Hillary mi McCain'mi iyi yemek yapar?

16 Şubat 2008 21:21 tsi
"Ben kocasını destekleyen, hayır kurumlarında çalışarak topluma yararlı olan, evine bağlı bir kadınım." imajıyla… Öyle ya, Muhafazakâr Cumhuriyetçiler hâlâ McCain'e güvenemiyor. Hatta bu güvensizlik ve kafa karışıklığı, kimi Cumhuriyetçilerin Hil

Sarı yüzgeçli 'Ahi' ton balığı ve ince doğranmış Çin lahanası… Beykınlı sıcak ıspanak salatasıyla birlikte servis edilecek biberiyeli tavuk göğüs… Kepekli spagetti üstüne tava yengeç kızartması… Ev usulü guacamole… Karışık meyvalı turta… Çarkıfelek meyvalı krema… 

Meraklanmayın bütün bunlar dün gece katıldığım ziyafette karşıma çıkan yeni ve ilginç yemeklerin listesi değil. Bir önceki gece, nasılsa açık bir pizzacı filan bulurum diye işi yavaştan aldığım için sonuçta eczane ve market karışımı köşebaşı dükkandan alınma üzümlü kekle yetinmek zorunda kalmıştım. Dün geceyse, daha tedbirli davranıp açık bulduğum Çin büfesinden bir paket yaptırdım.

Chicago'nun dev bulvarlarını aşındırırken hasret içinde bir manav arıyor gözlerim. Herhangi bir manav… Marketin bir köşeciğindeki taze meyva reyonu da olabilir… Yok.

Tamam biliyorum, burası devasa otellerin, devasa iş yeri bloklarının bulunduğu bir bölge belki ama, doğrusu Londra'nın Türkiye'ye kıyasla çok pahalı ama her metro çıkışında bulabileceğiniz manavlarını bile özleyeceğim aklıma gelmezdi. "Peki başta sıraladığın o mönü de neyin nesi?" diye soracaksınız.

Bu liste, belki günün birinde Cindy'nin Phoenix'deki evine davet edilmeyi başaranların karşılaşabileceği yemeklerden bir demetti. "Nereden buldun?" diye soracak olursanız da, büyük bir gazetecilik başarısı filan olduğunu sanmayın, 2008 Amerikan başkanlık seçimlerinde artık Cumhuriyetçilerin tek adayı olması hemen hemen kesinleşmiş olan Senatör John McCain'in internet sayfasına baktığınızda gözünüze çarpan eşi Cindy McCain'in yemek tarifleri.

Fotoğraflarına, hayatında yaptığı işlere, geçen Eylül'de bıraktığı kampanya bloglarına gözattığınızda, son derece geleneksel bir Amerikalı senatör eşi imajıyla tıpatıp örtüşüyor Cindy. Hillary Clinton'ın 1992 yılında söylediği ve tabii hemen büyük tepki topladığı sözleri anımsatıyor kısmen.

"Bakın, evimde oturup kurabiyeler pişirebilir, çayımı içebilirdim. Ama mesleğimi yapmaya karar verdim ve kamu yaşamına kocamdan önce girdim." demişti. Ve evlerinde oturup kurabiyeler pişiren, çay içen Amerikalı kadınlar bu sözlere köpürmüştü.

Cindy McCain'in internet sayfasında da, doğrusu yemek tarifleri görünce, aklıma hemen Hillary Clinton'ın sözleri, uyandırdığı tepki ve daha sonra bu tepkiyi yatıştırmak için nasıl alttan alacağını bilememesi geldi.

Acaba, diyorum, 25 yaşındayken 43 yaşındaki donanma subayı McCain'le Hawai'deki bir kokteylde tanışıp evlenen, bir dönemde çalıştığı sağlık hizmetleri veren hayır kurumundan gizlice ağrı kesiciler çaldığı ortaya çıkan ve bazı medya organlarında "Beyaz Saray için bir kazanç değil, bir defo olacağı" yazılan, eski rodeo güzellik kraliçesi ve milyoner bir ailenin kızı olan Cindy, yemek tarifleriyle muhafazakâr ailelere göz mü kırpıyor?

"Ben kocasını destekleyen, hayır kurumlarında çalışarak topluma yararlı olan, evine bağlı bir kadınım." imajıyla… Öyle ya, Muhafazakâr Cumhuriyetçiler hâlâ McCain'e güvenemiyor. Hatta bu güvensizlik ve kafa karışıklığı, kimi Cumhuriyetçilerin Hillary Clinton'a kaymasına bile neden oluyor.

Peki Amerikalılar yalnızca imajlarla mı görüş belirliyor hâlâ?

Evet, televizyon söyleşilerinde evine, küçük çocuklarına, mesleğine ve siyasi davalarına tamamen hakim bir kadın izlenimi uyandıran Michelle Obama'nın ne kadar etkili ve etkileyici bir "First Lady" olabileceği, Bill Clinton'ın Beyaz Saray'a yeniden yerleşmeye can attığı ve bunca yoğun bir şekilde Hillary için kampanya yürütmekle, Demokratlar arasında belli bir "Clinton bıkkınlığı"na yol açmaya başladığı, Chelsea'nin annesini anlatmak için adeta tüm Amerikan üniversite gençliğiyle görüşmeye seferber edilmesi, McCain'in 96'sına yaklaşan annesini her daim yanında bulundurması ve adeta "Yaşım 71, işim bitmemiştir" mesajını kamuoyuna benimsetmeye çalışması…

Cindy McCain'in internet sayfasında yemek tarifleri göze çarpıyor. Ama New York, New Orleans, Chicago yollarında, cafelerinde, dükkânlarında, hatta vapur ve uçaklarda konuştuğum Amerikalılar artık çok da fazla imajlarla avutulacak bir toplum gibi gelmedi bana. Kendi iç sorunlarını konuşuyorlar çoğunlukla ama, artık dünyanın da farkındalar. 'Eski Dünya'lıların Amerikalılar hakkındaki geleneksel önyargılarının tersine, Irak savaşından iklim değişikliğine çok çeşitli sorunların bilincinde görünüyorlar.

Peki gerçekten değişiyor mu Amerika?

Bunu kısa bir seyahat sırasında gözlemek ve söylemek güç. Irak hakkında, "Bakın size samimi olarak birşey söyleyeyim mi? Orası bir otopark haline getirilse bile umurumda değil." diyen de var; "Irak kaybedilmiş bir savaş, ne işimiz var orada, bize mi düşer başka yönetimleri düzeltmek?" diyen de.

 

ayça abakan/bbc türkçe/chicago

Bu haber 425 defa okundu.