Şamil Tayyar'dan iyibilgi'ye çarpıcı açıklamalar!

16 Şubat 2008 10:07 tsi
‘Veli Küçük Ergenekon’un ilk 10’una bile giremez’ çıkışıyla büyük dikkat çeken Şamil Tayyar, Genelkurmay’ın Ergenekon’un çökertilmesi sürecinde hükümetle işbirliği içinde olduğunu söyledi. Danıştay, Ergenekon ve türban

Ergenekon'un şu ana kadar deşifre edilemeyen bir sol kanadı var mı?

Ben Ergenekon için 'sol kanat' tasviri yapmayı doğru bulmuyorum. Bence Ergenekon merkezi yapılaması o günün koşullarında düşmanını kim olarak görüyorsa ona göre bir pozisyona giriyor. Devletin içinde rejimin yapısını mutasyona uğratmama adına kurulan derin yapı, Türk-İslam sentezi üzerinde yükseltildi. 12 Eylül’de milliyetçileri, 28 Şubat’ta din orijinli siyasi hareketleri tasfiye ettiler.

Ergenekon çetesi tam olarak ne zaman kuruldu?

Bu proje bence Tanzimat’ta başladı. Bu projenin adı dün KontrGerilla idi, bugün Ergenekon. Mustafa Muğlalı olayını da ben bu çerçevede değerlendiriyorum.

Çete şu an çökertildi mi?

Bence hayır. Karşımızda hücre tipi bir yapılanma var ve asıl merkeze ulaşmak çok çok zor. Şu an sadece operasyon grubu yakalandı. Ben buna Safraları atma’ diyorum. Çok fazla deşifre olanları tasfiye etmek için bizzat Ergenekon’un bu sürecin içinde katkı sağladığını düşünüyorum.

Danıştay davasındaki karar sizi tatmin etti mi?

Hayır. Yaşam tarzları açısından birbiri ile ilgisiz bir grubun. ‘Şeriat istiyoruz’ diye Danıştay cinayeti işlediklerine kimse beni inandıramaz. Hayatları boyunca iki rekat namaz kılmayan, eşlerine, kızlarına, kız kardeşlerine ‘başınızı örtün’ bile demeyen, kimi alkolik, kimi esrarkeş, kimi mafya bozuntusu isimlerin ‘şeriat devleti’ özlemiyle cinayet işlemelerini, herhalde en iyi açıklayacak olan Ergenekon’dur.

Ergenekon’un üzerinin kapatılması yolunda bir çaba olduğu iddia ediliyor…

Evet öyle bir çaba var.

Bu çabaya Genelkurmay Başkanı da destek veriyor mu? Zira ‘Ordu yıpratılmasın’ uyarısının ardından Doğan Grubu kör, sağır ve dilsizi oynuyor…

Zannetmiyorum. Tam tersine Genelkurmay, Ergenekon’un çökertilmesi içinde hükümet ve yargı ile işbirliği içinde. Öyle olmasaydı, Ergenekon’da buralara gelemeyebilirdik.

Yani Şemdinli gibi olabilir miydi?

Evet, ama orada da benim kafama takılan bazı sorular var. Acaba Genelkurmay Başkanı’nın adı dava dosyasına neden konuldu? O isim dosyaya girmeseydi, davanın sonucu çok farklı olabilirdi. Amacınız üzüm yemekse bağcıyı dövmeyecektiniz. Bu manada Şemdinli iddianamesinin biraz sulandırıldığını düşünüyorum.

Türk medyasının 'moderatörü' Doğan Grubu, Ergenekon gündemine niçin bu kadar soğuk?

Hürriyet’in ‘Devlet Gazetesi imajı’ var. Devletin olumsuz etkilendiğini düşünerek bunu yapıyor olabilirler. Ama bence Ergenekon operasyonundaki başarının hükümete olumlu puan olarak dönmesini istemedikleri için Ergenekon’u görmezden geliyorlar. Maalesef bazen grup menfaatleri ülke menfaatlerinin önüne geçebiliyor.

“Hürriyet şimdi, 28 Şubat sürecinin Sabah'ına benzedi. Tüm provokatif manşetler, Hürriyet'ten çıkıyor. Meclisin türban yasağının kaldırılmasına yönelik iradesini bile 'Kaosa 411 el kalktı' manşetiyle duyurdular." diye yazdınız. Hürriyet türban muhalefeti noktasında niye bu kadar şahinleşti? Başbakan, çıkarları tehlikeye girdi sözüyle neyi kastediyor?

Bence bunun arka planında Hürriyet’in karşılık alamadığı talepleri ile hükümet karşıtlarının zimmi ittifakı yatıyor. Aydın Doğan’ın maç yayınları ve Yumurtalık’taki rafineri talepleri hükümet engeline takıldı. Bir de sigara ihalesi var tabi. Geçmişte de bunun örnekleri yaşandı. Sabah Gazetesi de kamu bankalarından aldığı kredilerle ayakta durdu. Sonra o kredileri ödemede gecikince medya gücünü baskı kurma noktasında kullandı.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal

Bu haber 2,567 defa okundu.