'Başörtüyü açmak hangi insani ölçü?'

12 Şubat 2008 12:34 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında, muhalefet partisinin eylemini eleştirerek, "Başörtüyü açmak hangi insani ölçü?" dedi. Medyanın en az güvenilir kurum olduğunu belirten Erdoğan, Vakıflar Kanununu savundu.

Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitab ediyor. Erdoğan, Almanya ziyareti ve gündemi değerlendiriyor.

Almanya'nın AB ile ilişkilerimizin seyrinde önemli rol aldığını belirten Erdoğan, "Uluslararası terörizme karşı ortak hareket etme gerekliliğini de bir kez daha görüşmelerimizde vurguladık" dedi.

Bazı ülkelerin terör konusunda samimiyetsiz tutumunu eleştiren Başbakan, "Terör konusunda destek vermeyenler aynı karşılığı görür" dedi.

Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarını Merkel ile görüştüğünü kaydeden Erdoğan özetle şöyle devam etti:

"Türkiye tarihi birikimi ile AB için çok önemli ortak olabilir. Biz Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın Almanca'yı çok iyi öğrenmelerini istiyoruz. Enterasyonu bir an önce sağlamalılar. Entegrasyona evet ama, asimilasyona hayır diyoruz. Asimilasyon bir insanlık suçudur. Oradaki vatandaşlarımız önce kendi dillerini öğrenecek sonra Almanca'yı en iyi şekilde öğrenecek.

Entegrasyon konusunda Merkel ile ayrı düşünüyor olabiliriz. Biz bu konuda her türlü ortak çalışmaya hazırız. Türkiye'de nasıl Almanca lise ve üniversite kurulmasını arzu ediyorsak, orada da Türkçe eğitim veren okulların olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak buraya geldiğimde onların bizim söylediklerimizi anlamamakta ısrarlı olduklarını gördük.

KAOS HABERLERİ CIMBIZLANARAK SEÇİLİYOR

Daha sonra ülke gündemine değinen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

Önyargı duvarlarını yıkarsak aşılamayacak engel yok. Bir karar alındı bazı medya grupları ve CHP Türkiye'yi bölünmüş gibi göstermeye çalışıyor. Gerilimi artırarak bir bir şeyler elde etmeye çalışıyor. cımbızlayarak verdiğiniz örnekler sizin sesinizin yansımasıdır. O örnekler dünya medyasının çektiği fotoğraflar değildir. CHP yanlısı medyanın seçerek sayfalarına koyduğu fotoğraflarda siz görünmüyorsunuz. Kaos haberleri cımbızlanarak seçiliyor. CHP'nin yaklaşımlarıBatı'da istihza ile karşılanıyor.  Bunlar ikircikli.

Seçim öncesi başörtüsü sıkıntısını Baykal'ın çözebileceği manşetlerinizde yer oluyordu. Şimdi ne oldu. hiç mi CHP'nin yaşadıklarından ders almıyorsunuz. sizin başörtüsüyle derdiniz yok. Çıkarlarınızı tehlikede görüyorsunuz, yoksa laikliği değil. laiklik üzerinden kendi çıkar kavganıza meşruiyet kazandırmanın peşindesiniz. Bu manşetler çıkar kavganızı örtmek için.

Bugün biri başlık atmış Çoğnluğun zorbalığı. Meclisin büyük çoğunluğu yasa değişikliğine evet demiş, siz buna zorbalık diyorsunuz. bunun neresi demokrasi. Beş yıl içerisinde ne oldu ki karşısındakiler ne olacak diye merak ediyorsunuz?

İstanbul'da 4.5 yıl başkanlık yaptım ne oldu. Ondan sonra hangi yaşam şekliniz değişti. Ondan sonra yine AKP seçildi hangi yaşam şekli değişti?...

Ayıptır, ayıp, izhan gerkir. bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yok.

Sayın başbakan niye konuşuyorsunuz?. Ben ciğerlerimden konuşuyor, ama bunlar sipariş üzere konuşuyor. çünkü bunların derdi başka. Özgürlükler konusundaki samimiyetiniz sadece sizin istidiğiniz konularda mı?

Farkli görüşler var diye kimsenin Türkiye bölünüyor gibi göstermenin hakkı yok.

dah acumhurbaşkanı onaylamadan, ana muhalefetin başkanı şimdiden yargıya akıl vermeye başladı. İdam sephasının yolunu gösteriyor. Sen nasıly demokratsınız ya. biz bu yola çıkarken beyaz çarşaglarla yola çıktık. Bedeline hazırız..

Siz kürsüde yaşlı bir kadının bayörtüsünü açarak mı insanlara saygı gösteriyorsunuz, bu nasıl bir insanlık ölcüsüdür...

CHP şimdiden ahkem kesmeye yönlendirmeye başladı diyen Erdoğan, medyanın genel itibarının da sarsıldığını belirterek, CHP'nin halka güvenmemesini eleştirdi.

"Kimse kusura bakmasın en az güvenilen kurumlar arasında medya yer alıyor" diyen Erdoğan, "Türkiye'de işler böyle yürüyor" dedi.

Oratk değerlerimizi istismar ederek, bir bardak suda fırtına kopartarak bir yere varmazsınız.

VAKIFLAR

Vakıflar Kanunu AB konusundaki kararlığımızın göstergesidir. Biz bir Vakıf Medeniyeti'nin torunlarıyız. bi bu konuda tarihte nasıl örnek olmuşsak yine aynen bu konuda örnek olmaya devam etmeliyiz. Bilindiği gibi 2006 yılının kasım ayında kabul edilen Kanun'un bazı maddeleri yeniden görüşülmek üzere TBMM'ye iade edilmişti. Sayın sezer'in iade ettiği Kanunlar ancak şimdi gündeme gelebildi. Aslında bekleyen daha çok madde var ama biz AB konusundaki kararlığımızı göstermek için bu konuya öncelik verdik. Türkiye AB konusundaki stratejilerini harete geçirmek ve ülkeyi daha ileri noktalara taşımaktır... Bu kanun sadece AB için değil Türkiye için de büyük bir ihtiyaçtır.

Türkiye hiç bir fırsatı kaçırmamalı.

AR-GE Tasarısı

Şu anda kendi teknolojisini kendisini geliştiremeyen, araştırma gelişterme faaliyetlerine kaynak verip, destek vermeyen ülkelerin şansı uluslararası planda giderek azalıyor. biz bilimi ve teknolojik gelişmeleri desteklemeyi kendimize görev bildik. Atıl durumda olan Bilim ve teknoloji Yüksek Kurulu'nu aktif ale getirdik. Araştırma ve Geliştirme konusunda gerekli adımları attık. Bu kanunun da katkısı ile 16 milyar dolar gibi bir kaynağı bu alana ayırabileceğimize inanıyorum...

BİRLİKTELİK VURGUSU

Geçtiğimiz hafta çok ağır hasta olduğunu bildiğim halde hasta yatağından kalkıp görüşmeler katılan arkadaşlarıma, gece yarılarına kadar Genel kurul'da bulunarak toplantıda bulunan arkadaşlara şahsım ve ülkem adına teşekkür ediyorum. İşte bu birlikteliğimiz bizi arzuladığımız hedeflere götürecektir çünkü bizi o birliktelik buralara getirdi" diyerek herkese teşekkür ederek sözlerini bitirdi.

Haber7

Bu haber 327 defa okundu.