Taraf'ın soruları cevaplanabilecek mi?

15 Şubat 2008 17:10 tsi
Taraf gazetesi, "Danıştay cinayeti-Cumhuriyet'e saldırı" davasında adaletin yerini bulmadığını düşünüyor. Bir gazetecilik prensibi olan 'soru sorma' hakkını kullanan Taraf, aklına takılan konularda işte bu soruları sordu. Umarız cevapsız kalmaz...

Taraf  olarak, "Danıştay cinayeti-Cumhuriyet'e saldırı" davasında adaletin yerini bulduğundan kuşkuluyuz.

Bu kuşkunun nedeni, Ergenekon üzerine kapsamlı araştırma yapan gazeteci Şamil Tayyar'ın bu konuda Neşe Düzel'e söyledikleri değil.

Tayyar'ın açıklamalarını, zaman içinde sınanmak üzere, bir yana bırakalım.

'Temiz Eller'in Danıştay cinayetine uzanamadığına inanmamızın nedenleri, doğrudan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görmezden geldiği somut bilgilerden, üstüne gitmediği kuvvetli kuşkulardan kaynaklı:

* Ergenekon operasyonunda tutuklanan Veli Küçük ile Alparslan Arslan'ı, mayıs 2005'te, Stockholm'deki Dünya Azerbaycan Kongresi'nde yan yana poz verirken gösteren fotoğraf neden mahkemede gündeme gelmedi? Küçük ile Arslan arasında organik bağ olup olmadığı neden sorgulanmadı?

* Danıştay davasının önceki gün beraat eden sanıklarından ATA Ocakları eski başkanı Ayhan Parlak ve Ümraniye bombaları soruşturmasında tutuklanan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'le, Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'ın cinayet öncesinde birçok kez telefonda görüştüğü biliniyor. Cumhuriyet Gazetesi'ne üçüncü bomba atıldıktan bir gün sonra Almanya'ya giden Parlak, kasım 2005-mayıs 2006 arasında Arslan ile tam 67, Tekin'le 49 kez görüşmüş. Aynı dönemde Tekin'in de Arslan'la ve Veli Küçük'le birkaç kez telefonlaştığı kayıtlarda. Mahkeme bu telefon trafiğinin üzerine neden gitmedi? Parlak-Arslan-Tekin-Küçük arasındaki ilişkiyi neden aydınlatmadı? Bu ilişkinin Danıştay ve Cumhuriyet saldırılarındaki rolü nedir?

* Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçen el bombalarıyla Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırıda kullanılanların aynı tip olduğu saptandı. Ümraniye soruşturması, Ergenekon operasyonunu fitilledi.

* Buna karşın mahkeme neden Ergenekon soruşturması ile Danıştay-Cumhuriyet davasını birleştirme yoluna gitmedi? Sanıklardan Süleyman Esen'in avukatının 2 şubatta mahkemeye verdiği ve önceki gün yinelediği Ergenekon dosyasının getirilerek soruşturmanın genişletilmesine ilişkin talep dilekçesi neden mahkeme tarafından reddedildi?

* Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan tutuklanması üzerine "Birkaç gün sonra serbest kalacağım. Çünkü darbe olacak" demiş, Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırıda kullandığı bombaları nereden aldığını açıklamamıştı. Arslan'ın bu bombaları nasıl elde ettiği bugün hâlâ bilinmediğine göre, mahkeme bu önemli ayrıntıyı karanlıkta bırakarak nasıl sonuçlanabildi?

* Arslan'ın ilk baştaki 'Darbeyle serbest kalacağım' iddiasından sonraki sessizliği, ardından ifade değiştirerek Salih Kunter ve Süleyman Esen adlı iki muhafazakâr kişinin adlarını verip davayı bir anda "Danıştay'ın türban kararına tepkili dindarların komplosu" haline dönüştürmesi hiç mi şüphe yaratmadı? Arslan, 80 yaşındaki Salih Kunter için "Liderim o" demişti. O zaman Kunter neden beraat etti?

* * *

Soruları artırmak mümkün. Eğer Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı Yargıtay'ca bozulmazsa bu soruların bir kısmı daha uzun süre cevapsız kalmaya mahkûm.

Bu haber 1,165 defa okundu.