bütün halinde, 21.yy gerçeklerine uygun ve demokratik sistem içinde nasıl yer alması gerektiğine işaret etmektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu kitap milletimizin bağrından çıkan Mehmetçikleri üzmek için kaleme alınmadı. Onlar adına hareket ettiğini söyleyen bir kısım kimselerin, bu milletin üzülmesine yol açanların yanlışlarını dile getirmek ve “ORDUNUN DEVLETİ Mİ – DEVLETİN ORDUSU MU?” sorusuna cevap bulmak üzere kaleme alındı.

Haber7



Bu haber 616 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,525 µs