En Sıcak Konular

Timsahın gözyaşları: Türban’da kim kazanıyor?

6 Şubat 2008 17:11 tsi
Timsahın gözyaşları: Türban’da kim kazanıyor? Türban tartışmalarının sonucunda ‘siyaseten’ kazanacak ve kaybedeceklerin bir listesi çıkarılsa, kimin artıda kimin ekside olduğu çok tartışılır. Ama görünen o ki tüm partiler açısından türban, hem ‘iç’ hem de ‘dış’ rak

Başbakan Erdoğan’ın İspanya gezisi sırasında ortaya attığı ve “velev ki” önermesiyle kamuoyuna ulaşan “türban” süreci bugün TBMM Genel Kurulu’nda tartışılıyor ve oylanıyor.

Her ne kadar Başbakan’ın bu ilk adımı bazı aydınlar tarafından “sürç-ü lisan olabilir, bir gazeteci sormuştur, o da bu yanıtı fazla düşünmeden vermiştir” şeklinde açıklandıysa da, gelinen nokta gösteriyor ki mesele bu kadar basit değilmiş.

AKP’nin ve tabii lideri Erdoğan’ın türban konusundaki açılımının arkasında bir stratejik siyaset planı bulunup bulunmadığı veya “sadece” insan hakları ile ilişkilendirilen bir meselenin halli nedeniyle ortaya getirilip getirilmediği tartışmalı.

Kimi kulislere göre Türban konusunun bu şekilde ortaya sürülmesi, yaklaşan mahalli seçimlere kadar geçecek süre içinde, nihayetinde oya tahvil edilecek “kontrollü bir gerilim” projeksiyonu olarak gündeme getirilmişti.

Ancak MHP’nin türban konusunda ön alması, konuyu TBMM’ye taşıması, bu 22 Temmuz öncesi sağlaması yapılmış formülün tekrarlanmasını engelledi. AKP bu noktada bir açmaza girdi ve bugüne değin hep kendi partisi üzerinden yürütülmüş türban konusunun “kaybı” riski ile karşı karşıya kaldı.

Yapacak fazla bir şey de kalmadığından (MHP’nin açtığı yoldan gitmemesi AKP’nin tabanına açıklayabileceği bir pozisyon değildi.) o da açık biçimde türban konusunun “halli” için topa ayağını koydu.

Bu elbette bir Ankara kulisi ve analizi. Bu teoriye hiçbir AKP’li prim vermiyor. “Türban konusunun kendileri için çözümlenmesi gereken bir sorun olarak başından beri ele alındığı” tezinden vazgeçmiyorlar.

Diğer yandan türban konusunun “zamanlamasının” uygun olup olmadığı ile ilgili soru AKP içinde de tartışılıyor. Hem parti tabanında hem de milletvekilleri içinde konjonktürün iyi seçilmediği yolunda bir kanı mevcut.

Konunun bir yandan YÖK Başkanı ataması, YÖK üyeleri ataması, her daim hassas olmuş laiklik konusu ile ilintili olması, hatta 2008 yılının ekonomik performanslarını etkileyebileceği nedeni ile de eleştirenler mevcut.

Fakat zamanlama hatası ile ilgili en yaygın söylence, “lüzumsuz bir gerginliğe vesile olunup olunmadığı”. Bu tartışma için “gereksiz” diyen, “erken” diyen hallice bir kesim bulunuyor.

Tablo!

Gelinen durumun avantaj ve dezavantajları üzerinden bir okuma yapan, siyaset stratejisinin asal ayağı “reel-politik” bağlamında konuya bakanlar da var. Ve bunları çoğunluk saymak mümkün.

Yani türban konsunun aktörleri için “kim kazanıyor kim kaybediyor” testi yapanlar var. Buna göre AKP bu işten çok kârlı çıkmış değil. Öte taraftan ağır bir yara alınmış da değil.

Türban konusunun AKP eliyle iteklenmesi kendi tabanı açısından “zararlı” bulunmuyor. Hatta tersine şu anki değişiklikleri “yetersiz” görenler bile var. Partinin özellikle “milli görüş” tabanı bu yenilikleri “şekli” buluyor.

Türbanın “bağlanış” biçiminden uyguama alanlarının sınırlılığına kadar bu kesimin eleştirileri mevcut. Bunun karşısında ise, pek söylenmeyen bir analiz daha var.

O da AKP’nin türban eliyle kendi içindeki hesaplaşmayı gördüğü biçiminde. Yani AKP, bünyesindeki “milli görüş” tabanını tasviye ediyor iddiaları yoğunluklu olarak dillendiriliyor.

Doğrusu AKP içinden gelen itiraz sesleri bu ihtimalin yüksekliğine de işaret ediyor. Bu formülasyonu doğrulayan bir başka gerekçe de, türban konsunda getirilen düzenlemenin aslında çok da fazla kritik olmadığı, netice herkesin kullandığı “başörtüsü”nün “kanunlaştığı” yorumu yapılıyor.

Zaten ilk anından beri getirilen düzenlemeye “GATA fiyongu” tanımı yapılması da bu nedenle olabilir. Peki gerçek bu ise, AKP bu yüzden oy kaybı yaşamaz mı?

Bu tartışmalı. AKP uzun zamandır kendini “merkez sağ” adrese odaklamış durumda. Bu kuşkusuz “muhafazakar” tabanından vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Öte yandan türban konusu yüzünden partiden “vazgeçeceklerin” istatistiki açından yüksek görülmüyor.

Kaldı ki görülse bile bu kesimin gidecek, gitse bile başarı elde edebilecek bir adresi bulunmuyor. Bu açıdan bakıldığında AKP, türban konusu üzerinden ağır bir kayba uğrar görünmüyor. Belki tersine, “üniversiteye bunu sokan” parti olarak örneğin Güneydoğu’da prim yapabileceği kestiriliyor.

Yani kayıp bir yana kazanç bile olası. MHP açısından ise durum bu kadar kolay açıklanabilir değil. MHP’nin türban konusundaki desteğinin siyaseten gerekçesi belli.

MHP tüm seçimler öncesi “tek başına” iktidara gelirse türban sorununu halledeceğini söyledi. Bir söz verdi. Şimdi tek başına yapma ihtimali bulunmasa da eline geçen fırsatı değerlendirerek konuyu halletiğini, kangren olmuş bir soruna neşter vurduğunu söylüyor.

Ancak muhalifler için durum böyle değil. MHP ağır ve yoğun bizimde AKP’ye “koltuk değneği” olmakla, kolkola yürümekle eleştiriliyor. Genel Başkan Bahçeli’nin parti teşkilatına gönderdiği uyarı metni de bunun bir ispatı olarak sunuluyor.

MHP’yi eleştirenlerin önemli bir argümanı da, partinin oy kazanma kaygısının bir parçası olarak türbana destek verdiği. Bu da tartışmalı bir önerme. Daha doğrusu MHP bu kaygı ile girişimde bulunsa bile “beklentileri” gerçekleşmeyebilir.

Salt türban konusunda AKP seçmenine gönderdiği mesaj MHP oy getirir mi? Zor. Orijinali varken MHP’ye bir kayma olması ihtimali tartışmalı.

Güneydoğu’nun türban konusunda hassas olduğu tezi kabul edilse bile bu bölgede MHP zaten pek bulunmuyor. Bir prim gelse bile anlamlı olmayacağı söylenebilir. Tersine, eğer MHP tabanından AKP’ye giden bir kesim varsa belki bunların eve dönüşleri mümkün olabilir.
Tabii bu artıya MHP’nin ön alarak kazandığı inisiyatif avantajı da partiye oy kazandırabilir. Genel içindeki kararsız ve muhafazakar oylar partiye gelebilir. Siyaset uzmanlarına göre bu girişimden MHP’nin bir şey elde edeceği kesin. Ama “ne” kadar belli değil.

Laik kanat

CHP açısından ise bir vitrin düzenleme avantajı doğduğu söylenmeli. Partinin 22 Temmuz’da uğradığı moral bozukluğu artık anımsanmıyor. Genel Başkan Deniz Baykal’ın da türban konusunun üzerine gideceği belli.

Bu komposizyon CHP’yi mevcut partiler içinde “laikliğin merkezi” haline getiriyor. Bu bir yandan partiyi toparlanma (yaklaşan kurultayı yönlendirme) imkanı verirken, öte yandan merkez sol hatta AKP’ye gitmiş partilileri kazanma fırsatı yaratabilir, “CHP’den bir şey olmaz” diyerek küsmüş seçmeni geri çağırabilir.

Hiçbir şey olmasa bile türban-laiklik konuları Baykal’ın yeniden ve güçlü bir figür olarak siyaset sahnesine dönme imkanı sunmuş bulunuyor. Bunun kimin (hangi partilerin) işine yarayacağı da ayrı bir konu. Ancak CHP’nin ve Baykal’ın bu “tek adres” pozisyonundan memnun olduğu bir gerçek. Hatta “gölge etmesinler” açıklaması da bu manada değerlendirilebilir.

www.iyibilgi.com Ankara



Bu haber 810 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,623 µs