Danıştay mahkumu susturuldu mu?

16 Şubat 2008 14:08 tsi
Danıştay'a saldırı davasında hüküm giyen Yıldırım, cezaevinde görüştüğü aynı davada yargılanan Esen'in avukatına 'Konuşacağım ama beni engelliyorlar' dedi.

Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırıyla ilgili dava sonuçlanmasına rağmen, davaya ilişkin tartışmalar sürüyor. 'Tetikçi Alparslan Aslan'ın arkasındaki asıl güç kim?' 'Soruşturma neden derinleştirilmedi?' soruları yanıt beklerken ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Karar duruşmasında mahkeme heyetine ve Atatürk'e hakaretler yağdıran hükümlü Osman Yıldırım'ın aynı davada yargılanan Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener'le görüştüğü ortaya çıktı. Bu görüşmede Yıldırım'ın "Konuşmak istiyorum, beni engelliyorlar" dediği, Ener'inse "Ne biliyorsan duruşmada anlat" karşılığını verdiği öğrenildi. Ancak, Yıldırım'ın karar duruşmasında bildiklerini anlatmak yerine Atatürk'e hakeret etmesi "Yine mi susturuldu?" sorusunu akla getirdi.

'Cumhuriyet'e saygılı insan'

11 Ağustos 2006 yılında başlanan yargılama yaklaşık 1.5 yıl sonunda üç gün önce karar bağlandı. Karar duruşmasından önce gerçekleşen ilginç görüşmeninse detayları şöyle: Daha önceki bütün duruşmalarda 'Cumhuriyet'e saygılı bir insan' olduğunu söyleyen Yıldırım, Esen aracılığıyla Avukat Ener'e iki kez görüşme isteğini iletti. Ener ilk görüşme talebine olumlu yanıt vermedi, ancak daha sonra karar duruşması öncesinde Yıldırım'ın talebini kabul ederek Sincan Cezaevi'ne gitti.

'Beni harcıyorlar'

Star Yazarı Şamil Tayyar'ın dünkü köşe yazısında aktardığına göre, görüşmede Yıldırım, "Mehmet Bey, beni şu çocuğun (Alpaslan Arslan) altında harcıyorlar. Bu çocuk kim ki, beni yönetecek?" dedi.

Avukat Ener de Yıldırım'a "13 Şubat günü karar duruşması yapılacak. Orada konuş" önerisi yaptı. Bunun üzerine Yıldırım, "Daha önce birkaç defa konuşmak istedim, beni sürekli engellediler. Ama tamam söz, duruşma günü konuşacağım. Bakalım, dilekçe de verebilirim" dedi.

Veli Küçük'le gizli toplantı

Ener'e Necip Hablemitoğlu'nu kimin öldürdüğünü bildiğini söyleyen Yıldırım, "Bu Danıştay'a saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba olayı olmadan önce 27 Nisan'da (2006) Ataşehir'de gizli bir toplantı yaptılar. O toplantıda emekli tuğgeneralVeli Küçük de vardı. Bu ekibi çok iyi tanırım. JİTEM'cilerle ilişkilerim vardır. Pek MİT'i, Emniyet'i tanımam" dedi.

Avukat Ener, Radikal'e yaptığı açıklamada, söz konusu görüşme hakkında Savcı Hamza Keleş'i bilgilendirdiğini belirterek şunları söyledi: "Görüşmemizde bana Tuncay Özkan'ın 'MİT Gizli Tarihi' adlı kitabında geçen iki astsubaydan bahsetti. Görüşme sonrasında Hamza Keleş'i bizzat kendim bilgilendirdim. Yıldırım, bana açıklamalar yapmak istediğini söyledi. Bana mahkemenin verdiği dilekçeleri dikkate almadığını belirtince, ben de ona 'Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz çok baba bir adamdır. Seni dinleyecektir, konuş dedim. Açıklamalar yapmasını beklerken, Yıldırım duruşmada mahkeme heyetine hakaret etti. Çok farklı şeyler söyledi. Ama diğer hâkim Hasan Bey'in 'Senin sabıka kaydında ne olduğunu biliyoruz' demesi önemliydi. Ama bu sözler gözardı edildi."

Özbilgin'in Ergenekon yorumu

Saldırıda hayatını kaybeden Hâkim Mustafa Yücel Özbilgin'in avukat oğlu Gökhan Bilgin de mahkemenin soruşturmayı neden genişletmediğini ancak mahkemenin gerekçeli kararında öğrenebileceklerini belirterek şunları söyledi: "Takip ettiğim kadarıyla bir taraftan Ergenekon bağlantısından bahsediliyor. Öteki taraftan 'Bununla bağlantısı yok' diyenler var... Kararın gerekçesini beklemek durumdayız. O zaman mahkemenin neden önce Ümraniye soruşturmasını beklediğini, sonra neden dikkate almadığını ondan sonra öğrenebileceğiz... Olayın arkasnıda bu örgüt şu örgüt diyecek durumda değilim. Ancak böyle bir şey varsa, arkasında herhangi başka azmettirici bir örgüt varsa ortaya çıksın. Kim olursa olsun ortaya çıksın."

'İddia gerçekçi değil'

Özbilgin, "Yıldırım karar duruşmasında açıklamalar yapacaktı ama susturuldu" şeklindeki değerlendirmeleri gerçekçi bulmadığını da ifade ederek "Sonuçta böyle bir şey vardı da Osman Yıldırım 1.5 yıldır neden konuşmadı. Duruşmalarda Yıldırım, 'Ben ne örgütten anlarım ne bir şeyden anlarım' dedi. Cumhuriyet'e saygılı bir şekilde konuşuyordu. Ama son duruşmadaki sözleri de ortada" dedi.

Radikal

Bu haber 472 defa okundu.