'Gül onayladığı anda yasak biter'

13 Şubat 2008 13:17 tsi
AKDER Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli, Anayasa değişikliklerinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığı anda türban yasağının tarihe karışacağını söyledi. Benli, bazı rektörlerin iddia ettiği üzere YÖK Kanunu'nda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını b

Başörtüsüne ilişkin yeni düzenleme Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önünde onay bekliyor. Yeni bir hukuki süreç başladı. Pek çok rektör YÖK Yasası’nın ek 17.  maddesini değiştirin’ diye hükümete çağrıda bulunuyor. ‘Bu düzenleme türbanı yasağını kaldırmadı’ diyenler nedeniyle başörtülü kızların kafaları karışık. iyibilgi, hükümetin türban düzenlemesine katkıda bulunan Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği AKDER’in Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli ile hem bundan sonraki hukuki süreci hem de başörtülü kızların nasıl davranmaları gerektiğini konuştu.

Bundan sonraki hukuki süreç nasıl işleyecek?

Anayasa temel hakların kısıtlanması ile 13. madde de var olan kuralı iyice belirginleştirdi ve açık bir kanun hükmü olmadığı müddetçe hiç kimsenin yükseköğretim hakkından yoksun bırakılamayacağını ifade etti. 10. maddede devletin zaten her turlu işleminde var olan “eşit davranma yükümlülüğünün” hizmet alanlar için var olduğunun ayrıca altını çizdi. Madde gerekçelerinde de açıkça kılık kıyafet nedeniyle kişilerin haklarından yoksun bırakılamayacağını ifade etti. Bu konuda devrim yasaları da dâhil olmak üzere başörtüsünü yasaklayan bir kanun maddesi yok. Demokratik laik olduğunu iddia eden bir ülkede nasıl başın örtülü olacağına iliksin yasa yapamazsanız. Açık ya “da nasıl örtülü olacağına ilişkin bir yasa yapmanıza da imkân yoktur.

YÖK Kanunu Ek 17. madde etrafında çeşitli tartışmalar dönüyor. Maddede kesin bir değişiklik gerekiyor mu?

Bunun için yasa düzenlemesine ihtiyaç yok. Bu noktadan sonra artık Yükseköğretim Kanunu’nda hiç değişiklik yapılmasına gerek kalmadan Yükseköğretim kurumlarındaki başörtüsü yasağına son verilmeli. İnsanlara kıyafetlerine bakılmaksızın eşit eğitim alma imkânı sağlanmalı ve ayrımcılık ortadan kaldırılmalı. Yükseköğretim Kanunu Ek 17. madde zaten kılık kıyafet serbestîsi içeriyor. Bu noktada yeni anayasa değişikliğine rağmen öğrenciler okula alınmazsa, yetkililer bizatihi anayasa aykırı hareket etmiş olacaklar. Çünkü artık yorumların bizatihi anayasa karşısında bir geçerliliği yok. Anayasadaki değişikliği görmezden gelmek Türk Ceza Kanunu’ndaki hem eğitim öğretimi engellemek, hem ayrımcılık yapmak suçlarının islenmesi anlamına gelecektir.

AKDER, başörtülü öğrencilere hukiki yardım veren, genç kızlar ile yoğun temas içindeki bir STK. Başörtülü öğrenciler şu an ne yapmalı?

AKDER bünyesinde yasak başladığında eğitimine ara vermek zorunda kalan pek çok üye var. Doğal olarak bu tarz sorular çok soruluyor. Cevabımız Yükseköğretim kurumlarındaki keyfi uygulamaya artik bir son verileceği yönünde. Nihayet ayrımcılığa uğramadan haklarını kullanabilecekler. Engelleme olursa tutanakla durumu tespit ettirmeleri gerektiğini anlatıyoruz. Ancak Türkiye’de insanları kutuplaştırmak için bu ortamı kullanmak isteyen kötü niyetli ya da önyargılı insanlar var. Onlar, ‘Bakin başörtülü öğrencilerin okula girmesi soruna neden oluyor, yasak devam etmeli’ diyebilmek için önce gerginlik oluşturup sonra bunu kullanmak isteyebilirler.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal

Bu haber 754 defa okundu.