En Sıcak Konular

Türbanda AB'ci Ayasofya'da ulusalcı olmak

12 Şubat 2008 08:19 tsi
Türbanda AB'ci Ayasofya'da ulusalcı olmak 
Türkiye'de kafalar karışık. İlkeler değil, çıkarlar üzerinden duruşlar sergilenince, ortaya kafa karışıklığı çıkması kaçınılmaz oluyor. Cumhuriyet gazetesinin dünkü birinci sayfası bunun bir örneği... Ergun Babahan kaleme aldı...

Ergun Babahan / Sabah

Türkiye'de kafalar karışık. İlkeler değil, çıkarlar üzerinden duruşlar sergilenince, ortaya kafa karışıklığı çıkması kaçınılmaz oluyor.
Cumhuriyet gazetesinin dünkü birinci sayfası bunun bir örneği.
Üniversitede başörtüsü serbestisine ilişkin düzenlemeye yönelik eleştirel tutum, Batı Basını'na dayandırılmıştı.
BBC'den Washington Post'a kadar farklı yayın organlarının değerlendirmeleri "Ayrışma yaratacak" başlığıyla verilmişti.
Burada, başörtüsü serbestisine karşı Batı ile bir ittifak havası vardı.
Batılı gibi olmak, kıyafet düzeyinde ele alındığında sorun yoktu.
Aynı sayfanın alt kısmına yerleştirilmiş küçük bir haber ise Batılı ile ittifakın sınırını çiziyordu: Hukuk.
Türkiye'nin 1974'te el koyduğu azınlık mallarının iadesine yönelik düzenlemeler, eski Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Özkaya'ya dayandırılarak eleştiriliyordu: "Ayasofya'yı da isterler."
Konu kıyafet alanından çıkınca gerektiğinde İslamcı damarı ağır basan bir başlık atmaktan geri kalınmıyordu.
Bu sadece Ayasofya veya azınlık malları ile ilgili bir sorun değil elbette, genel olarak Türkiye'nin hukuk sistemini daha küresel bir kapsama sokmaya yönelik her girişime karşı böyle.
Türk Ceza Yasası'nın 301'inci maddesinin yeniden düzenlenmesinden, Anayasa değişikliğine kadar geniş bir yelpazeye direniş var.
Batılılığı sadece kıyafet düzeyinde ele almanın ulusalcı kanadı getirdiği nokta burası, ne yazık ki.
Üstelik, konu ulusalcıların Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına bakış açısını ortaya koyması açısından ibret verici.
Türkiye, 1974'te hukuku zorlayan bir yorumla gayrimüslim yurttaşlarının mallarına el koydu.
Bu insanlar Müslüman olmayabilir ama Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı.
Sevinçte ve tasada ortak olduğumuz insanlar.
Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları gibi uygulamalarla mağdur ettiğimiz, incittiğimiz insanlar.
Şimdi onlara yakın geçmişte yapılan haksızlığı gidermek amacıyla bir yasal düzenlemeye gidilmek isteniyor.
Ama elbisede Batıcı olanlar buna karşı çıkıyor.
Çünkü hukukun belirli bir zihniyetin ürünü olmasına, yasaklamasına, el koymasına, özel alanlar yaratmasına alışılmış bu topraklarda.
Baskın Oran'ın deyimiyle, kendi yurttaşlarına "gayrivatandaş" gibi yaklaşan bir anlayışın dışavurumu bu.
Bunu yaparken de, aslında dinci bir yaklaşım sergiliyor ama bu yaklaşımı anti-emperyalizm gibi süslü bir zarfın içinde sunuyor.
İşine geldiğinde laik, işine geldiğinde Müslüman olmak böyle bir ikileme itiyor insanı işte.

 



Bu haber 213 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,020 µs