En Sıcak Konular

Yazıcıoğlu: Sorunu tek kalemde çözün

15 Şubat 2008 21:12 tsi
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, ''Başörtüsü Türkiye'nin problemi değildir'' denilemeyeceğini belirterek,Türkiye'de kutuplaşmanın kalkması için yapılması gerekeni açıkladı.

BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, ''Başörtüsü Türkiye'nin problemi değildir'' denilemeyeceğini belirterek, ''Bu sorun bir kalemde çözülmesi ve geçilmesi gereken bir sorundur'' dedi. Kahramanmaraş Alperen Ocakları'nı ziyareti sırasında gazetecilerinin sorularını yanıtlayan Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin, uluslararası alanda büyük sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ve aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan çok ciddi sorunları olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin, üretemeyen ve yalnızca tüketen bir toplum durumuna geldiğini ifade eden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: ''Bunun getirmiş olduğu bir tıkanıklık söz konusu. Oysa Türkiye'nin uluslar arasında aktör olarak devreye girip medeniyetler mücadelesinde kendi medeniyetini inşa etmesi lazım. Ancak, Türkiye içeride sürekli yapay sorunlarla boğuşuyor ve bir de kimse birbirini anlamak istemiyor. Kimse birbirini dinlemiyor. Anlamaya çalışmıyor. Kavramlar yalama oldu. Kavramlarla kavga ediyoruz. Onun için asıl sorunların yerine belki bir kalemde çözülmesi gereken problemlerle boğuşuyoruz.''

-''BAŞÖRTÜSÜ, TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİDİR''-

Tüm bunların yanında, ''başörtüsü Türkiye'nin problemi değildir'' denilemeyeceğini ifade eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti: ''Elbette Türkiye'nin bir gerçeğidir. Başörtüsünden dolayı mağdur olmuş insanlar var. Bunlar acılarını yıllardır kendi içlerine akıttılar. Yıllardır gözyaşlarını kimseye göstermediler. Belki evlerine hapis oldular, psikolojik travmalar yaşadılar. Ama yıllardır sabrettiler. Şimdi 'böyle bir sorun yoktur' diyemeyiz. 'Başka sorunlarımız var' diye de bu sorunu görmezden gelemeyiz. Fakat bu sorun bir kalemde çözülmesi ve geçilmesi gereken bir sorundur. Türkiye'yi 40 yıldır meşgul edecek bir problem değil. 40 yıldır bundan dolayı gerilim yaşıyoruz. 'Efendim bunu yasaklayalım, sorun bitsin' dememiz mümkün değildir.

 Tam tersine bu gerilimi yaşamayalım, herkes eğitimde fırsat eşitliğine sahip olsun. Herkes çalışma alanında ve siyasette fırsat eşitliğine sahip olsun. Türkiye, anayasada belirtildiği şekilde gerçek anlamda laik, sosyal ve hukuk devleti olsun.'' Başörtüsü konusunun yalnızca üniversitede ''çene altından bağlanıp, şekil şartları getirerek çözüleceğini sanmadığını'' belirten Yazıcıoğlu, kimlik tespitine olanak verecek biçimde yüzü açık olarak kılık kıyafetin serbest olması gerektiğini savundu.

 -''TÜRKİYE'NİN LAİKLİĞİ FALAN ELDEN GİTMEZ''-

Başörtüsü sorununun, Türkiye'nin rejim krizine dönüşecek bir sorun olmadığına ifade eden Yazıcıoğlu, ''Türkiye'nin laikliği falan elden gitmez. Rejim yıkılmaz, cumhuriyet ortadan kalkmaz. Tam tersine cumhuriyet, laiklik güçlenir. Türkiye'de insanların mutluluğu arttıkça devlete olan güvenleri ve bağlılıkları da artar. Devletle birlikte daha fazla üretme aşkına ve şevkine erişmiş olurlar'' dedi. Türkiye'nin hala demokratikleşemediğini öne süren Yazıcıoğlu, hala din ve vicdan özgürlüğüne dayanan ortak düşünce çevresinde buluşamadıklarını, Türkiye'nin bir hukuk devleti olamadığını ve sorunların da bundan kaynaklandığını savundu.

-''GERİLİM POLİTİKASININ ÜLKEYE HİÇBİR YARARI YOK''-

Yazıcıoğlu, gerilim politikasından yararlanmaya çalışanların bulunduğunu, bunun ülkeye hiçbir yararının bulunmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Karşılıklı olarak gerilimden istifade ediyorlar. Bakın seçim öncesi gerilim oluşturuldu. Gece yarısı bildirileri yayınlandı ve iki kutuplu hale getirilerek seçimde iki taraf da bundan istifade etti. Şimdi başörtüsü meselesi üzerinden karşılıklı gerginlik ve gerilim oluşturarak yine kutuplaşma senaryosu uygulanıyor ve bu kutuplaşma üzerinden çatışma derinleştirilerek ya ak ya da kara haline iki taraflı hale getirilmek isteniyor. Bunlar doğru şeyler değildir. Kimseye de faydası yoktur.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başörtüsüne ilişkin sözlerini eleştiren Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Baykal'ın din alimi gibi konuşması, kendine göre fetva ehli gibi din üzerinde yorumları yapması, din üzerinde yasak alanlar getirmesi doğru değildir. Üslup olarak da karşılıklı kullandıkları kavramlar toplumu germektedir. Baykal ve sayın Başbakan'ın üsluplarına daha fazla dikkat etmeleri ve toplumu germemeleri gerekir. Eğer siyasiler toplumu germezlerse siyasiler böyle işi bir rejim krizi gibi pozisyona taşımazlarsa bunun üzerinde siyaset üretme gayreti göstermezlerse birşey çıkmaz. Yasak kalkarsa kutuplaşma kalkar, kimse kimsenin farkında bile olmaz.''

 
haber7

 

 



Bu haber 662 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,367 µs