En Sıcak Konular

'Laikperestlerden çok korkuyorum!'

14 Şubat 2008 17:29 tsi
'Laikperestlerden çok korkuyorum!' Ünlü sanatçı Lale Mansur, "Başörtüsü serbest kalırsa başı açıklar baskı altında kalır rejim tehdit altına girer" düşüncesine karşı çıkıyor. Mansur'a göre asıl tehdit tam aksi yönden geliyor. Mansur, 'Laikperestlerden korkuyorum' diyor ve laikperesti

Lale hanım, isterseniz sohbetimize sivil anayasa çalışmaları ve  gösterilen tepkilerle başlayalım. Hükümetin sivil anayasa girişimine kadar “darbe anayasası değişsin” diyen çevreler bir anda bu değişime de karşı çıkmaya başladılar. Neden?
Değişimden çok korkuluyor. Devlet kendini milletin üstünde bir merci olarak görüyor. Oysa bu devlet hepimizin parasıyla ve hepimiz için var. Bunu anlayabilmiş değil bazı bürokratlar. İçinde klikler falan oluşmuş. Eskiden çok daha masumdu her şey, çünkü bu kadar olan bitenden haberimiz yoktu. Herkes ayıldı birden. İşte görüyorsunuz Veli Küçük ismi ve Ergenekon çetesi ama bu da buz dağının bir yüzü. Bakalım bir şey yapabilecekler mi. Göreceğiz...

Başörtüsü yasağının sadece üniversitelerde kaldırılmasına rağmen inanılmaz bir gürültü koparıldı. Sizce bu yasağın sürmesi insan haklarına ne kadar uygun?
Kesinlikle yasağın kaldırılmasından yanayım, kesinlikle. Birtakım insanlar ileride bundan mağdur olurlar diye, yıllardır mağdur olan kesim üzerindeki yasağı kaldırmamak aklımın aldığı bir şey değil. Ayrıca birçok araştırma var. Örtülü olmayı seçenler arasında yapılan araştırmalar var. Bu araştırmaları zannediyorum okumuyorlar. Bu ülkeye Şeriat gelir endişesi taşıyanların iddiaları tamamen paranoya. Oysa asıl tehdidi görmüyorlar.

Nedir o?
Bakın Ergenekon çetesi çıktı ortaya, ama ben Cumhuriyet gazetesinde bir şey okumadım ve bomba kendi tepelerine atılmış olmasına rağmen Cumhuriyet gazetesi ve İlhan Selçuk tek kelime etmedi.
Önce “dinciler”i suçladılar. Ama işin ucu çeteye dayanınca sustular!..
Evet orada kestiler konuyu. Taraf gazetesi dışında bu konuya ciddi olarak eğilen yayın organı da pek görmedim. Ben sadece Cumhuriyet okuru olsam böyle bir çeteden haberdar olamayacağım. Bu gazetecilik mi? Bu rezalet. Utanç verici bir şey bu. Bu çok çirkin bir şey. Yine Ertuğrul
Özkök’ün, duydunuz mu bir şey yazdığını..

Niye değinmiyorlar acaba?
Gündem olarak başörtüsünü seçtiler, başörtüsünde ülke insanlarını ikiye bölmeye çalışıyorlar. Biz aramızda onlara laikperest diyoruz. Aslında laiklikle, demokratlıkla alakaları yok.

Laikperest derken kimleri kastediyorsunuz?
Mesela Nokta dergisi darbe planını  yayınladı. Birtakım insanlar savcıları yola getirmek için şuraya buraya bomba koyuyormuş. Bunları yazdığı için kapandı Nokta. Sonra ne oldu, bayrak mitingleri oldu. Aynen planda olduğu gibi hareket ettiler. Darbe planını yapan adamla, mitingi yapan adam aynı olmasına rağmen o mitinglere koştular. İşte laikperestler bunu görmeyecek kadar körler. Plan dahilinde yürüyen işi görmemek için, gerçekten insanın gözünün kör olması gerekiyor. İşte bunlara biz laikperest insanlar diyoruz. Yani laikliğe tapınıyorlar ama bir şeyi gözleri görmüyor.

Bunların bu tavrı biraz da dogmalık değil mi?
Aynen. Bakın Atilla Yayla mahkum oldu. Asıl dogma bu işte. Böyle bir şey olur mu?

Yasağı savunanlar şimdi de kızların taktığı örtüye başörtü değil, türban diyerek karşı çıkıyorlar. Sizce başörtüsü mü türban mı?
Bu tartışma bile bir komedi. Başka bir şey değil, ne olursa olsun, bu kimi ilgilendirir. 18 yaşına gelmiş bir insanın tercihine saygı duyulmalı. Hani ne oldu o “haydi kızlar okula” diyerek yaptığınız kampanya. Ama başını örten kızlarımız evde otursun diyorsun. Yok öyle bir şey.

Sizce hizmet sunanların da başörtüsü takması sakıncalı mı?
Hepimizin parasıyla kurulan kurumlarda ayrım yapılamaz. Varsayımlar üzerine hareket etmek ne kadar mantıklı. Ya bu olursa, ya olmazsa gibi paranoyayla hareket edemeyiz. Şu başörtüsü problemini bir an önce çözelim de sıra diğer sorunlara da gelsin artık. Mesela bir sivil anayasa tartışmasını unuttuk. 301 gündemden düştü. Keşke AKP hepsini bir paket olarak getirseydi. Belki o zaman şimdi başörtüsüne itiraz edenler susardı. Türkiye’nin bir Kürt sorunu var buna da sıra hâlâ tam anlamıyla gelmiş değil.

Bu biraz da cumhuriyetle başlayan sorun değil mi?
Doğru. Uluslaşma sürecinin getirdiği nokta bu. Ne demek Türklüğe hakaret? İnsana hakaret suç olmalı. Bu da zaten ceza kanunlarında var. Biz hâlâ 1915 Ermeni soykırımı var mı, yok mu tartışıyoruz ama 2007’de Hrant öldürülebiliyor.

BAŞINI ÖRTENLERE DE BASKI VAR

Siz kendinizi tehdit altında hissediyor musunuz.?

Ben bir oyuncuyum ve Lale Mansur olarak baskı altında değilim ama her tarafta baskı olabilir. Anadolu’nun bir köyünde başını örtmesi için bir kız baskıya maruz kaldığı gibi, gayet çağdaş olduğunu söyleyen bir ailede de bir kız örtünmeye karar verdiğinde baskıya maruz kalabilir. Nitekim duyuyoruz da onları. Yetişmiş bir genç kız örtünmeye karar veriyor, ama kıyamet kopuyor. Bunları da duyuyoruz. Benim özgürlüğüm kısıtlanır diye, yıllardır süren, eğitim hakkının elinden alınmasına neden olan yasağı savunamazsınız.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’a “idamı göze alıyorsan anayasayı değiştir” şeklinde tehditkâr ifadelerde bulundu. Neler söylersiniz?
Bu açıkça aba altından sopa göstermek demek. Zaten Baykal’ın orada durması abes bir şey. Ama kimseden ses çıkmadı.

Kemalist misiniz?
Hayır. Kemalist değilim. Önce insanım.

Sizce en büyük tehdit ne?
Savaş ve darbe.

Var mı darbe ihtimali?
Nerden bileceğim. Okuyoruz işte.

LAİKPERESTLERDEN KORKUYORUM

Sizinle bu röportajı gerçekleştirmek için aradığımda, “ben asıl laiklerden korkmaya başladım” demiştiniz. Korkuyor musunuz gerçekten?
Korkuyorum onlardan. Çünkü, herhangi bir dogmaya bağlı olduklarını kabul etmeden doğru düşündüklerinden, her şeyi bildiklerinden, AKP’nin şeriatı getirmeye kalktığından kendilerince çok eminler. Her şeyden çok eminler, asker gelirse çok iyi olur diyecek kadar da eminler. Halbuki ben asker geldiğinde nelerin olduğunu çok iyi bilirim. O kadar çok emin olmak beni korkutur. Her şeyi bilsem bile, yeniden değişik gözle incelemekten yanayım. Bunlar öyle değil.

İşte o Sarıkız planı Nokta dergisinde  afişe edilmişken, hemen ardından Ankara’da bayrak mitingi oldu koşarak gittiler. “Acaba bir oyunun parçası mıyız, piyon olarak kullanılıyor muyuz” diye düşünmeden.

Nokta dergisinde yer alan darbe planını kastediyorsunuz sanıyorum?
Evet. O dergide adı geçen kişi mitingi düzenleyen kişi. Bunu hiç biri düşünemedi mi?

Ben kendi adıma onlardan yani laikperestlerden çekiniyorum. Bu kadar kara bir gözlükle bakabilmeleri, başka şeyleri duymamaları, araştırmaları görememeleri beni korkutuyor. İnsan bir bakar araştırmalara, değişimlere.. Ama yok böyle.. Hiçbir veriyi dikkate almadan hareket eden bu kesimler beni korkutuyor.

Geçtiğimiz günlerde, “başörtüsü üniversitede özgür olsun” kampanyasına imza atan Prof. Ali Nesin de “Duymadığım hakaret kalmadı” demişti?..
Evet okudum, laikperestlerden bahsediyoruz.

ÜLKEYİ BÖLÜYORLAR

Pazar günü yapılan “başörtüsüne hayır” mitingini izlediniz mi?
İzlemedim, midem kaldırmıyor.

Yani siz o kampanyada yoksunuz?
Epey aradılar, ama kendilerine Türkiye’de “biz ve onlar demek” en kötü fikirdir. Bu bir kutuplaşmadır. Böyle bir kutuplaşmada yer alamam dedim.

Sanıyorum 2000 yılında da “düşünceye özgürlük için aralarında Erbakan, Erdoğan, Ahmet Kaya gibi isimlerin de bulunduğu listeye imza atmıştınız.?
Evet. Bir düşünce suçuna karşı girişim olarak suç duyurusu vardı; bu isimler düşüncelerinden ötürü yargılanıyorsa, bizi de yargılayın diye kendimizi ihbar etmiştik..

Konuşmasının içeriğine katılsam da katılmasam da, düşüncenin suç sayılmasına karşı olduğum için imza attım. Sizin gibi düşünmesem de düşünce özgürlüğünüz için kendimi ateşe atmaya hazırım demekti bu.
 
GENERAL KIZI AMA ÖZGÜRLÜKÇÜ
 
Sadece üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması için atılan adımlar ciddi gerilime neden olurken, iş; Başbakan Erdoğan’ı idam sehpasıyla tehdide kadar vardırıldı. Meclis’ın ezici farkla özgürlüğe “evet” demesi, özellikle “laikperestleri” ciddi anlamda ayağa kaldırdı. “Laikperest” diyorum, zira bu kavramın sahibi bu röportajı gerçekleştirdiğim Lale Mansur’a ait. Mansur bu ifadeyi ise, bugünkü durumu anlatırken “Laikperestlerden korkuyorum” cümlesiyle kullandı. Lale Mansur Türk sinemasında çoğu uzun metrajlı yaklaşık 30’a yakın filmde rol almış bir oyuncu. Kendisini agnostik (Bir gücün varlığına inanan, fakat dini olmayan) biri olarak tanımlıyor. General bir babanın çocuğu olmasına rağmen 1999 yılında aralarında Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, R. Tayyip Erdoğan, Hasan Celal Güzel ve Ahmet Kaya gibi isimlerin de bulunduğu “düşünceye  özgürlük” kampanyasına imza atmakla gündeme gelmişti.
 
İRAN FİLMLERİNİ KAÇIRMAM

Biraz da sanattan konuşalım. Türk sinemasının durumunu nasıl buluyorsunuz?
Gayet iyi buluyorum. Çok değişik konular işleniyor. Gerçi bazı konulara zor değiniliyor ama az da olsa yapılıyor. Ama bir İran sineması gibi Türk sinemasından bahsedemeyiz. Olağan üstü güzel filmleri var. Dünya çapında filmleri var. Londra’ya gelen hiçbir İran filmini kaçırmıyorum.
Bizde herkes TV’den kazanıyor ve seviye ortada. Çalışma şartlarını görseniz inanılır gibi değil. Ben dayanamadım çıktım. Kaç saat çalışıyorlar. Güvenceleri yok.

Nasıl bir Türkiye hayaliniz var?.
Özgür, daha medeni, daha eğitimli, daha iyi sağlık koşulları olan, çukura düşüp boğulan çocukların olmadığı, yasakların kalktığı bir ülke.

Karamsar mısınız?
Çok karamsar değilim.

Gündemi nasıl takip ediyorsunuz?
El Cezire, BBC ve Açık Radyo’dan takip etmeye çalışıyorum

Vakit



Bu haber 609 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,924 µs