'Bozkırın tezenesi' konuştu...

16 Şubat 2008 17:22 tsi
Müziğe beş yaşındayken babası Muharrem Ertaş’la başlayan Neşet Ertaş, tam 65 yıldır hem yazıyor, hem söylüyor. 'Bozkırın tezenesi' 23 Şubat'ta akşamı Cemal Reşit Rey'de...

Kendim Ettim Kendim Buldum, Zülüf Dökülmüş Yüze, Neredesin Sen onun türkülerinden sadece birkaçı. Müziğe beş yaşındayken babası Muharrem Ertaş’la başlayan Neşet Ertaş, tam 65 yıldır duygularını türkülere ve sazına döküyor. Sesi, sazı ve türküleriyle yarım asırdan fazladır kulaklarımızın pasını silen Neşet Ertaş bir kere daha sahneye çıkacak. 23 Şubat'ta saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda en güzel türkülerini söyleyecek...

Sevenleriniz sizden konser bekliyor ama siz sahneye nadir çıkıyorsunuz.

70 yaşına geldim. İlla konser vereyim diye yaş mevsimi bakımından koşuşturmacalardan gönlüm rahat olmuyor. O nedenle ara sıra hatırı sayılır konserlere gidiyorum.

Cemal Reşit Rey’deki konserinizde neler dinleyeceğiz?

Yarım asırdır türküler üretiyorum. Halkın beğendiği türküler dışında bir mesajı olan türkülerden de programa koyacağım. Yaş geçiyor, insanların kendisini bilmesi lazım. Can içinde bir ruhuz, herkes kendi kendinden sorumlu. Bütün kalplerin, insanların kendilerini bilmesi için türküler de söyleyeceğim. Renkli düşünceye sahip bir kişiyim ve oyun havası da, bozlak da okuyacağım.

Kıymetiniz geç anlaşıldı değil mi?

Geç olsun da güç olmasın. Kıymet meselesi değil. Aydın gerçeğin sözleri, gerçekse yitmez izleri... Bu böyle, bunun öte yanındaki takdiri halkımızdan görüyoruz. Konserlerde lise, üniversite öğrencileri meydanları doldurup ayakta bekliyorlar, bunlar çok iyi. Geçen yıl TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi. Bu benim için paha biçilmez bir değer.

Hala türkü yapıyor musunuz?

Gönlüm istiyor ama yaş itibariyle sonlarına doğru geldiğimi düşünüyorum. Bugüne kadar her renkten eser verdim. Geçenlerde türkülerimin kaydı için MESAM’a gittim, dört gün uğraştılar. Bine yakın türkümün olduğunu söylediler.

Korsan albümleriniz çok sattı, ne kazandınız?

Yaptığım türküler içimden gelenler ve halkımıza ulaştıralım arzusu var. Karşılığında bir şey verecekleri mi vermeyecekler mi bugüne kadar hiç düşünmedim. İnsan gönlüne bir şey verdiysek ne mutlu bize. Bu işin karşılığı maddiyattan öte mutluluk... Halk bir türkümüzü sevdiyse o bize mutluluk veriyor.

Türkülere artık Batı soundu ekleniyor. Dinleyebiliyor musunuz?

Türkünün soundu Batı olamaz. Bu toprağın kokusu, sazın tınısı olmadıkça o, bu toprağın sesi olamaz. Ben farklı renkleri severim ama türkünün temelinde bağlama sesi olmalı. Olmazsa olmaz. Karıştığı zaman dinleyemiyorum. Ya Batı müziği olması ya da toprağın sesi olması lazım.

Peki kimleri dinliyorsunuz?

Kendimi bile dinleyemiyorum. 5-6 yaşındaydım, babam beni yanına aldı. Saz çalarak geçinirdi, o günden beri yani 65 senedir çalıp söylüyorum. 55 sene önce gramafon plağı okumuştum. O günden beri üretiyorum. Pek çok türkü yaptım. Ama hiçbir zaman ben ozanım demedim, ben aşığım demedim.

Star

Bu haber 542 defa okundu.