Hangi aday kimin için?

10 Şubat 2008 23:46 tsi
Siyaseti insan hayatının asli bir işlevi olarak görmekten ziyade, teknik konularda alınacak kararlar dizgesine indirgeyen ABD siyasi kültürü bu seçimle kendini ifşa ediyor.

Süreyya Seyyahoğlu / Dünyabülteni

ABD'de seçime giren iki büyük partinin başkan adaylarının belirleneceği önseçimlerde bugün en önemli gün. 24 eyalette yapılacak seçimlerde toplam delege sayısının yarısından fazlası bügün yapılan seçimlerle belirlenecek. Seçim sonuçlarına göre Cumhuriyetçilerin adayının John McCain olması beklenirken, Demokratların adayının kim olacağı ise büyük ihtimalle daha sonraki seçimlere kalacak. 8 yıllık George W. Bush döneminde yıpranan cumhuriyetçilerin başkanlık seçiminde daha az şansı bulunduğu düşünüldüğünden, Demokratların adayının kim olacağı daha büyük bir merakla bekleniyor.

HİLLARY CLİNTON MI BARACK OBAMA MI?

Dünya basının da büyük bir heyecanla takip ettiği başkanlık seçimlerinde asıl merak edilen soru bu. Ancak bu seçimler ABD'de başkanlık yarışı ve ABD siyasi kültürü açısından önemli ipuçları barındırıyor. Siyaseti insan hayatının asli bir işlevi olarak görmekten ziyade, teknik konularda alınacak kararlar dizgesine indirgeyen ABD siyasi kültürü bu seçimle kendini ifşa ediyor. İki parti dışında başka siyasi pozisyonların varlığına imkan tanımayan seçim sistemi, en çok para toplayan uzman bağışçılar, oy verme davranışını en iyi tahmin eden danışmanlar ve strateji uzmanlarının performansını değerlendiriyor. Siyaseti piyasa kurallarıyla değerlendiren bu yaklaşım, en temel insani faaliyet biçimi olan ve "iyi hayat nedir" sorusunun cevabı olan asıl ve asil siyaseti ihtimaller yelpazesinin dışına itiyor. Geriye kalan ise şov ve heyecanla süslenmiş bir spor müsabakası tadındaki seçim oyunu. Adeta "hangi mal hangi kullanıcıya hangi şartlarla satılır" sorusunun cevabının siyasi düzleme indirgenmiş bir yansımasına şahit oluyoruz. İşte tam bu yüzden bu seçimler gerçek bir siyasi tercihi yansıtmaktan öte, karşısına sunulan mallardan daha verimli olanı seçme kaygısına dönmüş durumda. Bu ise insanın siyasi varoluşunu herkesin gözü önünde iki markadan birini satın alma eylemine dönüştürmiş durumda. 

CLİNTON KİMİN İÇİN? OBAMA KİMİN ADAYI?

Yukarıda bahsettiğimiz sorunların üzeri seçim hengamesinde sorulmadığından herkesin kendisine sunulan iki adaydan birini tercih etmesi bekleniyor. Adeta çoktan bile değil, ikiden seçmeli bir test. Oysa siyaset tam da kendisine sunulan seçeneklerin neden kendisine sunulduğunu sorma faaliyeti değil mi? Tüm bu siyasetin özüne dair soruların sorulma lüksünü bir an için terkedersek karşımıza hangi adayın "bizim" için iyi olduğu sorusu çıkar. Tartışmaya buradan devam ettiğimizde ise yine aynı ikilemle kalıyoruz: Bu sorudaki "biz" zamirinin muhatabı kimdir? Türkiye'de büyük bir heyecanla izlenen yarışta Demokrat adaylar arasından hangisinin Ermeni soykırımı karar tasarısında Türkiye tarafında tavır alacağına göre aday tercih ediliyor. Oysa eğer biz sorusunun cevabının "müslümanlar" olduğunu düşünürsek, asıl sorunun adayların dünyada, Ortadoğu'da ya da genel olarak İslam dünyasında ne tür politikaları savunduğuna bakmamız gerekir. Maalesef, bu düzeyde bile bu sorunun sorulduğuna henüz şahit olamadık. Hngi adayın müslümanları ilgilendiren hangi konuda daha iyi olduğu hiç kimse tarafından sorulmadı. Bütün siyasetini Ermeni soykırımı karar tasarısının engellenmesine bağlayan çevrelerle, bu korkudan siyasi ikbal etmin eden, maddi çıkar sağlayan çevreler büyük oranda aynı. O halde aynı soruyu bir de tekrar edelim: Müslümanlar için hangi adayın seçilmesi ehven-i şerdir? Siyasetin varoluşsal olarak insan hayatında işgal ettiği yeri bir an için ihmal etsek bile en azından bu düzeyde sorulacak bir soruya cevap verebilme cesaretini göstermeliyiz. Netice bütün siyasi hareketler "biz kimiz" sorusuna verilen cevapla başlar. Devamı ise "biz"im tarafımızın kimin tarafı olduğunun tespitiyle gelir. Aksi halde siyaset seçime, seçim de iki farklı diş macunundan hangisinin tercih edileceğine indirgenir. Bu ise homo politicus'un değil homo economicus'un varlığına delalet eder? Sahi hangi aday "bizim adayımız"?

Bu haber 262 defa okundu.