‘Ne camiden yanayım, ne kışladan’

12 Şubat 2008 11:26 tsi
ÜAK bildirisine de, 5 bine yakın akademisyenin özgürlük metnine de imza atmayan hocalar ‘Üçüncü Yol’da uzlaştı. iyibilgi’ye konuşan Prof. Dr. Mehmet Altan, kendisini Araf’ta kalmakla suçlayanlara sert çıktı: Kimse halt etmesin. Ne

Üniversiteler Arası Kurul’un (ÜAK) yaptığı toplantıda hazırlanan yasak yanlısı bildiriye de, 5 bine yakın akademisyenin imzaladığı özgürlük metnine de imza atmayan hocalar ‘Üçüncü Yol’da uzlaştılar. Üçüncü görüşü savunan akademisyenler, üniversiteye türbanla girişin engellenmesinin özgürlüklerle bağdaşmadığını ancak AKP ile MHP'nin hazırladığı çözüm formülünün de sakıncalı olduğunu bildirdi.

Bildiriye imza atan akademisyenlerden İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan, iyibilgi’nin sorularını yanıtladı.

Neden böyle bir bildiriye imza attınız?

Ne söylediğimi Türkiye anlamıyor. Ben üniversitelerdeki sorunların tek tek değil topluca çözülmesi taraftarıyım. Görüşlerime yakın bir bildiri olduğu için imza attım.

Anayasa’da düzenlemeler yapıldı ve onay için Cumhurbaşkanı’nın önüne gitti. Süreç belli bir noktaya geldi. Peki, sizin de imza attığınız bildiri ölü doğmuş bir bildiri değil midir?

Hayır. Bildirinin bir yere oturması gerekmiyor. Sadece insanların kafasında, kamplaşmaların dışında yeni bir orta yol belirliyor. Önemli olan sonuçları da değil, bu bildiri ile bizim ne istediğimizin ifade edilmiş olması. Bu bildiri, insanların düşüncelerinin daha net bir formülasyonu. Ben rektörlerin bildirisine de imza atmadım, özgürlük bildirisine de. Ben 25 yıllık üniversite hocasıyım. Hadi türban yasağını kaldıralım. Peki, 2574 sayılı yasayı ne yapacaksınız? Üniversitenin kendisi özgür değil ki. Türban yasağı kaldırıldığında üniversite özürleşmiş olmayacak.

ODTÜ'den Prof. Dr. İhsan Dağı ile Selçuk Üniversitesi'nden Doç. Dr. Şaban Çalış'ın hazırladığı ve “Üniversitelerin yasakçı değil özgürlükçü olmasından yanayız” içerikli bildiriye sizin de aralarında olduğunuz bazı liberal ve demokrat hocaların imza atmaması şaşırtmıştı. Hatta sizi bu zor demokrasi sınavında Araf’ta kalmakla suçlayanlar olmuştu. Bu bildiri, ‘Biz Araf’ta değiliz’ bildirisi mi?

Kimse halt etmesin. Demokrat olmanın ölçüsü kim? AKP’nin adayları mı? Münasebetsizlik olur. Ben ne camiden yanayım, ne kışladan. Ne Araf’ta kalacağım?

"TÜRBANA ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ ANCAK…"

Türban sorunundaki kutuplaşmadan kaygı duyan akademisyenlerin hazırladığı bildiride şöyle denildi: "Rüştünü ispat etmiş bir kız öğrencinin, kıyafeti nedeniyle üniversiteye alınmaması, ne eğitim hakkı ilkesiyle, ne bireysel hak ve özgürlüklerle, ne laiklik ilkesiyle, ne de demokratik sistemle bağdaşır. Ancak, AKP - MHP'nin Türkiye'ye dayattığı türban çözümü sadece belli bir kesimin özgürlük alanını genişletmek üzere düşünülmüş sakıncalı bir formüldür, özellikle üniversite ve toplumda ciddi kutuplaşma yaratacak potansiyele sahiptir. Türban özgürlüğünün bireysel eğitim hakkının ötesinde bir grup hakkı olarak ele alınmasını sakıncalı buluyoruz. Tartışma, 'Türbana özgürlük - Laik cumhuriyeti koruma' zıtlaşmasına indirgenmektedir.”

Ahmet İnsel'in katkısıyla Fuat Keyman ve Cengiz Aktar'ın yazdığı metin, http://www.PetitionOnline.com/turban/petition.html0 isimli sitede imzaya açıldı. Bildiriye imza veren atan akademisyenler arasında Prof. Fuat Keyman (Koç Üniversitesi), Dr. Cengiz Aktar (Bahçeşehir), Prof. Ahmet İnsel (Galatasaray), Prof. Fatmagül Berktay (İstanbul Üniv.), Prof. Lale Duruiz (Bilgi), Prof. Ersin Kalaycıoğlu (Sabancı), Doç. Ayşe Kadıoğlu (Sabancı), Prof. Mithat Sancar (Ankara Üniv.), Prof. Mehmet Altan (İstanbul Üniv.) ve Dr. Ragıp Duran da (Galatasaray) bulunuyor.

www.iyibilgi.com özel Ömer Çakkal

Bu haber 681 defa okundu.