En Sıcak Konular

Dünyanın umrunda değil ama...

13 Şubat 2008 10:35 tsi
Dünyanın umrunda değil ama... Başörtüsü tartışmalarına egemen medyanın dahil oluşuyla, önümüze çok farklı haberler çıkıyor. Dünyanın 'başörtüsü düzenlemesi'ne verdiği tepkiler, 'Dünya dehşetle izliyor' gibi başlıklarla veriliyor. Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül de bu iddiaları

İbrahim Karagül/ Yeni Şafak

Başörtüsü ve zorbalık: Bunlar çıldırmış olmalı!

Dün söyledim… ABD ekonomisindeki durgunluk ve küresel kriz beklentisi yüzünden dünya borsalarının ve şirketlerin değer kaybı sadece Ocak ayında 5.2 trilyon dolar oldu. Şubat ayında toplam kaybın ne kadar olacağı bilinmiyor. Sarsıntı değil genel bir deprem korkusu var. Dünya ekonomisinin büyük çatışmaları beraberinde getirecek kötüleşmesi korkusu var.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesinin işaretleri var. Ekonomik armageddon söylentileri var. Geçici çözümlerin çöküşü engelleyemeyeceği endişesi var. ABD'nin krizler coğrafyasında bu kadar yumuşamasının sebebinin bu olduğu kanaati var. Yeni duruma karşı küresel ekonomik düzenin ve küresel siyasi düzenin yeniden şekillendirilmesi için merkez ülkeler arasındaki pazarlıkların başladığı duyumları var. “Yeni Yalta, Yeni Düzen” söylentileri var. ABD, Avrupa, Rusya ve Çin'in bütün dünyayı felakete sürükleyebilecek bu tehlikeyi önlemek için bir araya gelmesi çağrıları var. Türkiye'nin bu yeni duruma göre ekonomik ve siyasi arayışları var.

Söylemek istediğim şu: Kriz, ekonominin sınırlarını zorlayacak. Daha doğrusu siyasi bunalımlara yol açacak. Dünya genelinde yeni çatışma alanları oluşturacak. Bu dönemde askeri güvenlik tedbirleri çerçevesinde, 11 Eylül saldırılarından bu yana olduğu gibi, özgürlük alanları dayanılmaz ölçüde daraltılacak. Birçok ülke, bugünkünden çok daha fazla sertleşecek. Tahmin etmediğimiz ölçüde bunalımlar ortaya çıkabilecek.

Dünya bunu görüyor, buna karşı önlem almaya çalışıyor. Türkiye de öyle. Ama bizde bir fark var: Dünya genelinde özgürlükler kısıtlanırken, Türkiye'de tam tersi oldu. Olmaya da devam ediyor. Başörtüsü yasağının serbest bırakılması bunlardan sadece bir tanesi.

Korkuları besleyenler, iç çatışma senaryolarından medet umanlar, müdahale-idam imalarında bulunanlar, “halk bu iktidarı devirmeli” diyenler, “çoğunluğun zorbası” ifadesini rahatlıkla söyleyebilenler, büyük bir sorumsuzlukla sokakları bölmeye çalışanlar, başlattıkları şeyin nasıl bir savaş olduğunu hiç düşünebiliyorlar mı? Hangi zorbalık? Hangi halk?

Neden herkese değil de sadece bir çevreye özgürlük? Neden, bir kez olsun, bu insanlarla aynı sokakları paylaşmak istemiyorsunuz? Neden? Bu, korkudan mı yoksa sınıfsal bir farklılık arayışı mı? Bu; “Biz sizinle aynı dünyada yaşamak istemiyoruz” mesajının başka bir şekli mi? O zaman bu da, onların ifadesiyle, “azınlık zorbalığı” değil mi? Bırakın artık bu insanlar için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verme ukalalığını! Bir kez olsun, okullarından kovulan, gündelik hayattan kovulan, ekonomik hayattan kovulan, bütün mesleklerin dışına itilen insanların, nasıl bir psikoloji içinde olduğunu, nelerden mahrum bırakıldıklarını, buna tahammül etmenin ne zor bir şey olduğunu düşünmez misiniz?

Bütün dünyada ekonomik kriz yaşanırken sırası mıymış! Ne alakası var. Bir yasağın kaldırılması diğer çalışmaları, çabaları kesintiye mi uğratıyormuş! Üniversitede başörtülü okuyup meslek sahibi olduktan sonra ne olacakmış! Ya mesleki alanlarda çalışmaya başlarlarsa! Ne yapmalılar? Evinizde hizmetçi mi olmalılar? Bu ne küstahlık! Köleler mi istiyordunuz siz!

Biliyoruz… Meselenin başörtüsü olmadığını. Meselenin; siyasi ve ekonomik iktidar tekelini elde tutma olduğunu, imtiyazları kaybetmeme olduğunu, on yıllardır semboller üzerinden bir çatışma dilinin, tehdit dilinin bu yüzden diri tutulduğunu, biliyoruz.

Şimdi; özellikle belli çevrelerin, ellerindeki medya organları üzerinden çatışma senaryoları, kaos senaryoları üretmesinin gerçek sebebi nedir? Bu korkuları besleyerek nereye varmak istiyorlar? Gerçekten rejim mi tehlikede? Hayat tarzları mı? Hayır, hiç biri… Biliyorlar bunu…

Küresel ekonomik kriz, Türkiye'de kimleri nasıl vuracak? Buna özellikle bakmak gerekiyor. Hangi şirketler, hangi sermaye grupları bu depremden özellikle etkilenecek? Kriz bayraktarlığının bununla bir ilgisi olmasın! Bazılarımızın özgürlük, bazılarımızın rejim sorunu olarak gördüğü başörtüsü meselesi, birileri için ticari bir yatırım aracına dönüştürülüyor olmasın. Öfkenin sebebi, ekonomik imtiyazların sona ermesi, siyasi ve ekonomik iktidarın başka çevrelere kayıyor oluşu olmasın. Zenginlik tekeli kırılıyor oluşu olmasın! Bu, kişisel ve dar çevre iktidarı, kazancı için Türkiye'yi ya da toplumun bir kesimini gözlerini kırpmadan kurban edebilenlerin vicdansızlığı olmasın!

Bütün dünya şaşkınmış! Dünya dehşet içinde Türkiye'deki başörtüsü tartışmalarını izliyormuş. Laik Türkiye'nin geleceğini sorguluyormuş. Yukarıda dünyanın neyi tartıştığını, neyi dehşet içinde izlediğini, gerçek korkusunun ne olduğunu yazdık. Dün de yazmıştık.

Dünya için küçük şeyleri kıyamet senaryosuna dönüştürenlerin samimiyetini sorgulama vakti. Bunu yapanların, küçük beklentileri için büyük kavgaları nasıl da sorumsuzlukla tahrik edeceğini düşünmek bile istemiyoruz.



Bu haber 669 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,327 µs