En Sıcak Konular

Baykal: Türkiye umudunu Anayasa Mahkesi'ne bağlamıştır

9 Şubat 2008 21:49 tsi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, başörtüsü konusundaki anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, “Sadece biz değil Türkiye, Türkiye'nin hukuk birikimi, yargıçları, hukuk karşısındaki bütün otoriteleri bu gelişme karşısında bütün umutlarını Anayasa Mahke

Kanal D Ana Haber Bülteni'nde konuşan Baykal, “Pazartesi gününden itibaren Türkiye'de nasıl bir senaryo göreceğiz?” sorusu üzerine, Türkiye'nin o gün yeni bir ortama uyanacağını söyledi. 85 yıllık cumhuriyette ilk kez 71 yıllık laiklik ilkesiyle ilgili bir anayasa düzenlemesi denendiğini ve bunun önemli bir sürecin başlatılması anlamına geldiğini ifade eden Baykal, “Bu bir son değildir, bir yeni sürecin kapısından girmeye başlamışızdır” diye konuştu.

Türkiye'de laik toplum düzenini sarsan gelişmelerin sadece Anayasa'dan kaynaklı olarak yürütülmediğini savunan Baykal, Anayasa'ya gelmeden, bugüne kadar çeşitli yöntemlerle izlenen eğitim, kültür politikasıyla, kadrolaşma uygulamalarıyla, çıkarılan kanunlarla Türkiye'de laik toplum düzeninin, devlet anlayışının ciddi ölçüde tahrip edildiğini, ama ilk kez bunun Anayasa çerçevesinde bir düzenlemeye tabi olduğunu kaydetti.

Baykal, 11 Şubat Pazartesi günü “çatışmalı bir ortama” uyanılacağını sanmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:

“Türkiye'de bu düzenlemeyi birden bire toplumun çeşitli kesimlerinin birbirine karşı harekete geçeceği bir düzenleme olarak anlamak doğru değildir. Ama hiç kuşku yok, Türkiye'de gerilim yükselecektir, çatışma ortamı geliştirilecektir, yer yer belki bir takım gerginlikler de yaşanacaktır. Ama Pazartesi gününden itibaren 'Türkiye'de artık Anayasa değişti, bu Anayasa'ya göre biz kendi anlayışımızı dayatmaya başlarız' biçiminde bir çatışmanın ortaya çıkmasını beklemiyorum. Böyle bir olay olmayacaktır. Olmaması gerekir.

İnsanımızın sağduyusu, soğukkanlılığı, iyi niyeti, anlayışı, yılların birikimi, deneyimi, hoşgörüsü bakımından bir acil tehditle, tehlikeyle karşı karşıya gelmeyeceğimiz anlayışındayım. Ama bu demek değildir ki, Türkiye sakıncalı, tehlikeli bir sürecin içine girmemiş olsun. Maalesef böyle bir sürecin içine girdik. Türkiye'yi bugünkü noktaya getiren uygulamalar bundan sonra daha da güç kazanmış olarak, Anayasa değişikliğinden güç kazanmış olarak hızla geliştirilecektir. Bugün getirilen değişiklik orada kesinlikle kalmayacaktır.”

Baykal, getirilen düzenlemelerin insan hakları ve demokrasi anlayışıyla kesinlikle ilgisi olmadığını, bunun Türkiye'yi daha “baskıcı, dini anlayışın ve değerlerin egemen olduğu, yönlendirdiği, insan hak ve özgürlüklerinin, herkesin birbirinden farklı olabilme hakkının giderek daha güç sergilendiği” bir ortama çekeceğini söyledi.

Deniz Baykal, bunun üniversitelerle sınırlı kalmayacağını, uygulamaya geçilmesiyle ilk mezun olacak “türbanlı üniversite öğrencilerinin” devlet dairelerinde görev yapmayı talep edeceklerini, onların bu haktan mahrum etmenin daha güç olacağını, bunun liselere yansımasının da önlenemeyeceğini öne sürdü.

“BAŞKA BİR TÜRKİYE”

Gelecek dönem için dramatik bir çatışma ortamını beklemenin doğru olmadığını ifade eden Baykal, şöyle devam etti:

“Ama Türkiye başka bir Türkiye olmaya doğru daha hızla sürüklenecektir. Bugüne kadar zaten Anayasa dışındaki dinamiklerle, mekanizmalarla, desteklerle bu noktaya gelindi ve Anayasa değişikliği kaçınılmaz bir hale getirildi. Önümüzdeki dönemde hem Anayasa değişikliğinden güç alarak hem bu süreçler daha da etkili işleyeceği için Türkiye başka bir Türkiye olmaya hızla gidecektir.

Bunun insan hakları ve demokrasi uygulamasıyla da kesinlikle ilgisi yoktur. Daha teokratik bir toplum olmaya doğru hep beraber sürükleniyoruz. Bu çok üzüntü verici bir manzaradır. Yani 85 yıllık Cumhuriyet'ten bir anlamda çok önemli resmi, anayasal bir rövanş alınmaktadır. Buna tanık oluyoruz, tarih bunu bir önemli kırılma noktası olarak kaydedecektir.”

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURU

Baykal, düzenlemeyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvurma konusundaki soruyu yanıtlarken, Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını, söz konusu gelişmeler karşısında tek dayanak noktalarının milletin bilinci, kararlılığı ve desteği olduğunu söyledi.

Süreç karşısında başvuracakları tek demokratik mekanizmanın yargı olduğunu belirten Baykal, Anayasa değişikliğinin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından 10 gün içinde başvurularını yapacaklarını bildirdi. Baykal, şöyle konuştu:

“Hazır mıyız? Evet Hazırız. Sadece biz değil, Türkiye, Türkiye'nin hukuk birikimi, yargıçları, hukuk karşısındaki bütün otoriteleri bu gelişme karşısında bütün umutlarını Anayasa Mahkemesi'ne bağlamışlardır. Biz de onların sözcüsü, temsilcisi olarak bu talebi Anayasa Mahkemesi'nin önüne taşıyacağız. Gayet sağlam gerekçelerimiz var. Bizim Anayasamız içinde Anayasa maddeleri arasında hiyerarşi yoktur.

Ama Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri vardı. Anayasamızın temel karakteriyle ilgili bir Anayasa değişikliği yaparak o 'değiştirilemez' denilen, 'teklif dahi edilemez' denilen maddelerin içini boşaltamaya Anayasamızın göz yumması, kendisini savunma mekanizmalarını çalıştırmaması tasavvur edilemez. Anayasamızın laiklikle ilgili bu temel ilkesini, şimdi getirilen değişiklik açık biçimde sarsmaktadır.

Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin sadece 'usulu inceleriz, esası inceleyemeyiz' iddiası bu noktada geçerli değildir. Getirilen Anayasa değişikliklerinin esasının da bu açıdan incelenmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Bunu ortaya koyacağız ve geçmişteki Anayasa Mahkemesi kararları bu doğrultuda sağlam dayanaklar oluşturuyor. Umut ediyorum Anayasa Mahkemesi bunu değerlendirecektir.”

Baykal, “17. madde bu haliyle çıkarsa onu da Anayasa Mahkemesi'ne götürecek misiniz?” sorusu üzerine de “Bunda hiç kuşku yok” dedi.

milliyet



Bu haber 558 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,902 µs