En Sıcak Konular

ABD Arşivlerinde Türkiye Belgeleri

16 Şubat 2008 10:19 tsi
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gizliliği kaldırılan, 1969-1972 yıllarına ait arşivlerinin Türkiye'ye ilişkin belgelerinde, "Odunun, Mayıs 1969'da eski cumhurbaşkanı Celal yönetimine el koymayı planladığı" ileri sürüldü.

ABD Dışişleri Bakanlığının gizliliği kaldırılan, 1969-1972 yıllarına ait arşivlerinin Türkiye'ye ilişkin belgelerinde, "Ordu'nun, Mayıs 1969'da eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın siyasi haklarının iadesini öngören bir anayasa değişikliğinin Senato'da kabulü durumunda yönetime el koymayı planladığı" ileri sürüldü.

ABD Dışişleri Bakanlığının Doğu Avrupa ve Doğu Akdeniz ülkeleriyle ilişkilerini kapsayan ve kamuoyunun bilgisine açılan 1969-1972 tarihli arşivlerin Türkiye bölümünde, ağırlıkla dönemin ABD Başkanı Richard Nixon, Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger, Dışişleri Bakanı William Rogers, Savunma Bakanı Melvin Laird, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi William Handley ve diğer üst düzey Amerikalı yetkililerin kendi aralarındaki yazışmaları ve görüşmelerine ait notlar, çeşitli istihbarat ve değerlendirme raporları ve dönemin Türk liderleriyle yapılan toplantıların özetleri yer aldı.

Gizliliği kaldırılan Türkiye arşivinde dönemin bütün belgelerinin yer alıp almadığı açıklık kazanmazken, açıklanan bazı belgelerin de, bazen satır, cümle ve paragraflar halinde "sansürlenmesine devam edildiği" görüldü.

Yayımlanan arşivlerde, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin yanı sıra ABD'nin o dönemde özellikle önem verdiği Türkiye'deki afyon üretimi konusu ve çeşitli uluslararası meseleler yer aldı.

Arşivlerde yer alan 19 Mayıs 1969 tarihli "istihbarat telgrafı"nda, "Genelkurmay Başkanlığının, 16 Mayıs'ta yaptığı toplantıda, Bayar ve diğer yasaklı politikacıların siyasi haklarının geri verilmesini öngören anayasa değişikliğinin 20 Mayıs için planlanan oturumda Senato tarafından kabulü durumunda, ülke yönetimine el koymayı kararlaştırdığı ve bu durumun, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel'e iletildiği" kaydedildi.

Bu belgede, "dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç'ın imzasıyla, bütün ordu, kolordu ve tümen komutanlarıyla üst düzey Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlıklarına bu konuda talimat gönderildiği" ileri sürüldü.

Belgede, "müdahalenin 20 Mayısı 21 Mayısa bağlayan gece olmasının planlandığı ve bunun muhtemelen bir haber bülteniyle radyodan halka duyurulacağı" belirtildi.

Bu belgede, "bazı üst düzey CHP yetkililerinin, partinin Senato oturumunda ret oyu kullanacağı ve böylelikle gereken üçte ikilik çoğunluğun sağlanamayacağı yönünde Ordu'ya güvence verdiği" ifade edilerek, "Ordu, bu tasarının Senato'da fiilen öleceğine ve kendilerinin harekete geçmesine gerek kalmayacağına inanıyor. Ancak her şeye rağmen bu anayasa değişikliği şans eseri kabul edilirse Ordu, bütün uyarı ve hazırlıklarının blöf olmadığını göstererek harekete geçecek" denildi.

Belgenin yorum bölümünde, "müdahale olursa muhtemelen sadece parlamentonun feshedileceği, Sunay'ın Cumhurbaşkanlığında kalacağı ve seçimlere kadar Demirel hükümetinin geçici olarak görevi sürdüreceği" tahminleri yer aldı.

-12 Mart müdahalesi-

ABD Dışişleri Bakanlığınca Türkiye'deki iç siyasete ilişkin hazırlanan, kesin tarih taşımayan, ancak arşivin tarih dizilişine göre 1971 başlarındayazıldığı anlaşılan belgede, Türk politik yaşamında, kentli, eğitimli "seçkinci" bir azınlıkla "kitlelere dayanan" siyasetçiler arasında bölünmeolduğu anlatıldı, "CHP'nin seçkinci kesim içinde yer aldığı, Başbakan Demirel'in Adalet Partisi'nin ise, daha önceki Demokrat Parti gibi muhafazakar çiftçilere ve ticaret kesimine dayandığı" kaydedildi.

Belgede Demirel'in, 1965'te iktidara geldikten sonra ekonomik politikada olağandışı bir yetenek gösterdiği, askerlerle arasında "beklenmedik" bir etkili çalışma ilişkisi geliştirdiği, ancak üniversitelerde şiddetin yaygınlaştığı son zamanlarda olası bir askeri müdahaleye yönelik raporlar olduğu kaydedildi.

Arşivlerdeki 10 Mart 1971 tarihli istihbarat telgrafında, "aynı gün TSK'nın komuta konseyinin, ülkede siyasi durumun çok gerginleştiği, ögrenci-polis çatışmalarının yaygınlaştığı ve birkaç gün önce dört Amerikalı askerin militanlarca kaçırıldığı bir ortamda, sekiz saat süren bir toplantı yaptığı" belirtildi.

Belgede, 12 Mart muhtırasından iki gün önceki bu toplantıya ilişkin dönemin bir komutanının, "Ordu'nun siyasi duruma müdahale etmeye zaten karar verdiğini ve toplantıda bu müdahalenin şekline ilişkin iki öneriden birinin benimseneceğini" söylediğine işaret edildi.

Bu belgede, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Tağmaç'ın, sivil görünüş korunarak hemen alınması gereken önlemlere ilişkin bir muhtıranın Cumhurbaşkanı Sunay ve Başbakan Demirel'e iletilmesi önerisini desteklediği, bazı daha genç generallerin ise, devletin yönetiminin askerlerce devralınmasını istediği" kaydedildi.

Belgede, "özellikle Hava Kuvvetlerindeki generallerin, acil askeri müdahaleden yana olduğu ve Tağmaç'ın formülüne güçlü şekilde karşı çıkmasının beklendiği" ifade edildi.

Belge için verilen dip notta, toplantıda Tağmaç'ın formülünün kabul edildiği ima edilerek, Başbakan Demirel ve hükümetinin, muhtırayı aldıktan sonra 12 Mart'ta istifa ettiği hatırlatıldı.

Arşivlerde, ABD Başkanı Nixon ile 12 Marttan sonra Başbakanlığı üstlenen Nihat Erim arasında 21 Mart 1972'de yapılan görüşmeyle ilgili notlar da yer aldı.

Bu belgeye göre "Nixon, Yunanistan'da 1967'den beri iktidarda olan 'Albaylar Cuntası'na ilişkin görüşlerini sorduğunda Erim, Türkiye'deki ve Yunanistan'daki durumun birbirinden farklı olduğunu söyledi. Türkiye'de Ordu'nun profesyonel olduğunu ve elden geldiğince siyasete bulaşmadığını kaydeden Erim, Yunanistan'daki cunta yönetiminin ise uzun zaman yaşayamayacağını ve istikrar taşımadığını anlattı."

sondakika.com



Bu haber 593 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,985 µs