En Sıcak Konular

Başörtüsü karşıtları neden kaybediyor?

7 Şubat 2008 13:28 tsi
Başörtüsü karşıtları neden kaybediyor? Başörtüsü karşıtlarının kaybettiğini yazan Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever, bunun nedenini sorguladı: "Çünkü marksistler, sosyal demokratlar, liberaller, laikçiler vb. taşrada, gecekondu semtlerinde, işçi mahallelerinde, hiç olmadılar, onlar uzaktan ahkám

Cüneyt Ülsever / Hürriyet

Bu satırlar yazılırken Meclis Genel Kurulu "türban oylaması"nı yapmamıştı. Ancak, neticeyi şimdiden tahmin edebiliyorum.

Başı kapalı üniversiteye girmek bundan böyle serbest olacak. AKP süreci çok kötü yönetti ama yine de kazanacak. Sonradan Anayasa Mahkemesi aksine bir karar alsa dahi Pandora’nın kapağı açılıyor, geri dönülmez bir sürece giriliyor. Hatta daha önceleri de yazdığım gibi mücadelenin burada durulmayacağını, yerel seçimlere kadar alanını genişleterek devam edeceğini de söylemek mümkün.

Türban neden kazanacak? Çok basit ve kaba bir dille ifade edeyim:

Türbana karşı olanlar tembeller de ondan!

Evet, türbana karşıt olanlar da büyük oranda, karşı cephe gibi, ideolojik ve dışlayıcı, dolayısıyla "tek doğru"nun kendi tekellerinde olduğunu düşünüyorlar. Bu bakımdan birbirlerine çok benziyorlar. Ama, bir konuda çok farklılar.

Bir taraf çok çalışkan, diğer taraf ise çok tembel!

* * *

Israrla iddia ettiğim gibi AKP’nin ana motorunu Milli Görüş yönlendiriyor. Tabanda ve çok geniş bir alanda onlar var. Erdoğan, "Milli Görüş hırkasını çıkardım" dedi diye yok olmadılar ve artık büyük çapta Saadet Partisi’ne omuz vermedikleri için bu parti veremli hasta gibi erimeye devam ediyor, AKP her geçen gün büyüyor.

Ben Milli Görüş’ün ideolojisine katiyen katılmıyorum, onların dünyevi görüşlerini kendi liberal-demokrat görüşlerimle bağdaştıramıyorum.

Ama örgüt anlayışlarına ve çalışkanlıklarına büyük saygı duyuyorum.

Büyük şehirlerdeki taşra-semtlerde, ilçelerde, beldelerde, köy ve mahallelerde onlar varlar.

Hatta, sadece onlar var! Güneydoğu’da Hizbullah da var ama diğer tüm yerlerde sadece onlar var.

Marksistler, sosyal demokratlar, liberaller, laikçiler vb. taşrada, gecekondu semtlerinde, işçi mahallelerinde, köylerde hiç olmadılar, onlar uzaktan ahkám kesmeyi hep tercih ettiler.

Tersine Milli Görüş hep oradaydı, hatta başta Almanya olmak üzere Avrupa’da da Türk işçilerinin olduğu her yerde her zaman hazır bulundu.

Bulundukları yerlerde de katiyen kaba siyasi propaganda yapmadılar. Ekonomik itilmiş ile sosyolojik kakılmışın karı-koca olduğu fukara bölgelerde ezik insanlara onlar kol kanat gerdiler. Sağlık hizmeti verdiler, eğitim hizmeti verdiler, cenaze kaldırdılar, mevlit okuttular, dahası erzak ve kömür dağıttılar. Bunları yıllarca yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Hatta 2002’de AKP iktidar olana dek masrafları büyük çapta kendi ceplerinden karşıladılar. Şimdi de Fak-Fuk-Fonu’u ve AKP’li belediyeleri, ihtiyaç sahibi insanlar için kullanıyorlar.

Bunları yaparken de insanların zihinlerine 3 olguyu kazıdılar:

1) Devletten hiçbir hayır gelmez.

2) Diğer siyasi kuruluşlar sadece kendi ceplerine çalışırlar.

3) Müslüman adamın halini ancak gerçek Müslümanlar anlar.

Gerçekten de yaşanan pratik devletin bir türlü sosyal devlet olamadığını, diğer partilerin de ağızlarına dek yolsuzluğa bulaştığını gösteriyordu.

Onlar insanların kafasına yıllarca 2 hüküm yerleştirdiler:

Yolsuzluğun olduğu her yerde yoksulluk büyür!

Müslüman iktidar yolsuzluk yapmaz, yoksullukla mücadele eder.

Gerçek ne olursa olsun, ezik insanlar bizzat ayaklarına giden bu insanlara inanıyorlar.

* * *

Türbanın kazanmasına çok ama çok kızanlar, kendilerine şu soruyu sormak zorundalar:

Milli Görüş harıl harıl çalışırken biz ne yaptık?

Milli Görüş çok çalıştı, şimdi de AKP’den karşılığını istiyor ve alıyor!



Bu haber 632 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,589 µs