Demirel'den 49 inci! | " /> Demirel'den 49 inci! | "/>

En Sıcak Konular

Güler misin ağlar mısın: Demirel'den 49 inci!

8 Şubat 2008 12:00 tsi
Güler misin ağlar mısın: Demirel'den 49 inci! Türk siyasi hayatı çok renkli siyasilerle dolu ve onların öyle lafları var ki kimi fıkra niyetine anlatılıyor, kimi “Bu kadar da olmaz” dedirtiyor. Bu siyasilerin en ünlüsü ise Süleyman Demirel… İşte onun ağzından dökülen 49 inci…

1- 60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü. tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:

-Efendim, neden İngiliz dış ilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?

-Neresini sıkacaktım kardeşim?

2- Demirel başbakan. 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:

- Sayın başbakan, Yunanistan Ege Denizi’nin bir yunan gölü olduğunu iddia ediyor. cevabınız ne olacak?

- Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!

3- ”Demokrasilerde çare tükenmez”

4- Benzin vardı da biz mi içtik?

Süleyman Demirel’in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap.
Bu cevap şöyle devam etmiştir: Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.

5- ‘70 sente muhtacız !

Türkiye’de 70’lerin sonunda yaşanan ekonomik krize atfen sarf edilmiştir. Demirel, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını bu sözle ifade etmiştir.

6- Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim:
Başbakanken bir programda kendisine "Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye söylemişti.

7- Beşiktaş’ı niye sormuyorsun? (kendisine Fenerbahçe’yi mi, yoksa Galatasaray’ı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben.

8- Bana, "Milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.

9- Kırıkkale’de cephane fabrikası patlamıştır. neden önlem alınmadığı gazete manşetlerinden inmezken Demirel kendi uslübuyla olayı değerlendirir:

-Kimin aklına gelir patlayacağı?

10- Ben bir gün evimde otururken Çankaya’ya çıkayım diyerek çıkmadım.

11- Duygu Asena’nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri soruldu. cevap:

"Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de… İcabı varsa Feminizim fevkalade bir şeydir"

12- “Yollar yürümekle aşınmaz”

Demirel bu sözü, 8 kasım 1968’de AP Ankara il kongerisinde sokaklara dökülen halk için söylemiştir. Daha sonra da “Kimse beni yanlış çıkarmak için , bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir" diye geliştirmiştir.

13- Kendisine yönelik eleştirilere: Kızdırmayın adamı bakayım!

14- 1 Şubat 1978, AP genel başkanı, ana muhalefet partisi lideri:

-Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum?

24 Kasım 1990, DYP genel başkanı, ana muhalefet lideri: hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento'nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir

24 Şubat 1993, Başbakan:

-Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye’de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım!"

15- Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?

Demirel: derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.

16- Süleyman Demirel "seçmenlerle" bir seçim öncesi sohbeti yapmaktadır. İşsizlik konusunda çok iddialı sözler sarf eder:

"Göreceksiniz iktidara geldiğimiz zaman işsizlik problemini 3 ay, evet, 3 ay içerisinde çözeceğiz. Bakın bunun altını çizerek söylüyorum. O sırada not almakta olan gazeteciye döner:

“Sen de altını çiz o satırların" der…

Aradan 10-11 ay geçer; Demirel başbakandır ama işsizlik sorunu çözülmemiştir! O günkü konuşmada bulunan ve not alan gazeteci kendisini ziyaret eder. Demirel yaptıklarını, yapamadıklarını, önündeki engelleri vs. anlatır.

Söz sırası kendisine geldiğinde konuklara geldiğinde not almış olan gazeteci malum kağıdı çıkartır ve gösterir. İkisi arasındaki diyalog şöyle gelişir:

-Efendim siz bize işsizliği 3 ay içerisinde bitireceğinizi vurgulamış ve 'bunun altını çizin' demiştiniz ben de çizmiştim. Buyurun."

- Kağıdı vermene gerek yok. O gün 'altını çizin' demiştim değil mi? Çıkar kalemini tekrar. Al kağıdı eline bul o satırları. Buldun mu? Hah tamam; şimdi de üstünü çiz!

17- “Dün dündür, bugün bugündür.”

18- Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)

19- “Enkaz devraldık.”

Artık bu cümleyi sarf etmeyen hükümet kalmadı. Seçilir seçilmez ilk olarak "enkaz devraldık" diyorlar ama bu cümleyi siyasi hayatımıza ilk sokan Demirel’in ta kendisidir...

20- Dokuzuncu cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'tartışmalı' cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Demirel, "nerede bu ODTÜ'lü öğrenciler?" diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı:

“Nerede bu ODTÜ'lüler" diyen Demirel’e, ODTÜ senatosu Çankaya seçimine yönelik sert bir bildiri yayımlayarak cevap verdi

21- “Memlekette gaz; vardır.” (Gaz sıkıntısı için hükümet ne gibi önlemler alıyor diye soran gazeteciye)

22- Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

23- Demirel’in eski tayfasının bulunduğu bir ortamda bir gazeteci sorar

Gazeteci: Sayın Demirel, Türkiye’nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?

Demirel: iyi..

Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma ‘iyi’ demiştir sonuçta. Ama devam eder.

Demirel: Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz "iyi değil"..

24- Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.
- Türkiye’de yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
- Sen nerde oturuyorsun?
- Niye ki? Kadıköy’de!
- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya
- Ee evet
- Onu işte ben yaptım!

25- Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkrayla değerlendirmiştir:

"Avrupa Birliği’ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, 'Atom bombası ne zaman atıldı' diye soruluyor. '1945' diyor, 'geçtin' deniyor.

Daha sonra Romanya sınava giriyor. 'Atom bombası nereye atıldı' deniyor, 'Japonya' diyor, 'sen de geçtin' deniyor.

Türkiye'ye sıra gelince 'Atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle' deniyor.

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB'nin tam üyesi olacaktır."

26- “Türbanlılar Arabistan’da okusun!”

27- “Devlet seçim sonuçlarına göre gereken tedbirleri alır”

28- "2006 başında Türkiye ekonomisi fırsatlar/riskler" oturumunda reel olarak TL'nin değerli olduğu, bunun cari işlemler açığı ve dış ticaret üzerinde zorluklar yarattığı konuşuluyor.

Demirel de bu konuda aynı düşünüyor ve fikrini şöyle açıklıyor:

- Güçlü TL'yi güreşe mi göndereceksiniz?

29- “Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir!”

30- Erzurum depreminde Demirel’in mühendisliğini yaptığı bina yıkılmıştır. Demirel’in buna cevabı şöyle olur:

-O bina 35 yıl ayakta durdu diye kimse takdir etmiyor da, niye yıkıldı diye herkes eleştiriyor…

31- Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldığında Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun asılması olayına gönderme yaparak "İste simdi durum 3-3 berabere demiştir.

32- “Kim ne veriyorsa ben beş bin fazlasını veriyorum!”

Süleyman Demirel 1991 genel seçimi öncesinde tütün üreticilerine söylemiştir. Demirel tütün destek alımları vakti gelince kim ne veriyorsa 5000 TL fazla vereceğini beyan etmişti.

33- Üniversite toplantılarından biri. Öğrenci ters köşeye yatıracak bir soru sordu:

- Sizin zamanınızda x yapılınca y kötüye gitti, y yapılınca x kötüye gitti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz"

Soru öyle ters bir soruydu ki x veya y’den birini övecek olsa, diğerini kötülemiş olacaktı.
Demirel hiç istifini bozmadan cevap verdi:

- Sorunun yanlış sorulması, cevabı yanlış kılar!

34- Kendisine siyasete dönüp dönmeyeceğine yönelik soruya şu cevabı vermiştir:

-Pırlanta büyük, yüzük yapamıyorsunuz. Ama pırlanta olduğu için kaldırıma da koyamıyorsunuz

35- “Siyaset şapkadır, devlet ise baş. Bu yüzden kafayı eskitmemek gerekir”

36- “Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.”

37- Gene bir kış PKK kendi kendisine ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:

“Kan döken insanlar ‘Biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse, ‘İyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim’ denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara ‘Aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin’ demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.”

38- “GAP'ı kimseye gap diye gaptırtmam!”

39- "Fırat’ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum"

40-  “Niye biz mi öldürdük?”

Başbakanlık kapısında bekleyen bir atı ölmüş ama iki at parası isteyen yaşlı amcaya böyle cevap veriyor.

41- “Yahya’yı ben kulağından tutup mahkemeye verdim.”

Türkiye'nin ilk hayali ihracatını gerçekleştiren yeğeni Yahya Demirel için, cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında böyle söylemişti.

42- Çankaya’nın şişmanı (Turgut Özal için)

43- Gazeteci: Sayın Demirel, Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz?

Demirel: Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.

44- “Verdimse ben verdim.”

(İlksan ile ilgili Kemal Ilıcak'a verilen paralarla ilgili yolsuzluk haberi üzerine suçüstü yakalanınca demiştir)

45- “Güniz Sokak'ta Nazmiye ile tavuk besleyecek değiliz.”

46- Cumhurbaşkanlığı dönemindeydi, Süleyman Demirel birçok kişiye devlet sanatçılığı unvanı vermişti.

Gazeteci: Efendim bu kadar çok kişiye devlet sanatçısı unvanını vermenize gelen tepkiler için ne diyeceksiniz?

Demirel: Efendim unvanı verince herkese verdiniz diye eleştiriyorlar, vermeyince sanatçıyı korumuyorsunuz diye eleştiriyorlar

47- 500 gün :

Vakti zamanında Süleyman Demirel’in Türkiye’yi seçildikten hemen sonra başlayarak en sonunda harika bir ülke yapmayı vaat ettiği mühlet

48- “Bulun 226'yı düşürün.”

(Hükümeti eleştirenlere)

49- “Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.”

Aktifhaber



Bu haber 1,990 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,208 µs