Erbakan’ın imzası Baykal’ın feryadı

6 Şubat 2008 15:58 tsi
Polemiğe yol açmamasını dileyerek meraktan soruyorum: acaba üniversitelerde özgürlük bildirisine Prof. Dr. Necmettin Erbakan imza attı mı?

İkinci sorum şu: atmadıysa niçin?

Üçüncü sorum, imza atanlar yasaklı liderin imza atmasını nasıl karşılardı?

Dördüncü sorum: İmza atmayanlar, hatta karşı bildiriye imza atanlar nasıl karşılardı?

Denilecek ki Erbakan aktif olarak üniversite hayatı içinde değil. Değil ama mesela Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu da aynı durumda olduğu halde o imza atmış.

Neyse, geçelim bunu ve oylama öncesi Baykal’ın yaptığı gergin çıkışa gelelim: Dün yaptığı fıkıh çıkışından sonra Baykal başörtüsüne özgürlük oylaması öncesinde yine kükredi ve bu oylamanın bir anlamda laikliğin oylanması anlamına geleceğini belirten yorumlar yaptı.

Hatırlarsanız Baykal 22 Temmuz seçimleri öncesinde kükremiş ve bu seçimin cumhuriyetin oylanması anlamına geleceğini belirten yorumlar yapmıştı. Ne oldu? Boyunun ölçüsünü alıp oturdu. Çünkü sandıktan umacılar, iyi saatte olsunlar değil millet çıktı. Hatırlayacaksınız seçim sonrası bir süre kimse Baykal’dan haber bile alamadı.

Türkiye Cumhuriyetini bir korku cumhuriyeti hâline getirmeye çalışmak anlamsız, kimseye de bir faydası yok, aksine zararlı bir anlayış. Yıl 2008. 1945 geçeli epey oldu. Nüfusumuz yetmiş milyon ve dünyanın büyük ekonomileri içindeyiz. Siz bu toplumu kelepçelemeye çalışsanız da buna artık dünya toplumu izin vermez. İç dinamiklerin mantığı da dış dünyanın mantığı da size ofsayt düdüğünü çalıyor. Çıkarın kulağınızdaki bürokratik ve faşizan walkmanı. Biraz da tabiatı dinleyin. Bülbülü kafeste sevmeyi bırakın, ormana bakın, doğa yürüyüşlerine çıkın.

Bütün dünyanın gözü önünde siz bazı öğrencilere üniversite hakkını ve her türlü hakkı tanır, bazılarına ise kıyafetleri sebebiyle yasaklar koyup, aşağılamaya cüret edip, üniversite kapılarını onlara kapatırsanız, kendi korku ya da kompleksleriniz ya da her neyse bilemediğimiz niyetleriniz sebebiyle bu derin ayırımı gerçekleştirirseniz;

Sonra da hiç utanmadan bu anlamsız yasağın kalkması için 5 80’lere varan bir mutabakatla başlayan çözüm arayışlarını ayrıştırma çizgisi olarak görürseniz, laiklik ilkesine karşı olduğunu filan dillendirmeye başlarsanız size dışarıda kahkahalarla güler, içeride de uzun vadede birkaç ‘kelaynak’ oyu dışında bir desteği artık bulamazsınız.

Yolunuz açık olsun.

Bürokrat ve atanmış ruhla aydınlanma için ileri!

Not: Meclis’teki oylamanın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

 8 stun

Bu haber 519 defa okundu.